Okan Küçük Yorumluyor 5 Nisan 2022

Okan Küçük Yorumluyor 5 Nisan 2022

Yayın: 05.04.2022 00:58
Paylaş:
A+ A-

Karabük Bir Olmalı

Önce şu videoyu izleyiniz lütfen…

15 Temmuz 2016 Akşamı… Tanklar sokaklara çıkmış. Helikopterlerden ateşler açılmış, alçaktan uçan uçaklarla korku iklimi yaratılmaya çalışılmış… Millet ne olduğunu anlamaya çalışıyor.

Derken darbeciler tarafından ele geçirilen TRT’de korsan bildiriler yayımlanarak TSK’nın ülke yönetimine el koyduğu tekrar tekrar tekrar açıklanmış…

Sosyal medya da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın özel uçağıyla kaçtığı, yakalandığı, esir alındığı hatta öldürüldüğü yönünde paylaşımlar yapılmış, herkes tedirgin bir vaziyette…

İşte o kritik zaman da, o an da Hürriyet Gazetesi Ankara Haber temsilcisi gazeteci meslekdaşımız Hande Fırat, CNN Türk’ten Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı görüntülü telefon bağlantısıyla canlı yayına bağladı ve Erdoğan milletin üstünde hiçbir gücün olamayacağını ifade ederek halkı illerdeki meydanlara, havalimanlarına çıkmaya çağırdı.

Türk Milleti de o çağrıya cevap verip Türkiye’nin her yerinde meydanlara , havalimanlarına koştu. Tankın altına yatanından, havadaki helikopterine terlik fırlatanına kadar (Komik gelebilir ama gerçek ve vatan sevgisinden ileri gelen samimi davranışlardır bunlar, dalga geçilecek konular değildir.) Türk Milleti ülkesine sahip çıktı.

Ve ilk defa bir millet, darbe girişimini önledi dünya da. 251 Şehit verdik, 2.196 vatandaşımız Gazi oldu ve fetö darbe girişimi başarısız oldu, çok şükür..

İşte o kritik anlarda Hürriyet Gazetesi Ankara Haber temsilcisi gazeteci meslekdaşımız o canlı telefon bağlantısını yapmasaydı, neler olurdu acaba ? Şöyle kapatın gözlerinizi bir düşünün…

O gecenin kırılma anı, kader anı o telefon görüşmesinin yayınlanması ve Cumhurbaşkanının halkı sokaklara davet etmesi değil miydi ?

O gece bir milletin kaderini bir gazeteci yaptığı canlı bağlantıyla değiştirmedi mi ? Ya o görüşme olmasaydı, ya basın Cumhurbaşkanı kaçtı, yakalandı, öldürüldü deseydi, ya da Cumhurbaşkanı kimsenin evinden dışarı çıkmamasını istiyor, lütfen evinizde kalınız diye haberler geçseydi neler olabilirdi ? Bir düşünün…

Herkesin ve her şeyin kaderinin değişeceği bir an gelebilir. Hiç önemsemeyebilirsiniz, hiç ciddiye almazsınız ama o kader gününde bir gazeteci çıkar, tek bir haberiyle, yayınıyla kaderinize etki edebilir. ( Külli irade ve inancımıza göre Allah’ın belirlemiş olduğu kaderden bahsetmiyorum tabi ki, ona kimsenin etkisi olamaz. ) Karşıt yayınla da değil, gerektiğinde destek vermemekte aynı etkiyi yapabilir.

Bakın her zaman olur demiyorum, illa olacaktır da demiyorum, ama o bir an gelir olabilir diyorum.

Neden mi diyorum ? Şimdi 15 Temmuz’da nereden mi çıktı ? Bir basın mensubu olarak kırıldım, üzüldüm biraz… Başka yerlerden değil de, 15 Temmuz gecesinden, o canlı yayından bakılarak basının değerlendirilmesini istiyorum, ondan yazdım.

