
Pierre Loti kimdir? Gerçek adı Louis-Marie-Julien Viaud olan, İstanbul’a âşık Fransız bir yazar ve donanma görevlisidir Pierre Loti. 14 Ocak 1850’de dünyaya gelen Loti, seyahatleriyle paralel giden bir yazarlık serüvenine sahiptir. Senegal’de “Le Roman d’un Sipahi”, Tahiti’de “Le Marriage de Loti” romanı için ilham bulmuş, bu eserleri çoğunlukla o bölgelerdeki seyahatleri süresinde kaleme almıştır. Onu en çok etkileyen, ömrü boyunca ayrı bir yere koyduğu şehir ise İstanbul olmuştur. İstanbul’un Loti’nin özel hayatında ayrı bir yeri olduğu gibi edebi hayatı için de önemi söz konusudur. Zira Loti, ilk romanı Aziyade’yi İstanbul’da, bugün Pierre Loti Tepesi’nde bulunan o dönemler Rabia Kadın Kahvesi olarak bilinen tarihî kahvede kaleme aldığı söylenmektedir. Loti’nin İstanbul’da geçirdiği zamanlarda âşık olduğu kadını konu alarak yazdığı aşk romanı âşıkların ölümüyle sonuçlanan hüzünlü bir hikâyeye sahiptir.
Loti, İstanbul’a ilk olarak 1876 yılında deniz subayı olarak görev icabıyla gelir. İstanbul’da kaldığı sürede Eyüp'te konaklayan Loti, sonraki yıllarda da İstanbul’u ziyaret etmiş, devletin özel konuğu olarak karşılanmış, İstanbul Şehri Fahri Hemşehrisi unvanına layık görülmüştür. Milli Mücadele döneminde de bağımsızlık mücadelesine destek veren Loti, İstanbul’un ruhuna yakışan bağımsızlığa da derin bir sevgi beslediğini göstermiştir. Eyüp’te yaşadığı süreçte çokça ziyaret ettiği bir bölge olması sebebiyle Haliç’e nazır Eyüp sırtlarına Pierre Loti Tepesi adı verilerek Loti’nin anısı, o çok sevdiği tepede hâlâ yaşatılmaktadır. Pierre Loti Tepesi, çevresinde bulunan tarihî mekânlar itibariyle de ziyaret edilesi bir bölgedir. Kaşgari Tekkesi, Sıbyan Mektebi ve Çolak Hasan Tekkesi dönemin mimarisi ve kültürünü deneyimlemeye olanak tanıyan yerlerdir. Ayrıca burada, Evliya Çelebi’nin yazılarında adı geçen Dilek (Niyet) Kuyusu da görmeye değer bir eserdir. Çelebi’nin aktardığı rivayete göre bu kuyuya bakan gönlünden geçirdiğini kuyuda görürmüş. Pierre Loti Tepesi, İstanbul âşığı Fransız yazarın anısıyla, Haliç’in düşlere daldıran manzarasıyla bir İstanbul seyahatinde her mevsim uğrak noktası olabilecek yerlerdendir. Tarihi, edebiyatı, manzarayı buluşturan bu tepe, Loti’nin sevdalandığı bu şehri anlamaya, hissetmeye fırsat sunan bir mabet desek yeridir.Bu tepe, Eyüp semtinin sırtlarında Eyüp Sultan Camisi ve Türbesi ile birlikte kültürel ve mimari anlamda eşsizliğini korumaktadır. (Kaynak: Seturday)