blank
Avatarı
İhlas Haber Ajansı tarafından
18 Mart, 2025 13:51 tarihinde yayınlandı

Mezarlık cinayetinde ağırlaştırılmış müebbet talebi

Kastamonu’da mezarlıkta tartıştıkları şahsı öldürdüğü iddia edilen sanıklar hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edildi.

Olay, 25 Ocak 2024 tarihinde Kırkçeşme Mahallesi Ahmet Dede Mezarlığı'nda meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, 32 yaşındaki Tolga Benderlioğlu'nun cesedi mezarlıkta silahla vurulmuş halde bulundu. Olayın ardından polis ekipleri, Plaka Tanıma Sistemi (PTS) ve Kent Güvenlik Yönetim Sistemi (KGYS) kameralarında yaptıkları inceleme neticesinde cinayete karıştığı düşünülen iki aracı takibe aldı. Karabük'te durdurulan araçlardaki Tolga Benderlioğlu’nun kayınpederi Osman D., kayınbiraderi İbrahim D. ile C.Ç. gözaltına alındı. Savcılıktaki ifadelerinin ardından hakim karşısına çıkartılan Osman D., İbrahim D. ve C.Ç. tutuklandı.
Şüpheliler hakkında "kasten öldürme", "ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın alma veya taşıma veya bulundurma", "tasarlayarak öldürme" suçlarından dava açıldı. Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada Tolga Benderlioğlu’nun eşi N. Benderlioğlu ile kayınvalidesi Hasibe D. hakkında da dava açılarak diğer sanıkların dosyasıyla birleştirildi.
Bir önceki celsede Cumhuriyet savcısı tutuklu sanıklar Osman D. ve İbrahim D. için haksız tahrik indirimi talebinde bulunurken, dosyaların birleştirilmesi sonrasında hazırlanan mütalaasında sanıkların 'iştirak halinde fikir işbirliğiyle tasarlayarak kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış hapis cezasına çarptırılmasını talep etti.

"Damadım bana küfür edince bir anlık öfke ile oldu"
Mütalaayla ilgili savunması istenen Tolga Benderlioğlu’nun kayınpederi Osman D., "Bir anlık öfke ile oldu. Tolga, bana küfürler edince anlık oldu. Eşim, kızım araçtan hiç inmedi. Ben, araçtan inip Tolga’nın yanına gittiğimde olay yerinde oğlumu yerde yatar vaziyette gördüm. Tolga’da o sırada elini beline atınca anlık ben de bunu yaptım. Beraatımı talep ediyorum" diye konuştu.

"Ben kendimi olayın içerisinde buldum, bu olay yaşandığı için üzgünüm"
Tutuklu sanık Tolga Benderlioğlu’nun kayınbiraderi İbrahim D. ise, "Aracım arıza yaptı. Mezarlıkta durmak zorunda kaldık. Bu olay olduğu için üzgünüm. Böyle olmasını istemezdim. Olayın içerisinde buldum bir anda kendimi. Böyle bir olayın yaşanmasını istemezdim. Olay bir anda yaşandı. Tolga, elini beline atınca bu olay yaşandı. Biz, her zaman yapıcı olduk. Ben olayın içerisinde kendimi buldum. Bu olaydan ötürü üzgünüm, beratımı talep ediyorum" şeklinde konuştu.
Tutuklu yargılanan sanık C.Ç. de, "Benim herhangi bir şekilde kaçma durumum yok. İşyerimden gelinip alındım. Polisler aradıklarında adresimi söyledim, üzerime atılan suçlamaları kabul etmiyorum. Beraatımı talep ediyorum" dedi.
Tutuklu sanık Tolga Benderlioğlu’nun kayınbiraderi İbrahim D.’nin avukatı ise, "İki celse önce verilen mütalaa ile şu anda verilen mütalaa birbirinden farklı ve çelişkilidir. Mütalaayı kabul etmemiz mümkün değildir. Esas hakkındaki savunmamız için süre talebimiz bulunmaktadır. Ayrıca müvekkilimin de tahliyesine karar verilmesini talep ediyoruz" ifadelerini kullandı.
Mahkeme heyeti, tutuklu sanıklar Osman D., İbrahim D. ve C.Ç.’nin tutukluluğunun devamına karar vererek duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.

blank

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
Esra Oğuzkağan Özkan tarafından
04 Haziran, 2025 17:12 tarihinde yayınlandı

Zopran’da Köy Usulü Börek Yapımı Nesilden Nesile Aktarılıyor

Karabük'ün Zopran Köyü'nde, geleneksel su böreği yapımını dört kuşaktır sürdüren Fatma Baylam, gelini ve torununa köy mutfağına ait tüm bilgilerini aktarıyor.

Köy sakinlerinden Fatma Baylam, köydeki kadınların, özellikle Kurban Bayramı gibi özel günlerde misafirlerine ikram etmek üzere geleneksel su böreğini yaptıklarını ve hazırlıklarının devam ettiğini açıkladı. Köyde 3 gün süren bayramlaşmada yaklaşık 50 kişiye yemek verdiklerini de ifade etti.

Bayram öncesinde kadınlar, köyün ünlü su böreği tarifini hayata geçiriyor. Baylam, yaptığı açıklamada, bayram sofralarının vazgeçilmezleri arasında su böreğinin bulunduğunu belirtti. Yapım aşamalarını anlatırken, 15 yufka açıldığını ve bunlardan 7 tanesinin kaynayan suyun içinde haşlandığını, ardından dikkatlice tepsiye üst üste dizildiğini söyledi. Sonrasında, arasına ilk olarak çiğ yumurta kırıldığını ve yufkaların üzerine sürüldüğünü dile getiren Baylam, üzerine ayrıca tavada pişirilmiş yumurtaların elde parçalara ayrılarak maydanozla karıştırılmasıyla iç harcının hazırlandığını aktardı. Bu hazırlıkların ardından, tepsiye 8 tane daha yufkayı yağlayarak üst üste eklendiğini, böreğin son haline getirilip fırına verilmek üzere hazırlandığını ekledi.

Fatma Baylam ve gelini Şule Baylam, geleneksel tarifle hazırlanan su böreğinin, diğer özel günlerde olduğu gibi bayramda da misafirlerin beğenisiyle ikram edileceğini belirtti. Köydeki bu gelenek, nesiller boyunca devam ederek, bayram sofralarının vazgeçilmez lezzetlerinden biri olmaya devam ediyor.

Bizi sosyal medyadan takip edin