blank
İhlas Haber Ajansı tarafından
25 Aralık, 2024 16:33 tarihinde yayınlandı
A+ A-

Ordu’da ihtiyaç sahibi vatandaşa saygısızca davranan zabıta personeli görevden uzaklaştırıldı

Ordu’da muhtaçlık sahibi bir vatandaşa karşı saygısızca davranışlarda bulunan zabıta memuru misyondan uzaklaştırıldı. Kelam konusu çalışanın CHP Ordu Milletvekili Seyit Torun’un belediye başkanlığı devrinde direkt takıma alınarak memur yapıldığı ortaya çıkarken, saygısızlığa maruz kalan şahıs ise, “Benim devletimle aramı açmaya çalışıyorlar. Allah devletimizden ve belediyemizden razı olsun. Benim yemeğim, besin gereçlerim daima olarak geliyor" dedi.
2020 yılında pandemi periyodunda muhtaçlık sahiplerinin eksikliklerinin giderilmesi için Türkiye genelinde kurulan ve 65 ve üzeri yaştaki şahıslar ile kronik rahatsızlığı bulunan vatandaşların muhtaçlıklarının karşılanmasını sağlayan Vefa Toplumsal Takviye Kümesi içerisinde bulunan bir zabıta işçisinin saygısızca davrandığı imajlar ortaya çıktı. İmgeler üzerine Ordu Büyükşehir Belediyesi soruşturma başlattı. Yapılan soruşturma sonunda kelam konusu zabıta memuru açığa alınarak misyondan uzaklaştırıldı.

"Hizmetkarı olduğumuz vatandaşa kimse parmak sallayamaz"
Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Hilmi Güler, hususla ilgili yaptığı açıklamada, “Hepimizin vicdanını yaralayan kelam konusu zabıta memuru, tarafımca açığa alınıp vazifeden uzaklaştırılmıştır. Vicdandan mahrum hal sergileyen işçi, kim olursa olsun kurumumuzda barınması mümkün değildir. Hizmetkarı olduğumuz vatandaşımıza hiç kimse parmak sallayamaz. Toplumsal belediyecilik alanında başlatmış olduğumuz seferberlik ile misyona geldiğimiz 2019 yılından bu yana, her gün kapısını çaldığımız, her türlü gereksinimini karşıladığımız, doruktan tırnağa tüm eksiklerini tamamladığımız vilayetimizde binlerce hane var. Bu seferberlikte mesai mefhumu gözetmeden, sevgi, hürmet ve merhamet hislerinin kutsal olduğu şuuru ile çalışan, Türkiye’nin Düzgünlük Ordusu olarak tanımlanan, hayır duaları ile anılan yüzlerce mesai arkadaşımız var. Kentimizin ve mesai arkadaşlarımızın göstermiş oldukları bu hassasiyeti ve verdikleri çabayı hiç kimsenin itibarsızlaştırmasına asla müsaade etmeyerek, düzgünlüğü ve sevgiyi büyütmeye devam edeceğiz” dedi.

"Gereken tüm yardımları alıyorum"
Zabıta işçisinin saygısızlığına maruz kalan Cihan Kapıcı da manzaralara ait açıklama yaptı. Devletten ve belediyeden her türlü yardımı aldığına dikkat çeken Kapıcı, “Benim devletimle aramı açmaya çalışıyorlar. İmajların servis edilerek nereye varılmaya çalışıldığını anlamıyorum” diye konuştu. Cihan Kapıcı, o gün ve sonrasında yaşanan gelişmeleri şöyle anlattı:
"O gün Aybastı ilçesine cenazeye gidecektim, o nedenle arayıp misyonlu arkadaşları bana yemek bırakmamalarını söyledim. Akşam ilçeden geri döndüm, meskende de yemeye yemeğim yoktu. Zabıtayı arayarak ’bana yemek getirebilir misiniz’ diye sordum. Buraya geldiler, ortamızda küçük bir tartışma yaşandı. Ortadan geçmiş 5 yıl. Küçücük bir olaydı. Manzaraların servis edilerek nereye varılmaya çalışıldığını anlamıyorum. Allah devletimizden ve belediyemizden razı olsun. Benim yemeğim, besin gereçlerim daima olarak geliyor. Yakacak yardımında da bulunuyorlar. Gereken yardımları alıyorum. Bugün manzaraları görünce şoke oldum. Kalp hastası bir adamım. Benim devletimle aramı açmaya çalışıyorlar. Allah devletimize, milletimize zeval vermesin.”

CHP’li Lider direkt takıma alıp memur yapmış
Öte yandan, kelam konusu zabıta işçisi Murat Kılıç’ın hala CHP Ordu Milletvekili olan Seyit Torun’un Ordu Belediye Başkanlığı devrinde direkt takıma alınarak 657 sayılı kanun ile memur yapıldığı ortaya çıktı.

