Avatarı
Esra Oğuzkağan Özkan tarafından
20 Kasım, 2023 16:09 tarihinde yayınlandı /Güncelleme: 27.12.2023 16:39

Safranbolu’da Geleneksel El Sanatları ve İpek Böceği Kozasının Önemi

Röportaj - Haber : Esra Oğuzkağan Özkan ve Sevgi Özdemir Safranbolu Yemeniciler Arastası’nda 26 yıldır hizmet veren Bikamode hediyelik eşya dükkânı, ahşap, deri ve ipek böceği kozası gibi malzemelerden yapılan ürünleriyle dikkat çekiyor. Geleneksel el sanatları ve işletme bölümleri mezunu Emine Çetinkaya Uluateş, Bikamode’nin çalışmalarını ve kış mevsiminde çarşı esnafının olumsuz etkilendiğini dile getirdi. Uluateş: “1997 yılından bugüne esnaflık yapmaktayız. Eşim Ahmet Faruk Uluateş ile birlikte çalışmaya devam ediyoruz. Hediyelik eşya üzerine kendi imalathanemizde ürettiğimiz ürünleri satıyoruz. Eşim, ahşap ürünleri kendisi yapıyor. Karıt Sanayi Sitesinde imalathanesi var. Bikamode ismi kayınpederim İsmail Uluateş ve eşim tarafından yaptığımız işlerin ilk iki harflerinin birleşiminden oluşuyor. “Biçme kaplama motiflerle dekorasyon” kelimelerinin ilk iki harflerinin birleşimini içermektedir. Kardemir emeklisi olan kayınpederim hobi olarak başladığı ahşap işlerini evlerinde yaparak, ilerleyen dönemde oğlu A. Faruk Uluateş ile atölyeye dönüştürdü. Böylece Bikamode’nin ürünleri de oluşmuştu.” blank Arasta’nın ilk esnaflarından  Uluateş: “Ben ipek kozası ile ilgili kursa katıldım, İtalya’da 1 ay boyunca hazır çiçek konusunda hem öğretici olduk hem de yeni şeyler öğrendik. Bizdeki örgü, kanaviçe ve ipek böceği kozasıyla ilgili çalışmaları İtalyan dostlarımıza gösterdik ve birlikte uygulamalar yaptık. Avrupa Birliği projesi kapsamında Halk Eğitim ve Belediye’nin ortak yürüttüğü yurt dışı kurslarından biri de Almanya’da gerçekleşmişti. Almanya’da 15 gün farklı bir kurs aldım. Her yurt dışı projesinde yaratıcı tasarımlar üzerine çok nitelikli çalışmalar oldu, bu bana da farklı bakış ve çeşitlilik kazandırdı.  Öncelikle kültür alışverişi oldu. Bu konuda Safranbolu’da Halk Eğitim Merkezi’nde açılan kurslar çok verimli. Kadınlarımıza meslek edindirme de öncü ve destek oluyorlar. Ben de işyerimi daha konforlu kılmak, müşteri memnuniyetini ve ürün kalitesini arttırmak için mesleki tüm programları takip etmeye çalışıyorum. Eğer tarihi çarşıda iseniz, kendinizi sürekli geliştirmek zorundasınız. Sonuçta dünyaya açılıyorsunuz. Tarihi çarşıda çalışmak çok gurur verici, çünkü 17. yüzyıldan kalma Yemeniciler Arastasında çalışıyoruz. Ailem ve kendim için çok keyif verici. Biz, burada ilk esnaflarız, aslında ikinci kuşağız. Benim babam da burada esnaftı. Biz de bunu kuşaktan kuşağa devam ettirmek niyetindeyiz. Lakin kent ölçeğinde korunan Safranbolu’da tarihi bir kentte bir esnaf olmanın çeşitli zorlukları da oluyor. Özellikle kış mevsiminde soğuktan ve gelen turist sayısının azalmasından dolayı zorluklar çekiyoruz. El sanatlarına yatkınsanız ve ürünleriniz varsa çarşıda esnaf olmayı önerebilirim fakat imalat olmadığı sürece çarşıda esnaf olmak gerçekten zor oluyor. Geleceğe dönük birçok planımız var; fakat maddi sıkıntılar ve kış sezonunun ağır geçmesi çoğu zaman engel oluyor.” blank   blank blank     blank İpek böceği kozasından hediyelik eşyaya..  Tarihi çarşıda ipek böceği kozasından hediyelik eşya üreten tek esnaf olduğunu kaydeden Emine Çetinkaya Uluateş: “İpek böceği kozasının boyanması, kesilerek biçimlendirilmesi ile farklı süslemeler yapıyorum. İpek böceğinin yumuşak, parlak bir lifi var ve bu lifi kendine koza örmek için üretiyor. İnsanlar bu liften iplik yapar ve kumaş dokurlar. İpek böceği kozası ham haliyle ya da boyanarak kullanılabilir. Boyandığında daha gösterişli durur ve oldukça uzun ömürlüdür. Bu süslemeler ile tepsi, anahtarlık, kitap ayracı, kutu ve tabloların oluşturulması çok ilgi çekiyor. Koza ile ilgili tasarımlar el emeği olunca beğenenlerin sayısı artıyor. İpek böceğini Safranbolu’da yetiştirmek istedim ama cesaret edemedim. Artık ben de Bursa’dan hazır ipek böceği kozaları alıyorum, biraz zahmetli bir uğraşı. Ancak ortaya çok güzel ürünler çıkıyor. Kozadan daha fazla ürün tasarlanabilir, yapılabilir. Bu konuda belli başlı kurumların destek olması önem taşıyor. Geleceğe taşınması gerekiyor.” dedi.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
Esra Oğuzkağan Özkan tarafından
04 Haziran, 2025 17:12 tarihinde yayınlandı

