blank
Avatarı
Anadolu Ajansı tarafından
04 Ekim, 2024 20:37 tarihinde yayınlandı

Otizmli oğlunun eğitimine katkı sağlayabilmek için eğitimci oldu

TRABZON (AA) - ENES SANSAR - Trabzon'da, otizmli oğlu ile iletişim kurabilmek ve eğitimine daha fazla katkı sağlayabilmek amacıyla yola çıkarak gerekli eğitimleri tamamlayan Arzu Yılmaz, 3 yıldır hafif otistik çocuklara ücretli öğretmenlik yapıyor.

Oğlu Fatih Neşat Kaba'ya 2013'te 3 yaşındayken otizm tanısı konulan Arzu Yılmaz, bu süreçten sonra oğlunun hayatını kolaylaştırmak için yapabileceklerini araştırmaya başladı.

Evladına en çok bu alanda eğitim alarak faydalı olabileceği kararını veren Yılmaz, Mesleki Açık Öğretim Lisesi Çocuk Gelişimi Bölümü'ne kaydoldu.

Buradaki eğitimini tamamlayan Yılmaz, sırasıyla Atatürk Üniversitesi Açık ve Uzaktan Eğitim Fakültesi Çocuk Gelişimi Programı, Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi Sosyal Hizmetler Bölümü, Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü, son olarak da İstanbul Üniversitesi Açık ve Uzaktan Eğitim Fakültesi Çocuk Gelişimi Bölümü'nden mezun oldu.

Milli Eğitim Bakanlığınca düzenlenen çeşitli kurslara da katılıp özel eğitimde çalışabilmek için sertifika alan Yılmaz, 3 senedir oğlunun da eğitim aldığı Osman Altıntaş Ortaokulu'nda ücretli özel eğitim öğretmeni olarak görev yapıyor.

- "Özel eğitim sınıfındaki hafif otizm tanısı almış çocuklara öğretmenlik yapıyorum"

Arzu Yılmaz, AA muhabirine, oğlunun otizmli olduğunu öğrendikten sonra yaptığı araştırmaların kendisini üniversite okumaya sevk ettiğini söyledi.

Öğrencilerinin hepsini kendi çocuğu gibi gördüğünü belirten Yılmaz, "Özel eğitim sınıfındaki hafif otizm tanısı almış çocuklara öğretmenlik yapıyorum. Aynı sınıfta 4 öğrenci, 2 öğretmeniz. Öğrencilerimizin akademik başarısı oldukça iyi, tamamına bağımsız ders çalışabilme becerisini kazandırdık." dedi.

Yılmaz, öğrencilerinin lise giriş sınavında başarılı olmasını çok istediğini anlatarak, "Bursluluk sınavına giren öğrencilerimiz oldu, liseye girişte de umarım güzel bir başarı elde edecekler diye düşünüyorum. Güzel çalışıyoruz, en temelinde de sevgi ve hoşgörünün olduğu bir eğitim modelini benimsedik. Otizme ruhumu koydum diyebilirim." ifadelerini kullandı.

Zorlu bir eğitim sürecinden geçtiğini fakat sonunda meyvelerini topladığını dile getiren iki çocuk annesi Yılmaz, şöyle devam etti:

"Eğitimlerimi tamamlayarak oğlumun okulunda öğretmen olarak görevlendirildim. 3 yıldır oğlumla aynı okuldayım. Öncelikle oğlum olmak üzere diğer öğrenciler için de faydalı bir süreç başladı. Oğlumun okula devamlılığı arttı, başarı oranı arttı, tam zamanlı eğitime kaynaştırma öğrencisi oldu. İnşallah bu yıl mezun olacak. Kendi öğrencilerimi de gelecek yıl mezun edeceğim."

Özel bir akademide de görev yaptığını ifade eden Yılmaz, hayattaki en büyük amacının oğlundan yola çıkarak diğer çocukların da hayatına olumlu anlamda dokunmak olduğunu sözlerine ekledi.

- "Ailem bana sevgi vererek bugüne gelmemi sağladı"

Kaynaştırma öğrencisi 14 yaşındaki Fatih Neşat Kaba, otizmin sevgi ve çabayla yenilebileceğini belirterek, "Ailem bana sevgi vererek bugüne gelmemi sağladı. Tüm aileme çok teşekkür ediyorum." dedi.

Kaba, "Derslerimi iyi dinliyorum. Hocalarım benden memnun, 7'nci sınıftayken takdir aldım. Kaynaştırma sınıfındayım, arkadaşlarımla aram da iyi." diye konuştu.

Okul Müdürü Gamzegül Engin, özel gereksinimli çocuklara sahip olmanın annelere farklı bir güç kazandırdığına işaret ederek, "Arzu öğretmenimiz de öyle bir anne. Çocuğunun özel gereksinimli olduğunu öğrendikten sonra kendisini özel eğitime adamış, kendini bu alanda geliştirmiş. Bu açıdan diğer çocukları anlayabiliyor." değerlendirmesinde bulundu.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
Esra Oğuzkağan Özkan tarafından
04 Haziran, 2025 17:12 tarihinde yayınlandı

Zopran’da Köy Usulü Börek Yapımı Nesilden Nesile Aktarılıyor

Karabük'ün Zopran Köyü'nde, geleneksel su böreği yapımını dört kuşaktır sürdüren Fatma Baylam, gelini ve torununa köy mutfağına ait tüm bilgilerini aktarıyor.

Köy sakinlerinden Fatma Baylam, köydeki kadınların, özellikle Kurban Bayramı gibi özel günlerde misafirlerine ikram etmek üzere geleneksel su böreğini yaptıklarını ve hazırlıklarının devam ettiğini açıkladı. Köyde 3 gün süren bayramlaşmada yaklaşık 50 kişiye yemek verdiklerini de ifade etti.

Bayram öncesinde kadınlar, köyün ünlü su böreği tarifini hayata geçiriyor. Baylam, yaptığı açıklamada, bayram sofralarının vazgeçilmezleri arasında su böreğinin bulunduğunu belirtti. Yapım aşamalarını anlatırken, 15 yufka açıldığını ve bunlardan 7 tanesinin kaynayan suyun içinde haşlandığını, ardından dikkatlice tepsiye üst üste dizildiğini söyledi. Sonrasında, arasına ilk olarak çiğ yumurta kırıldığını ve yufkaların üzerine sürüldüğünü dile getiren Baylam, üzerine ayrıca tavada pişirilmiş yumurtaların elde parçalara ayrılarak maydanozla karıştırılmasıyla iç harcının hazırlandığını aktardı. Bu hazırlıkların ardından, tepsiye 8 tane daha yufkayı yağlayarak üst üste eklendiğini, böreğin son haline getirilip fırına verilmek üzere hazırlandığını ekledi.

Fatma Baylam ve gelini Şule Baylam, geleneksel tarifle hazırlanan su böreğinin, diğer özel günlerde olduğu gibi bayramda da misafirlerin beğenisiyle ikram edileceğini belirtti. Köydeki bu gelenek, nesiller boyunca devam ederek, bayram sofralarının vazgeçilmez lezzetlerinden biri olmaya devam ediyor.

Bizi sosyal medyadan takip edin