Haber Merkezi tarafından
16 Aralık, 2024 10:40 tarihinde yayınlandı
A+ A-

Sarılmak stresi azaltıyor, mutluluğu arttırıyor

“Fiziksel temas, arkadaşlık, aile ve romantik ilişkilerde önemli bir vazife görür. İlişkilerin de sağlıklı gelişimi için temel ögelerden biri olarak kabul edilebilir

Hem arkadaşlık hem aile içinde hem de romantik ilişkilerde fiziksel temas, samimiyetin ve güvenin pekişmesine; sevgiyi ve bağlılığı ifade etmenin yanı sıra duygusal desteğin sağlanmasına ve duygusal bağların güçlenip, ilişkilerin derinleşmesine vesile olabilmektedir.”

Fiziksel temasın çeşitli şekillerde insanların birbirleriyle etkileşimde bulunması hali olduğunu belirten Uzman Klinik Psikolog Uluğ Çağrı Beyaz, ayrıca psikolojik ve duygusal sağlığa olan etkilerinin de oldukça fazla olduğunu söyledi.

Fiziksel temasın ilişkilerin sağlıklı gelişimi için temel ögelerden biri olarak kabul edildiğini dile getiren Uzman Klinik Psikolog Uluğ Çağrı Beyaz, “Hem arkadaşlık hem aile içinde hem de romantik ilişkilerde fiziksel temas, samimiyetin ve güvenin pekişmesine; sevgiyi ve bağlılığı ifade etmenin yanı sıra duygusal desteğin sağlanmasına ve duygusal bağların güçlenip, ilişkilerin derinleşmesine vesile olabilmektedir.” dedi. Hem çiftlerin hem de ailelerin fiziksel teması arttırmak için bu hususa önem vermeleri gerektiğini ifade eden Uzman Klinik Psikolog Uluğ Çağrı Beyaz, öte yandan karşıdaki kişinin sınırlarına saygı duyulması, fiziksel teması karşılıklı rızaya dayalı olarak doğal bir şekilde günlük akışa dâhil etmek gerektiğine dikkat çekti.

Üsküdar Üniversitesi NP Etiler Tıp Merkezi Uzman Klinik Psikolog Uluğ Çağrı Beyaz, aile, arkadaşlık veya romantik ilişkilerde fiziksel temasın önemi hakkında açıklamalarda bulundu.

Stres seviyelerini düşürüyor, mutluluk hissini destekliyor…

Fiziksel teması sarılma, el sıkışması, dokunma veya doğrudan beden teması gibi çeşitli şekillerde insanların birbirleriyle etkileşimde bulunması hali olarak tanımlayan Uzman Klinik Psikolog Uluğ Çağrı Beyaz, “Bireylerin duygusal bağlarının güçlenmesinde ve sosyal ilişkilerinin sürmesinde önemli bir etkisi vardır fiziksel temasın. Ayrıca psikolojik ve duygusal sağlığa olan etkileri oldukça fazladır.” dedi.

Fiziksel temas üzerine yapılan araştırmaları hatırlatan Uzman Klinik Psikolog Uluğ Çağrı Beyaz, “Fiziksel temasın stres seviyelerini düşürdüğünü, oksitosin adı verilen ‘bağlanma hormonunun’ salgılanmasını artırdığını ve genel olarak mutluluk hissini desteklediğini görüyoruz. Oksitosin hormonu, bireylerde güven ve yakınlık duygularını artırarak sosyal bağları güçlendirir ve depresyon, anksiyete gibi duygusal sorunların azalmasında bir nevi yardımcı bir etken olabilir. Ayrıca, vücutta endorfin salgılanmasını tetikleyerek acı hissini de azaltabilir ve genel iyilik halini de artırabilir.” bilgisini verdi.

Fiziksel temas eksikliği ilişkileri olumsuz etkileyebiliyor!