Zopran’da Köy Usulü Börek Yapımı Nesilden Nesile Aktarılıyor

Karabük'ün Zopran Köyü'nde, geleneksel su böreği yapımını dört kuşaktır sürdüren Fatma Baylam, gelini ve torununa köy mutfağına ait tüm bilgilerini aktarıyor.

Köy sakinlerinden Fatma Baylam, köydeki kadınların, özellikle Kurban Bayramı gibi özel günlerde misafirlerine ikram etmek üzere geleneksel su böreğini yaptıklarını ve hazırlıklarının devam ettiğini açıkladı. Köyde 3 gün süren bayramlaşmada yaklaşık 50 kişiye yemek verdiklerini de ifade etti.

Bayram öncesinde kadınlar, köyün ünlü su böreği tarifini hayata geçiriyor. Baylam, yaptığı açıklamada, bayram sofralarının vazgeçilmezleri arasında su böreğinin bulunduğunu belirtti. Yapım aşamalarını anlatırken, 15 yufka açıldığını ve bunlardan 7 tanesinin kaynayan suyun içinde haşlandığını, ardından dikkatlice tepsiye üst üste dizildiğini söyledi. Sonrasında, arasına ilk olarak çiğ yumurta kırıldığını ve yufkaların üzerine sürüldüğünü dile getiren Baylam, üzerine ayrıca tavada pişirilmiş yumurtaların elde parçalara ayrılarak maydanozla karıştırılmasıyla iç harcının hazırlandığını aktardı. Bu hazırlıkların ardından, tepsiye 8 tane daha yufkayı yağlayarak üst üste eklendiğini, böreğin son haline getirilip fırına verilmek üzere hazırlandığını ekledi.

Fatma Baylam ve gelini Şule Baylam, geleneksel tarifle hazırlanan su böreğinin, diğer özel günlerde olduğu gibi bayramda da misafirlerin beğenisiyle ikram edileceğini belirtti. Köydeki bu gelenek, nesiller boyunca devam ederek, bayram sofralarının vazgeçilmez lezzetlerinden biri olmaya devam ediyor.

Bizi sosyal medyadan takip edin