Anadolu Ajansı tarafından
22 Kasım, 2024 16:37 tarihinde yayınlandı
A+ A-

SEIKO Optik, Yusuf Dikeç ile Silmo İstanbul Optik Fuarı’nda yerini aldı


İSTANBUL (AA) - SEIKO Optik, işbirliği yaptıkları ve markanın "Görüş Elçisi" olarak konumlandırdıkları milli atıcı Yusuf Dikeç ile Silmo İstanbul Optik Fuar'ında özel bir etkinlik gerçekleştirdi.​​​​​​​

Milli atıcı Yusuf Dikeç, Silmo İstanbul Optik Fuarı'ndaki SEIKO standında hayatına ve spor kariyerine dair ilham verici hikayesini ziyaretçilerle paylaştı. SEIKO gözlük camları sayesinde sağladığı net görüşle performansında yakaladığı ivmeyi anlatan Dikeç, fuarda imza günü de düzenledi.

Etkinlikte AA muhabirinin sorularını yanıtlayan SEIKO Optik Türkiye Genel Müdürü Suat Çam, Silmo İstanbul Optik Fuarı'nda, optik sektörüyle projelerini tanıttıklarını ve bir yıl boyunca gerçekleştirecekleri çalışmaların temellerini attıklarını söyledi.

SEIKO'nun, 1881'de Japonya'da kurulan köklü bir marka olduğuna değinen Çam, "İlk olarak saat sektöründe faaliyet gösteren firmamız, 1923'de optik cam üretimine başladı ve bu süreçte dünya genelinde büyük bir pazar payına ulaştı. Türkiye'ye giriş yaptığımız günden bu yana Türk optikçilerine ve kullanıcılarına ürünlerimizi sunmaya devam ediyoruz." ifadelerini kullandı.

Dikeç ile yapılan işbirliğinden söz eden Çam, "Bu yıl ayrıca bizim için farklı bir anlam taşıyor çünkü başarılı sporcumuz Yusuf Dikeç ile işbirliğimizi tanıttık. Kendisinin olimpiyatlardaki başarıları ve tek aksesuar olarak gözlük kullanması, gözlük camında özellikle markamızı temsil etmesi bizi böyle bir işbirliğine taşıdı. Kendisiyle böyle bir çalışma yapmaktan çok büyük mutluluk duyuyoruz." diye konuştu.

- "Kendisini desteklemek bizim için büyük bir şans"

Kendileri için en önemli unsurlardan birinin de optik algısının toplumda üst segmentlere taşınması ve topluma iyi anlatılması olduğunun altını çizen Çam, Dikeç'in Paris 2024 Olimpiyat Oyunlarındaki başarısını gördükleri andan itibaren markaları ve Dikeç arasındaki süreci başlattıklarını söyledi.

Çam, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ortada keskin görüş ve hassasiyet gerektiren bir hedef vardı. Milimetrelik ölçülerle tam hedefi görmesi gerekiyordu ve bu süreçte kullandığı tek aksesuar gözlüğüydü. Direkt olarak bu işbirliği fikri oluşmuş oldu bizde. Kendisiyle ilk irtibata geçtiğimizde camlarının da SEIKO olduğunu öğrenince süreç çok hızlı ilerledi. Dikeç'in bundan sonraki başarılarına ortak olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Yusuf Dikeç çok başarılı bir sporcu ancak başarıya giden yolda kullanılan araç ve gereçlerin de ne kadar önemli bir unsur olduğunu artık hepimiz biliyoruz. Bu konuda kendisini desteklemek bizim için büyük bir şans. Yusuf Bey ile kurduğumuz bu güzel diyaloğu burada tüm optik sektörüne duyurmaktan mutluluk duyuyoruz."

Markanın gelecekteki hedeflerine ilişkin bilgi veren Çam, SEIKO'nun gelecek vizyonunu sosyal sorumluluk projeleriyle birlikte yürüteceklerini aktardı.

SEIKO'nun kız çocuklarının eğitimine de katkıda bulunduğuna işaret eden Çam, bu tür algıları kamuoyunun önüne çıkararak görmenin ne kadar önemli bir argüman olduğunu topluma anlatmak istediklerine dikkati çekti.

Çam, Türk toplumunun görme sağlığı konusundaki bilincini artırmak istediklerine değinerek, şunları aktardı:

"Yapılan tüm işlerin başında görme sağlığının olduğunu ve en önemli aksesuarın gözlük olduğunu anlatmaya çalışacağız çünkü toplumun başarısında çok önemli bir unsur bu. Önümüzdeki dönemde SEIKO markasını daha da genişleteceğiz ve büyüteceğiz. SEIKO AR-GE'si çok güçlü bir marka. Japonya'dan gerçekleşen AR-GE çalışmaları her kesime hitap eden ürünler üretmemizi sağlıyor ve biz de tüm kesimlere ulaşacak bir profil çizmeye çalışıyoruz."