Fiziksel temasın arkadaşlık, aile ve romantik ilişkilerdeki rolüne değinen Uzman Klinik Psikolog Uluğ Çağrı Beyaz, “Fiziksel temas, arkadaşlık, aile ve romantik ilişkilerde önemli bir vazife görür. İlişkilerin de sağlıklı gelişimi için temel ögelerden biri olarak kabul edilebilir. Hem arkadaşlık hem aile içinde hem de romantik ilişkilerde fiziksel temas, samimiyetin ve güvenin pekişmesine; sevgiyi ve bağlılığı ifade etmenin yanı sıra duygusal desteğin sağlanmasına ve duygusal bağların güçlenip, ilişkilerin derinleşmesine vesile olabilmektedir.” dedi.

Fiziksel temas eksikliğinin ise ilişkiler üzerinde olumsuz etkileri olabildiğini dile getiren Uzman Klinik Psikolog Uluğ Çağrı Beyaz, “İlişkilerde duygusal mesafenin artmasına, duygusal soğukluk ve yakınlığın azalmasına, güvensizlik ve ilişkinin sağlamlığına dair endişelerin artmasına ve duygusal gelişim sorunları, düşük özsaygı gibi problemlerin ortaya çıkmasına neden olabilir.” şeklinde konuştu.

Farklı fiziksel temas türleri farklı anlamlar taşıyabilir…

Farklı fiziksel temas türlerinin, ilişkilerde önemli ve birbirinden ayrı etkilere sahip olduğuna vurgu yapan Uzman Klinik Psikolog Uluğ Çağrı Beyaz, şunları söyledi:

“Örneğin sarılma, duygusal bağları kuvvetlendirir, sevgi ve güven hislerini yoğunlaştırabilir. Bu temas şekli, stresi azaltarak rahatlama sağlayabilir ve insanların duygusal destek almasını kolaylaştırır. El ele tutuşma ise yakınlık ve bağlılık hislerini artırabilir, güven duygusunu pekiştirir ve duygusal destek sağlayabilir. Öpüşme ise romantik ilişkilerde duygusal, cinsel bağları güçlendirebilir, mutluluk hormonlarının salgılanmasını artırabilir. İlişkinin türüne, kültürel normlara ve tercihlere göre bu temaslar farklı anlamlar taşıyabilir, ancak genel olarak insan ilişkilerinde olumlu etkiler sağlar ve iletişimi güçlendirir.”

Olumlu etkilerine rağmen sınırları olmalı! 

Hem çiftlerin hem de ailelerin fiziksel teması arttırmaları için olağan akışta zaman ayırmaları ve bu hususa önem vermeleri gerektiğini ifade eden Uzman Klinik Psikolog Uluğ Çağrı Beyaz, “Mesela gün içerisinde fiziksel temas etmek gibi küçük ritüeller oluşturmak, duygusal bağların güçlenmesine ve iletişimin derinleşmesine yardımcı olabilir. Ayrıca, birlikte spor yapmak, dans etmek veya yürüyüş yapmak gibi ortak ilgi alanlarına odaklanılarak aktivitelere katılmak, hem duygusal hem de fiziksel yakınlığı teşvik edebilir.” dedi.

Fiziksel temas her ne kadar olumlu etkilere sahip olsa da sınırları olması gerektiğine dikkat çeken Uzman Klinik Psikolog Uluğ Çağrı Beyaz, sözlerini şöyle tamamladı:

“Bunun sınırlarını belirlerken günlük iletişimde evvela hassasiyet göstermek ve karşılıklı rızaya dayalı olarak fiziksel teması doğal bir şekilde günlük akışa dâhil etmek, sağlıklı sınırları korumanın önemli bir parçasıdır. Her bireyin sınırlarını ve rahatlık düzeyini anlamaya çalışmak, rahatsız edici olmaktan kaçınmak ve açık iletişimle sınırları netleştirmeye yönelmek, ilişkilerde güveni ve saygıyı kuvvetlendirebilir. Böylelikle, sağlıklı bir şekilde fiziksel temas artırılabilir ve ilişkilerindeki bağlar daha da derinleştirilebilir.”

