Esra Oğuzkağan Özkan tarafından
17 Temmuz, 2024 16:19 tarihinde yayınlandı
A+ A-

Osmanlı Konağı’nda Bir Zaman Yolculuğu

Türk sanatına ilk kez figüratif resmi getiren Osman Hamdi Bey’in 1886 tarihli “İftardan Sonra” adlı eseri, sanatçının oryantalist yorumladığı ve ev içi konulu çalışmalarının sonuncusu olarak öne çıkıyor.

Detaylarıyla varlıklı bir Osmanlı konağının içerisindeki baş odayı yansıtan bu eser, izleyicileri adeta zamanda bir yolculuğa çıkarıyor. Osmanlı konağında bir sahne; evin beyi, Edirne kari işlemeli bir sedirde otururken, terliklerini taş döşemede bırakmış ve içilmeye hazır Tophane lüleli çubuğu divanın kenarına dayalı resmedilmiştir. Bu dinlenme anı, belki de iftar sonrası dinginliğini yansıtıyor. Ancak bu gerçekten öyle mi, asla bilemeyeceğiz çünkü bu yapıt ressam tarafından isimlendirilmemiş, sonradan “İftardan Sonra” adı verilmiş. Evin Beyi ve Hanımı blankEvin beyi, orta yaşlarda ve hanımı ise daha genç görünüyor. Bakışları kendine sunulan kahveye yönelmiş. Gösterişli ve rahat oturuşuna karşın gözlerinde belli belirsiz bir hüzün var. Bu hüznün sebebi, tabloya bakan her kişinin farklı yorumlayabileceği bir detay. Odada yalnız olmayan evin beyi, ona kahvesini sunan zarif genç bir kadınla birlikte. Bu kadın, evin hanımı olmalı. Beden dili saygılı, başını hafifçe eğerek acele etmeksizin kahveyi sunuyor. Osman Hamdi Bey'in her tablosunda olduğu gibi, burada da kadın toplumsal konumu ne olursa olsun saygın bir kişilik olarak resmedilmiş. Detayların Anlattığı Hikâye Tablodaki sahne, ressamın yaşadığı dönemin daha öncesinden de bir sahne etkisi yaratıyor. Arka planda dikkat çeken yaşmaklı büyük ocak, klasik İznik çinileriyle 16. yüzyıla işaret ediyor. Ocağın içine bir güğüm yerleştirilmiş, taş zeminin üstünde bir 19. yüzyıl Kafkas halısı serilmiş. Arka planda bir Hilye dikkat çekiyor. Hilye, Hz. Muhammed'in fiziki özelliklerini içeren bir yazı kompozisyonu. Bu tabloda zengin renk paleti ve ışık kullanımı, tuvali güçlendirmiş. Pencereden odaya dolan gün ışığı, kadın figürünü ön plana çıkarırken, evin beyini gölgede bırakmış. Bu da ressamın bilinçli bir seçimi olmuş. Sanat tarihinde önemli bir yere sahip olan Osman Hamdi Bey'in tablolarında Osmanlı İmparatorluğu'nun gücünü ve görkemini yansıtmış olabileceği düşünülüyor. Özellikle mekânsal ögelerle detaylandırdığı eserlerinde, imparatorluğun zenginliği ve ihtişamı vurgulanmış. Ayrıca, uzmanlar tarafından, Osman Hamdi Bey'in kadın figürlerini modern Cumhuriyet'in gizli bir tasviri olarak da gördükleri belirtiliyor. Bu yorumlar, sanatçının eserlerinde gizli mesajlar verdiği izlenimini uyandırıyor. Osman Hamdi Bey'in tablolarındaki detaylar incelendiğinde, Osmanlı İmparatorluğu'nun geçmişinden beslenerek geleceğe bir gönderme yapmış olabileceği düşünülüyor. Kadın figürü ise, yeniliklere açık, enerjik bir simge olarak karşımıza çıkıyor. Bu yorumlar, sanatçının eserlerinin sadece görsel bir anlatı olmaktan öte, derin ve simgesel bir anlam taşıdığını gösteriyor. Osman Hamdi Bey'in eserleri, sadece dönemlerinin değil, günümüz sanatının da önemli bir parçası olarak kabul edilmektedir. Sanat tarihçileri, onun eserlerini analiz ederek, hem Osmanlı İmparatorluğu'nun hem de modern Türkiye'nin kültürel ve sosyal yapısını anlamaya çalışmaktadırlar. Bu sayede, sanatçının eserlerinde gizli kalmış mesajları gün yüzüne çıkararak, Osmanlı dönemi resim sanatının izlerini sürmek mümkün olmaktadır. Osman Hamdi Bey ve Eserleri Osman Hamdi Bey, Türk resmine ilk kez insan figürlü kompozisyonu getiren ressam olarak bilinir. İstanbul Arkeoloji Müzesi'nin, Osmanlı Ressamlar Cemiyeti'nin ve İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi'nin kurulmasında önemli katkılarda bulunmuştur. 58x42 cm ebatlarında, yağlı boya tekniğinde yapılmış "İftardan Sonra" adlı eseri, Türkiye İş Bankası Resim Heykel Müzesi'nde görülebilir. Osman Hamdi Bey, yaşamı boyunca ressamlığı bırakmamış ve her gün birkaç saatini resim yapmaya ayırmıştır. Onun eserleri, gerek kurgu gerekse plastik değerler açısından eşsizdir. Osman Hamdi Bey (30 Aralık 1842, İstanbul - 24 Şubat 1910 İstanbul), Türk arkeolog, müzeci, ressam ve Kadıköy'ün ilk belediye başkanı. Sakız Adası'ndan ufak yaşta evlatlık olarak gelen Rum asıllı Osmanlı sadrazamlarından İbrahim Ethem Paşa’nın oğlu, İstanbul Milletvekili, belediye başkanı, müzeci, kimyager ve felsefeci Halil Ethem Bey ve nümizmat İsmail Galip Bey’in ağabeyidir. İlk Türk arkeoloğu kabul edilir. Bağdat’ta ilk arkeolojik çalışmalarını yaptıktan sonra asıl gerekli yasanın çıkarılmasını sağlayarak ve tüm arkeolojik çalışmaların kontrolünü üstlenerek modern arkeoloji biliminin Osmanlı'da temellendirilmesini sağladı. En önemli arkeolojik kazısı 1887-1888'de gerçekleştirildiği Sayda Kral Mezarlığı (Lübnan) kazılardır. Bu kazılar sırasında dünyaca ünlü İskender Lahdi’ni bulmuştur. Osman Hamdi Bey İstanbul Arkeoloji Müzesi'nin 29 yıl müdürlüğünü yapmış ve müzeyi dünyanın sayılı müzeleri arasına ekletmiştir. Osman Hamdi Bey'i çağdaş Türk müzeciliğinin kurucusu sayanlar, bunu Osmanlı dönemindeki ilk Türk müze yöneticisi olmasıyla ve müzeyi geliştirmesiyle gerekçelendirirler. Günümüzde varlığını Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi olarak sürdüren Sanayi-i Nefise Mekteb-i Alisi'nin de kurucusudur. Türk resminde figürlü kompozisyonu kullanan ilk ressam olarak tarihe geçmiştir ve "Kaplumbağa Terbiyecisi" eserinin sahibidir. (Kaynak: İş Bankası Yayınları, Yağmur Tozduman ile derlenmiştir.)  
blank
İhlas Haber Ajansı tarafından
16 Nisan, 2025 03:27 tarihinde yayınlandı
A+ A-