Basın da türlü türlü, çeşit çeşit, şekil şekil tabi. Basınım deyip görevini suistimal eden, yalanı gerçekmiş gibi satmaya çalışanlar da yok değil. Her meslekte çürük elma vardır sonuçta.

Ama sorumlu yayımcılık yapan, vatanına, milletine bağlı Ulusalından Anadolu basınına gerçekten zor şartlarda mesleğini sürdürmek için çabalayan, kamu görevi icra etmekte olan, vatandaşa duyduğu sorumluluk bilinciyle gerçeği aktarmak peşinde olan basın ve gazeteciler (takdir edilir edilmez ama) unutulmamalıdır en azından.

Aynı ülke de, aynı şehir de, Karabük’ümüzü daha ileriye taşımak için ortak mücadele ediyoruz, çünkü. Karabük’ü yönetenlerle, Karabük’ü daha da büyütmek, güzelleştirmek için birbirimize güç, kuvvet, destek vermeliyiz. Vermek zorundayız. Ortak derdimiz Karabük…

Karabük’ü yönetenlerle , Karabük basını ayrı düşerse Karabük bundan kazanmaz. Karabük basınıyla Karabük’ü yönetenler ayrı düşerse yine Karabük kazanmaz.

Mübarek Ramazan’dayız. Şu mübarek günler de söylenecek çok fazla şey yok. Kimsenin şerle de işi yok. Allah tuttuğunuz oruçları da, yaptığınız iftarları da hayırlı eylesin, hayırlara vesile eylesin inşallah.

Yorumlar

  1. Yatacak yeriniz yok

    MHP Kayseri M.Vekili Baki Ersoy
    “enflasyon ilan edilenin çok üstünde
    zamlar milletin belini büküyor”
    gibi gerçekleri dile getirdiği için
    ihraç kaydıyla MHP disiplin kuruluna sevk edildi.

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Türk Ocakları Karabük Şubesi Başkanı: “Öğretmenlere Yönelik Şiddet Eylemlerine Son Verilmeli”

Yayın: 09.05.2024 12:51
Paylaş:
A+ A-

Okul Müdürü İbrahim Oktugan’ın bir öğrenci tarafından öldürülmesi sonrasında öğretmenler tam gün derslere girmeme kararı aldı. “Eğitime sıkılan kurşun” olarak nitelendirilen olay, başta eğitimciler olmak üzere ülke genelinde herkesin tepkisine neden oldu.

Türk Ocakları Karabük Şubesi Başkanı Prof. Taşkın Deniz, Okul Müdürü İbrahim Oktugan’ın vefatıyla ilgili yazılı basın açıklaması yaptı. Açıklamasında; “Görev yaptığı okulda silahlı saldırıya uğrayan ve kaldırıldığı hastanede vefat eden öğretmen İbrahim Oktugan’a Allah’tan rahmet, sevenlerine ve eğitim camiasına başsağlığı dileriz. Evlatlarımızı emanet ettiğimiz, en güvenli yerler olarak gördüğümüz, evlatlarımızın geleceğinin şekillendiği eğitim kurumlarında yaşanan ve bazen ölümlere yol açan bu ve benzeri şiddet eylemlerinin, akran zorbalığı vakalarının bir an evvel sonlandırılması için sıkı ve caydırıcı önlemler alınmalıdır. Geleceğimizin teminatı evlatlarımızı yetiştiren, ülkenin en ücra köşelerine dahi vatan sevdası ve vazife şuuruyla giderek Türk eğitimine katkı sunmaya, Türk evlatlarına ışık olmaya gayret gösteren öğretmenlerimizi koruyacak yasalar acilen çıkarılmalı, okullarda güvenliği sağlamaya yönelik tedbirler sıkı bir şekilde uygulanmalıdır. Bu bağlamda öğretmenlik mesleğinin tekrar eski saygınlığına kavuşturulması da önemle üzerinde durulması gereken bir husustur. Türk Ocakları olarak ilgili kurumları bu konularda üzenlerine düşen sorumluluğun gereğini yapmaya davet ediyoruz.” dedi. (Esra Oğuzkağan Özkan)