blank
İhlas Haber Ajansı tarafından
18 Nisan, 2025 03:22 tarihinde yayınlandı
A+ A-

Yaralı sürücüye, kovalamaca sırasında peşinde olan polisler yardım etti

Bartın’da arabasını polisin üzerine süren ve "dur" ihtarına uymayan şoför ile polis grupları ortasında kovalamaca yaşandı. Yaklaşık 30 kilometre kaçmayı başaran şoför kaza yapınca yakalandı. Yaralanan şoförün yardımına ise peşindeki polisler yetişti.
Edinilen bilgiye nazaran Orduyeri Caddesi’nde "dur" ihtarına uymayan 74 AAN 037 plakalı Tofaş aracın şoförü E.Y. ile polis aracı ortasında kovalamaca başladı. Bir polisin üzerine aracı süren E.Y., Bartın-Amasra yoluna çıkarak kaçmaya devam etti. Yolda orta refüje çıkan aracın şoförü, kazaya karşın yoluna devam etti. Bartın-Kurucaşile istikametine yanlışsız süratle giden şoför ile polis ortasında yaklaşık 30 kilometre boyunca kovalamaca yaşandı. Şoför peşine taktığı polislere izini kaybettirirken, Bozköy mevkisinde ise araç virajı alamayarak yol kenarındaki su kanalına düştü.
Araçtan çıkarak kanalda sırtüstü yatan yaralı şoförün yardımına ise peşindeki polis grupları yetişti. Bölgede ikinci bir kaza yaşanmaması emeliyle, polis ve jandarma takımları tarafından geniş güvenlik önlemleri alındı.
Otomobili için feryat etti
Yaralı halde yerde yatan şoför ise aracın halini görünce kendi acısını unutarak aracı için ağladı. Yaralı şoför, "Arabam bu hale gelmeyecekti. Babam bu arabayı bu halde görürse ne der? Babam beni boğar. Ben uygunum ağabey ancak bu otomobilin bu türlü kalmasını ben istemiyorum. Bu otomobil bu hale nasıl geldi? Bu arabayı kim bu hale getirdi? Ben mi getirdim arabayı bu hale? Anne, babam nerde? Kaza yaptım, ehliyetim de yok" diye bağırdı
Ehliyetsiz ve alkollü olduğu belirlendi
Araçta yapılan armada kabahat ögesine rastlanılmazken, 23 yaşındaki şoför E.Y.’nin 231 promil alkollü olduğu ve ehliyetinin bulunmadığı belirlendi. Yaralı şoför olay yerine gelen ambulansa alınarak birinci müdahalesi yapıldıktan sonra Bartın Devlet Hastanesi’ne kaldırılarak tedavi altına alındı. Kazada yaralanan ehliyetsiz ve alkollü şoför E.Y’nin babasının mahalle muhtarı olduğu ve aracı müsaadesiz aldığı öğrenildi.
Ailesi kayıp ilanı verdi
Kovalamacanın yaşandığı anlarda ise polisten kaçan E.Y.’yi ailesinin telefonla aradığı ve ulaşılamadığı ileri sürüldü. Çocuğuna ulaşamayan aile ise jandarma karakoluna müracaatta bulunarak kimlik bilgi ve eşkalini verdikleri çocukları E.Y’nin kayıp olduğunu söz etti.
Olayı hastane polisi fark etti
Hastane polisi, kayıp müracaatında bulunulan E.Y’nin yaralı olarak hastaneye getirilen yaralı olduğunu fark etti. Hastane polisinin telsiz anonsu ile durumu haber merkezine duyurması üzerine ise telefonla durum jandarmaya bildirildi.
Jandarma grupları tarafından da kayıp müracaatında bulunan aile bilgilendirilerek hastaneye yönlendirildi.

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.