2 katlı binada çıkan yangın, yanında bulunan 3 katlı binaya sıçradı: 1 ölü

Zonguldak’ta iki katlı bir binada çıkan yangın büyüyerek yan tarafında bulunan üç katlı binaya sıçradı. Yangın sonucunda iki katlı meskende yaşadığı öğrenilen bir kişinin cansız vücuduna ulaşıldı.
Zonguldak’ta gece saatlerinde Karaelmas Mahallesi İstek Ulusman Sokak üzerindeki iki katlı bir konutta şimdi bilinmeyen bir sebeple yangın meydana geldi. Kısa müddette büyüyen yangın, meskeni büsbütün sardı. Rüzgarın da tesiriyle alevler, çabucak yanındaki üç katlı meskenin en üst katına sıçradı.
Yangını fark eden mahalle sakinleri süratle harekete geçti. Mahallelinin yardımıyla meskende bulunanlar tahliye edilirken, olay yerine çok sayıda itfaiye, polis ve sıhhat takımı sevk edildi. Güvenlik güçleri etrafta tedbir aldı, itfaiye takımları ise alevlere müdahale etti.
Yangında iki katlı konut büsbütün yanarak kullanılamaz hale gelirken, alevlerin sıçradığı konut de çatısıyla birlikte önemli hasar gördü. İki katlı konutta yaşadığı öğrenilen Metin Darıcı’nın ise yapılan incelemede cansız vücuduna ulaşıldı.
Cumhuriyet savcısı olay yerine gelerek yangınla ilgili soruşturma başlattı.

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.