blank
Anadolu Ajansı tarafından
07 Haziran, 2024 04:07 tarihinde yayınlandı
A+ A-

Sağlıkçıların “Farabi Nağme” grubu kulakların pasını silecek

blank

TRABZON (AA) - MELTEM YILMAZ KARAKURUM - Trabzon'da doktor, hemşire ve yardımcı sağlık personelinden oluşan "Farabi Nağme" adlı müzik grubu, 7 Haziran'da farklı yörelere ait 17 türkü ve şarkıyı seslendirecek.

Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Farabi Hastanesi Başhekimliğinde iş stresinden uzaklaşmak amacıyla sanat topluluğu çatısı altında bir araya gelen sağlıkçılar, "Farabi Nağme" adlı müzik grubunu kurdu.

Yaklaşık 3 yıldır işten arta kalan zamanlarda enstrüman çalıp şarkılar söyleyen 14'ü solist 19 kişilik grup, Başhekim Prof. Dr. Celal Tekinbaş öncülüğünde konser hazırlıklarını sürdürüyor.

İlk olarak 2 yıl önce verdikleri konserle büyük beğeni toplayan sağlıkçılar, 7 Haziran Cuma günü saat 20.00'de KTÜ Atatürk Kültür Merkezi'nde farklı yörelere ait 17 şarkı ve türküyü seslendirecek.

- "Sanata, spora çok önem veriyoruz"

KTÜ Farabi Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Celal Tekinbaş, AA muhabirine, yoğun bir ortamda çalıştıklarını, insanların en zorlu dönemlerinde onlara çare olmak için çabaladıklarını söyledi.

Hayatlarının çok önemli bir kısmının geçtiği hastanenin ikinci evleri olduğunu dile getiren Tekinbaş, "İyi olan hastalarımızla iyi oluyoruz, problem olan hastalarımızla o problemleri yaşıyoruz. Aslında çıkış yolu bulmamız gereken birçok zamanımız oluyor. Çıkış yollarından en önemlilerinden biri de bu. Onun için sanata, spora çok önem veriyoruz." ifadesini kullandı.

Tekinbaş, bu kapsamda sanat ve sporla ilgili zaman geçirilecek alanlar oluşturmaya gayret ettiklerini vurgulayarak, "Farabi Nağme" grubunun kurulmasının altında yatan gerçeğin de bu olduğunu belirtti.

Grubun 3 senedir aktif olduğunu belirten Tekinbaş, spor ve sanatla ilgili farklı zaman dilimlerinde çeşitli faaliyetler yürüttüklerini söyledi.

- "Programın mükemmel olması için elimizden geleni yaptık"

Prof. Dr. Celal Tekinbaş, kendisinin de müziğe yoğun ilgisi olduğunu, konserde 2 eseri seslendireceğini ifade etti.

Konsere ekip olarak çok gayretli şekilde hazırlandıklarını anlatan Tekinbaş, programın mükemmel olması için ellerinden geleni yaptıklarını vurguladı.

Tekinbaş, insanların yoğun teveccühü ile karşılaştıklarını vurgulayarak, "Salon dolacaktır. Bundan önceki programımızda da dolmuştu. Programımız çok farklı bir formatta olacak. İnsanların bu formatı da beğeneceğini ve daha sonra Trabzon'daki sanat gruplarının bu format çerçevesinde birçok program icra edeceğini düşünüyorum." dedi.

- "Güzel bir akşam olacağını düşünüyoruz"

KTÜ Plastik ve Estetik Cerrahisi Ana Bilim Dalında Araştırma Görevlisi Hüseyin Şahin de müziğe yatkınlığının ailesinden geldiğini söyledi.

Dedesi ve amcalarının da müzikle ilgilendiğini belirten Şahin, "Burada geçen sene başhekimlik bünyesinde bir konser olmuştu. Ben de provalarına, çalışmalarına katıldım, hoşuma gitti. Güzel bir etkinlik oldu hatta 'Bunun tekrarını yapalım ya da yeni bir etkinlik daha yapalım.' diye geçen seneden beri konuşuyorduk. Bu sene de olması güzel oldu." diye konuştu.

Şahin, bu seneki konserin farklı bir konseptte olacağına işaret ederek, "Ben Erol Evgin'den 'Söyle canım' şarkısını söyleyeceğim. Biraz heyecan var doğru ama hocalarımızla çalışıyoruz. Herkesi davet ediyoruz, bekliyoruz. Güzel bir akşam olacağını düşünüyoruz." ifadesini kullandı.

- "Şarkının ruhuna girdiğimi düşünüyorum"

KTÜ Radyasyon Onkoloji Ana Bilim Dalında asistan doktor olan Azerbaycanlı Emin Mammadov, müziğe ilgisinin 5-6 yaşlarında, dinlediği ABD'li şarkıcıların hiphop ve rap şarkılarıyla başladığını anlattı.