Bizi sosyal medyadan takip edin

Yorumlar

  1. Birbilen

    Enine boyuna arastirin. Kisi direk mwmur olan biri degilmis kpsss ile izmir belediyesine atanmis sonra orduya naklen gelkmismis. Haberi duzeltiverin hari

Yeni yorumlara kapalı.

blank
Şafak Zeki Akca tarafından
13 Mayıs, 2025 00:53 tarihinde yayınlandı
A+ A-

KÖY NEYİME DEMEYİN!

SON İSTANBUL DEPREMİ VATANDAŞLARI KÖYLERİNE GİTMEYE ZORLADI.

Dedelerimizin., büyük büyük Dedelerimizin kavimler halinde yaşamış oldukları kırsal yaşam alanlarına KÖY denir.

60’LI VE 70’Lİ kuşaklar köyün ne kadar değerli olduklarını iyi bilir.

Daha sonraki kuşaklar ise Köyü gereksiz bir yer olarak görürler.

Ama şunu bilmezler ki gün gelir o ata toprakları çok değerli olur.

Bu son deprem bize bunu gösterdi.

Ve onun içindir ki köyler artık eski değerlerini kazanmaya başlamış gözüküyor.

*

Köyün en güzel yeri  neresidir? diye söylesem HARMAN dır dersiniz.

Çocukluğumuz da çok giderdik ata topraklarımıza,

Dört gözle hasretle beklerdik hafta sonu köye gidebilmek için...

Güz zamanı Harman da öküzlerle atlarla tüven sürülürdü bizlerde tüvenlerin üstüne oturur buydağın samandan ayrılmasını seyrederdik.

NE GÜZELDİ O GÜNLER..

ANLATIMAZ YAŞANIR DERLER YA...

*

Geçtiğimiz bayram köyleri biraz dolaştım kendi köyüme de gittim.

En çok dikkatimi çeken köyler de ve köyümüz de o eski ahşap evlerden o kerpiç evlerden artık eser yoktu.

Yeni yeni binalar yapılmış her taraf olmuş betonarme

Köyler köylük ’ten çıkmış yani

Şehirlerde yaşayanlar biraz parası olanlar o eski evleri yıkıp yerlerine beton evler kondurmuş o köyün estetiğinde, güzelliğinden eser yoktu sadece bizim köy için değil diğer köylerde de durum farklı değil.

O eski köyümüzden artık eser kalmamıştı.

*

Şimdiki köyler de;

O ahır kokulu evler var mı? YOK...

Bahçe ve Bostan işleri var mı? YOK...

Her evin altında inekler, keçiler, atlar eşekler var mı? YOK…

Tarlada ekin ekmek var mı? YOK...

Köy Taş Fırınlarında Çörek ve Göbü yapmak var mı? YOK

KÖY odaların da ihtiyarların toplanıp eğlenceler yapılması var mı? YOK

Köyde öküzlerle kağnı arabaları ile saman taşımak var mı?  YOK...

Horoz ve tavuk beslemek var mı? YOK...

Hatta tavuk yüzünden komşu kavgaları bile YOK...

DAHA NELER? NELER?

Biz bu değerlerimizi kaybettik.

NE OLACAK ŞİMDİ?

Yeni yetişen nesil köy yaşantısını bilmiyor.

Eski nesiller de yaşlandı artık.

Bu genç nesillere kim öğretecek bu yaşantıyı

*

Şu anki neslin yaptığı tek şey var

Eski ahşap evleri yıkmak!..

Köye gelen manav arabasından ekmek almak,

sebze ve meyve almak bunlarla beslenmek.

Tereyağını, yumurtasını sütünü etini şehre inince marketten almak.

BEN KÖYDE YAŞIYORUM MU DİYECEĞİM?

Devletimizin ve büyüklerimizin bu konuya el atması gerekir.

Köye yerleşecek misin ilk önce AHŞAP EV YAPACAKSIN

Devlet bu konuda üzerine düşen Ağaç desteğini vermesi gerekir

Ahşap ev yapanlara şart getireceksin ki Tarım ve hayvancılık yapacaksın diye

O evin mutlaka bir ineği olacak, bahçesinde tavukları olacak,

Bahçe ve bostan işlerini mutlaka yapacak

Ekip biçeceği tarlası olacak

Buna benzer konularda devlet desteği olursa o köy yaşantılarımız tekrar geriye gelir.

Yoksa ne ekonomi düzelir, ne köyler düzelir nede şehirler düzelir!..

Bu şekilde devam ederse hayat yaşanmaz hale gelir herhalde…

Ne dersiniz? Yorum sizlerin…

Kalın sağlıcakla….

Bizi sosyal medyadan takip edin

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.