UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer alan Safranbolu, en iyi korunan ilk 20 kent arasında yer alıyor. Günümüzde bu kentin tarihi çarşı merkezinde en göze çarpan konumda kalan “Cinci Han ve Hamamı” içerisine girenleri büyülemeye devam ediyor.
T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın tanıtımlarında, "Tarihi Cinci Han ve Hamamı Safranbolu'nun 17. yüzyıl ünik yapılarıdır. Osmanlı Padişahı I. İbrahim zamanında Kazasker olan Karabaşzade Hüseyin Efendi yani namı değer Safranbolulu Cinci Hoca tarafından yaptırılmıştır. Cinci han ve hamam; dönemin kesme taşlarının ve mermerlerinin yanı sıra taş ve demir işçiliğinin itina ile kullanıldığı önemli mimari ayrıntılar barındırmaktadır. Han’da giriş kapısının açıldığı avlu iki katlı revaklarla çevrilidir. Revak gerisinde toplamda 63 oda yer alır. Avlu ortasında havuz bulunur. Yolcu hanından ticaret hanına geçilmiştir. Günümüzde otel ve kahve müzesi olarak hizmet vermektedir.” bu ifadelerin dışında, Yüksek Mimar İbrahim Canbulat ve Dr. Öğretim Üyesi Durmuş Gür araştırmaları gösteriyor ki, hanın bir dönem avlunun ortasında bir köşk mescit olduğu ve hanın altında Bizans döneminden kalma kalıntılar üzerine inşa edildiği tespitleri, bilinen mimarlık tarihine yenilik katacağını gözler önüne seriyor.
Cinci Hoca’nın annesi olan Hamide Hatun Vakfı’na kayıtlı bir diğer yapı ise Tarihi Cinci Hamamı, kadın ve erkek bölümleri bulunan, çarşının Yeni Hamamı olarak da bilinen yapıda; külhan, ılıklık, sıcaklık, soğukluk bölümleri yer alıyor. Hamam haçvari planlı ve kubbeli olarak günümüze ulaşıyor. Hamamın kadın ve erkek girişleri farklı sokaklara açılıyor. Şu günlerde hizmet veren çifte hamam, genellikle yabancı turistlerin uğrak mekanı oluyor.
Tarihi han ve hamam hakkında makalesi bulunan Yüksek Mimar Canbulat, “Hamamın külhan bölümünde yaklaşık 373 yaşında kazan ocağı bulunuyor. Bu kazan ocağının ileride hamamda ayrıca sergilenmesi gündemini koruyor. Osmanlı arşivlerinde kâgir han ve çifte hamamın Hüseyin Kethuda ve Baba Sultan Vakıflarına ait alanlarda olduğu ve Cinci Hoca Hüseyin Efendi’nin zorla bu alana el koyduğu ortaya çıkarılır. Bu konuda Saygıdeğer Metin Asar ile birlikte çalıştık. Makalede yer verdiğimiz Celali İsyanlarından bahsedilen arşiv kayıtlarında Safranbolu’da yıkılmak üzere olan bir kaleden bahsedilir. Aslında bu bilgi, Safranbolu’ya bir dinamizm katıyor. Tavır değişmiştir. Yıkılmayıp onarımı devam etmiştir. Ayrıca oldukça önemli diğer bir konuda drenaj sistemi (algunlar), Yeni Hamam arkasından sel sularını toplamak amacıyla yapılan atık suları almaktadır. Bunu yeni bir makalede kaleme alıyorum. Bu sistemde farklı taşlar kullanılmıştır. Bu taşların laboratuvar sonuçlarını yansıtacağım.” dedi.
Hamamın işletme çalışanları, tarihi hamamın kadın ve erkek bölümlerinin aynı anda 50’şer kişilik toplam kapasiteye ulaşılabileceklerine; ancak bu sayıların önceden gelin veya damat hamamı gibi geleneklerle yakalanabildiğini vurguladı. Şimdilerde ise yerel halkın geleneksel hamam kültürüne ait eğlencelere pek rağbet etmedikleri açıklandı. Unutulmaya yüz tutan geleneklerin gelecek kuşaklara aktarılamadığı işaret edildi. Hamam geleneksel yıkanma yanında çeşitli peeling uygulamaları ile dikkat çekiyor. (Esra Oğuzkağan Özkan)
NAZMİ GULDURMEZ
•HARIKA BIZIMDE AYNI YERDE SAFRANBOLUDA SARIKONAK OLARAK HIZMET VERIYORUZ