Söz de yazdığını belirten Mammadov, "Daha çok aslında internet ve bilgisayar ortamında altyapılar, ünlü müziklerden parçalar alarak altyapılar yaparak böyle ilgileniyordum. Kendim de eskiden afrobeat veya rap tarzında şeyler yapıyordum. Tıp sürecinde bazen ara veriyoruz ve çok uzak kalmıştım. Bizim bölüm başkanı bir etkinlikte sesimin olduğunu söyledi ve sağ olsun beni çağırdı." diye konuştu.

Mammadov, konserde "Çırpınırdı Karadeniz, bakıp Türk'ün bayrağına" adlı eseri seslendireceğini belirterek, "Profesyonel müzisyen olmasak da eğlendirmeye çalışacağız." dedi.

- "Müzik herkese iyi geldiği gibi bize de iyi geliyor"

Hemşire Hafize Yalçın da 2 yıl önce gördüğü duyurular üzerine gruba dahil olduğunu ifade ederek, güzel ve keyifli vakit geçirdiklerini söyledi.

Grubun, iş stresinden uzaklaşmalarına da vesile olduğuna dikkati çeken Yalçın, "Müzik herkese iyi geldiği gibi bize de iyi geliyor. Sonuçta hasta insanlarla uğraşıyoruz. Bizim için müzikle nefes almak gibi bir şey oluyor." ifadesini kullandı.

- "İnşallah gelenlerin kulağının pasını sileceğiz"

Hemşire Zeynep Taflan da müziğe öğretmeninin 3. sınıfta kendisini keşfetmesiyle başladığını söyledi.

İlk flüt çaldığını, sonrasında da koro ve solist olarak devam ettiğini anlatan Taflan, müzik grubuna katılmaktan dolayı mutlu olduğunu ifade etti.

Konser öncesi heyecanlı olduğunu belirten Taflan, "Konserde 'Sevemediğim Karagözlüm'ü söyleyeceğim. 7 Haziran Cuma günü inşallah gelenlerin kulağının pasını sileceğiz." dedi.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
İhlas Haber Ajansı tarafından
10 Mayıs, 2025 01:52 tarihinde yayınlandı
A+ A-

Çanakkale Savaşı döneminde mezun veremeyen Anadolu’nun ilk lisesi, 140’ıncı yılını kutluyor

Anadolu’nun birinci, Türkiye’nin ise üçüncü lisesi olma özelliğini taşıyan ve 1. Dünya, Balkan ve Kurtuluş Savaşlarında tüm öğrencileri cepheye gittiğinden dolayı mezun veremeyen Kastamonu Abdurrahmanpaşa Lisesi, 140’ıncı kuruluş yılını kutluyor.
20 Nisan 1885’ten bu yana koca bir eğitim çınarı olarak Kastamonu’da hizmet vermeye devam eden Anadolu’nun birinci, Galatasaray ve İstanbul Lisesinden sonra Türkiye’nin üçüncü, yeniden Türkiye’nin birinci resmi lisesi olma özelliğini taşıyan Kastamonu Abdurrahmanpaşa Lisesinde 140’ıncı kuruluş yılı heyecanı yaşanıyor. Kastamonu, 1. Dünya, Balkan ve Kurtuluş Savaşlarında en çok şehit veren vilayetlerin başında geliyor. Bu kapsamda 1. Dünya, Balkan ve Kurtuluş Savaşlarında 1914-1918 yılları ortasında Kastamonu Abdurrahmanpaşa Lisesi’nden 120 öğrenci kara tahtaya "Hocam, biz vatan için cepheye gidiyoruz; bizi yok yazmayınız" notunu düşerek cepheye savaşmaya gitmiştir. Kastamonu Abdurrahmanpaşa Lisesi, savaş yıllarında lise kısmı şubelerinin birçoğunu açamadığı üzere mezun da veremedi. Lisenin cepheye giden öğrencilerinden büyük bir kısmı geri dönemeyerek şehit düşmüştür.
Yurdun dört bir tarafından Kastamonu’ya gelen okulun mezunları, devir arkadaşları ile bir yandan hasret giderirken, başka yandan da lise tarafından düzenlenen kutlama programına katıldı.