- "En büyük destekçim SEIKO"

Milli atıcı Yusuf Dikeç de gözlüğün artık bir aksesuar olmaktan çıktığını aktararak, hayatı kolaylaştırmanın ve yapılan işi daha iyi gerçekleştirebilmenin bir aracı haline geldiğini vurguladı.

Dikeç, "Olimpiyatlarda aldığım madalyaya en büyük katkı, tek aksesuarım olan gözlüktü ve bu katkı da SEIKO camları sayesinde oldu. Yani madalyamdaki en büyük başarıya katkı sağlayan aksesuar gözlük. Burada bulunmamın sebebi de SEIKO ile olan işbirliğimiz. Bu işbirliğimizi 4 yıl boyunca devam ettireceğiz. En büyük destekçim SEIKO'ya buradan çok teşekkürlerimi sunuyorum." değerlendirmesinde bulundu.

- Dünyanın en ince organik camları

SEIKO Optik optik dünyasında kalite, hassasiyet ve yenilikçilik çözümleriyle yer almayı hedefliyor. Japonya'da kurulan marka, kullanıcıların görüş konforunu artırmak için teknolojiyi ince işçilikle birleştiriyor. FreeForm teknolojisi ve dünyanın en ince organik camları gibi birçok ilke imza atan marka Türkiye'de de 2015'ten bu yana üretim yapıyor ve buradaki yatırımlarıyla büyümeye devam ediyor.

Marka sadece Türkiye'nin değil, dünyanın tanıdığı milli atıcı Yusuf Dikeç ile gerçekleştirdikleri işbirliği sayesinde optik camlarının spor dünyasında nasıl bir fark yaratabileceğini kanıtlamayı amaçlıyor.

Yusuf Dikeç'i "Görüş Elçisi" olarak konumlandıran SEIKO, sadece gözlük camı kalitesine değil, marka ile başarı arasındaki bağı da vurgulamayı hedefliyor.

Dikeç'in ekipmansız yarışlarda sadece SEIKO gözlüklerini kullanarak elde ettiği başarı, marka içinde hem görsel hem de sembolik bir anlam taşıyor.

blank
İhlas Haber Ajansı tarafından
15 Nisan, 2025 14:29 tarihinde yayınlandı
A+ A-

Yasak başladı, tezgâhlar onlara kaldı

Denizlerde 15 Nisan’da başlayan av yasağının ardından tezgâhlarda ağırlıklı olarak kültür balıkları yer aldı.

Denizlerde av yasağının 1 Eylül itibarıyla sona ermesinin ardından denize açılan tekneler ilk günlerinde bol miktarda palamut avlarken bu bolluk daha sonra hamsi ve istavrit avı ile devam etti.

Balıkçılar son yılların en bereketli sezonunu yaşadıklarını belirtirken, bundan sonra tezgahlarda ağırlıklı olarak kültür balıklarının yanı sıra kıyı balıkçılarının getireceği istavrit, mezgit, barbun gibi çeşitlere bakacaklarını söylediler.

Yasak başladı, tezgâhlar onlara kaldı

Bu sezon tezgahlarda her çeşit balığın yer aldığını belirten balıkçılardan Adem Kaygusuz, "Bu sezon palamut, hamsi, istavrit, mezgit açısından bereketli geçti. Şükürler olsun bu sezon denizde her çeşit balık vardı herkes para kazandı. Dün gece itibariyle yasak başladı tezgahlarda ağırlıklı olarak istavrit, mezgit, çupra, alabalık, somon çeşitleri bulunuyor. Bundan sonra genelde kültür balıklarının yanı sıra kıyı balıkçıların getireceği olta balıklarını satacağız. Sezon bitince ağırlıklı olarak somon, kültür, levrek, çupra, alabalık gelir. Bu sezon kalkan balığı da bol geldi fiyatları 500-700 TL’ye kadar geriledi. Fiyatlarımız, istavrit 200 TL, mezgit 250 TL, somon 150-175 TL, levrek, çupra 350 TL, alabalık 150-200 TL arasında. Ramazan’da istavritin kilosu 100-125 TL iken sezon bitimine yakın teknelerin çoğu paydos ettiği için fiyatı 200 TL’ye kadar çıktı" dedi.

Balıkçılardan Turgay Memiş, bundan sonra tezgahlarda ağırlıklı olarak kültür balıklarının yer alacağını kaydederek, "Bu sezon mükemmel geçti artık yasak başladı. Bundan sonra tezgâhlarda ağırlıklı olarak kültür balıkları olur. Kültür balıklarının yanı sıra kıyı balıkçıların getireceği istavrit, mezgit gibi çeşitler tezgâhlarda yer alır. Bundan sonra ağırlıklı olarak levrek, somon, alabalık satılır. Fiyatlarımız, istavrit 200 TL, mezgit 300 TL, bundan sonra fiyatlar daha da yükselir diye tahmin ediyordum. Kültür balıklarının fiyatı da 200-350 TL arasında değişiyor" diye konuştu.

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.