"Gençlerimizi, donanımlı ve gelecek yüzyılı kurgulayacak gençler yetiştirme çabası içerisindeyiz"
Abdurrahmanpaşa Lisesi Okul Müdürlüğü ile Abdurrahmanpaşa Lisesi Mezunları Derneği tarafından Halk Eğitim Merkezinde gerçekleştirilen kutlama programında konuşan Kastamonu Ulusal Eğitim Müdürü Hasan Gümüş, "Abdurrahmanpaşa Lisesi’nden devlet için, millet için çok değerli bireyler yetişmiştir. Bu okulumuz, yeri gelmiş cephede bulunmuş, yeri gelmiş eline kalem almış, yeri gelmiş öteki mecralarda bu vatan için, bu millet için uğraş sarf etmiş. Bugün büyük ve güçlü bir Türkiye’nin oluşması için bundan sonraki süreçte de birebir azim ve kararlılıkla buradan mezun olacak, Kastamonu’dan mezun olacak tüm gençlerimizi en işi formda yetiştirme çabası içerisinde olacağız. Sizlerin de ben, vereceğiniz değerli takviyelerle inşallah çok daha büyük bir Türkiye inşa edecekler. Zira bizler inanıyoruz ki, bizim yetiştirdiğimiz gençlerimize şu anda dünyadaki tüm insanlık bu gençleri bekliyor. Bizler bunu biliyoruz ve bu inançla da gençlerimizi, donanımlı, gelecek yüzyılı kurgulayacak gençler yetiştirme uğraşı içerisindeyiz ki bu, Abdurrahmanpaşa Lisesi içerisinden çıkacak gençlerimizi de inşallah hem bu ülkenin hem de tüm dünya insanlığının faydasına olacak ve onlara yol aydınlığı olacaktır" dedi.

"Bu salonda her şiir, her alkış, her gözyaşı, geçmiş ile gelecek ortasında kurduğumuz köprünün bir parçasıdır"
Abdurrahmanpaşa Lisesi Okul Müdürü Hüseyin Mısırlıoğlu ise, "Bugün burada sadece bir yıldönümünü değil, bir tarihin, bir ruhun ve bir aidiyetin 140 yıllık hikayesini kutlamak için toplandık. 1885 yılında Osmanlı’nın mektebi olarak temelleri atılan, sonrasında Cumhuriyetin aydınlığıyla büyüyen ve bugün çağdaş Türkiye’nin eğitim emektarlarından biri haline gelen Abdurrahmanpaşa Lisesi, yalnızca bir okul değil, bir medeniyet tasarrufunun, bir karakter inşasının ismidir. Bir yol düşünün ki sadece bilgi öğretmiyor, tıpkı vakitte gençliğe istikamet, millete sadakat, vatana aşk, beşere umut öğretiyor. Bir okul düşününki yalnızca birey yetiştirmiyor, karakter dokuyor, vicdan şekillendiriyor, ruh inşaa ediyor. Bu okul, işte bu topraklarda hepimizin gönlünde yaşayan Abdurrahmanpaşa Lisesi’dir. Bugün burada yalnızca kurucumuz Abdurrahman Nurettin Paşa’nın vizyonunu değil, birebir vakitte onu izleyen yüzlerce idealist öğretmenin, binlerce vefalı öğrencinin ortak hafızasını selamlıyoruz. Bugün burada geçmişte yazılmış kıssanın kahramanlarını anıyor birebir vakitte bu öyküyü yazmaya devam edecek genç yürekleri alkışlıyoruz. Bugün, bu salonda her şiir, her alkış, her gözyaşı, geçmiş ile gelecek ortasında kurduğumuz köprünün bir modülüdür. Biz bu köprüden yürürken gerimizde emek veren birçok öğretmeni, önümüzde yolumuzu aydınlatacak birçok öğrenciyi taşıyoruz" diye konuştu.

Abdurrahmanpaşa Lisesi Mezunları Derneği Başkanı Nurten Ciğerci de, "Koskoca geçen 140 yıl, neredeyse 1,5 asırlık koca bir çınar. Uygun ki yolumuz bu koca çınar liseden geçmiş. Bizi bu yolda yetiştiren tüm öğretmenlerimize, birlikte yürüdüğümüz tüm arkadaşlarımıza çok teşekkürler ediyorum. Kaybettiklerimizin de yerleri cennet olsun" tabirlerini kullandı.
Konuşmaların akabinde okulun mezunları tarafından mandolin konseri verildi. Okulun öbür mezunlarının da müzik söyleyerek eşlik ettiği şovun akabinde şiirler okundu ve zeybek oyunu sergilendi. Akabinde öğrencilerden oluşan okul korosu müziklerini seslendirdi. 70’li yıllara ilişkin pop müziklerinin de yer aldığı konser sonrası "Bizi Yok Yazmayın" bahisli kısa sinema izlendi. Okulun mezunlarının anılarının paylaşıldığı kutlama etkinliğinde öğrenciler tarafından hazırlanan "Ah Şu Gençler" bahisli tiyatro oyunu sahnelendi. Öğrencilerin, hem verdikleri konserde hem de oynadıkları tiyatro oyununda gösterdikleri performans davetliler tarafından büyük alkış aldı.
Okul marşının da daima bir ağızdan söylendiği kutlamalarda son olarak en yaşlı mezun olan Yavuz Ballık’a okulun plaketi takdim edildi. Kutlamalar, bugün içerisinde gerçekleştirilecek çelenk sunumu, stant açılışları ve söyleyişi ile devam edecek.

Bizi sosyal medyadan takip edin

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.