Avatarı
Anadolu Ajansı tarafından
05 Ekim, 2023 12:36 tarihinde yayınlandı

Setur Marinas, “Monaco Smart and Sustainable Marina Konferansı”na katıldı

İSTANBUL (AA) - Sürdürülebilirliği tüm çalışmalarında odağına alan marina işletmesi Setur Marinas, "Monaco Smart and Sustainable Marina Konferansı"na Ayvalık Marina özel projesi ile katıldı

Setur açıklamasına nazaran, Monaco Marina Management tarafından 24-25 Eylül'de düzenlenen ve dünya çapında pek çok firmanın katıldığı Akıllı ve Sürdürülebilir Marina konferansı, etrafa hassas, verimli ve kullanıcı dostu marinaların geliştirilmesini teşvik etmek için, kilit oyuncuları, yatırımcıları, marina geliştiricilerini, mimarları, üreticileri ve yenilikçileri bir ortaya getiriyor.

Monaco Prensi II. Albert’in de katıldığı konferansta, yenilenen Ayvalık projesi ile ilgili Setur Marinas Ayvalık Marina Müdürü Süleyman Ercan da bir konuşma yaptı.

Açıklamada konuşmasına yer verilen Süleyman Ercan, bölümde sürdürülebilirlik konusunda ufuk açan hususlarının tartışıldığı, proje ve fikirlerin paylaşıldığı ve dünyanın birçok yerinden iştirakçi firmaların katkı sağladığı Monaco Smart & Sustainable Marina Konferansı'nda bulunmaktan keyifli olduğunu lisana getirdi.

Ercan, "Setur Marinas olarak sürdürülebilirliğe olan bağlılığımızı güçlendirmek ismine sıfır emisyonlu araçları kullanmaya başlıyoruz. Kurumsal iş birliklerimizi ve eğitim uygulamalarımızı sürdürerek her yıl çalışanlarımıza ve müşterilerimize iklim krizi temalı etkinlikler sunacağız. Ayrıyeten üniversite biyoçeşitlilik araştırmalarına verdiğimiz takviyesi Setur Marinas Ayvalık ile de genişleterek devam edeceğiz." tabirlerini kullandı.

Sürdürülebilirlik, marinacılık ve Ayvalık marina ile ilgili de bilgi veren Ercan, "2023 yılında marina çalışanlarımız için sıfır tek kullanımlık plastik tüketimini muvaffakiyetle sonlandırdık. Bu kıymetli muvaffakiyet, Setur Marinaları&Koç Sistem tarafından geliştirilen Smartium Clean Projesi sayesinde gerçekleşti. Proje, otonom ve manuel aygıtlarla yüzen atıkları sudan temizleyerek kirlilikle uğraşta çığır açıyor. Bu inovatif proje, etrafımızı müdafaa ve sürdürülebilir bir gelecek için kararlılığımızı bir defa daha gösteriyor." açıklamasında bulundu.

Setur Marinas Teknik Hizmetler Küme Müdürü İlker Öngül ise startup projelerinin değerlendirildiği oturumda heyet üyesi olarak vazife yaptı.

Setur Marinas’ın, sürdürülebilirliği odağına aldığı çalışmaları artarak ve geliştirerek sürdürmeye devam edeceği bildirildi.




Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
Esra Oğuzkağan Özkan tarafından
04 Haziran, 2025 16:42 tarihinde yayınlandı

Yunus Emre’nin Karabük’teki İzleri Bulundu

Yunus Emre'nin Doğum Yeri ve Hayatıyla İlgili Yeni Bulgular Gün yüzüne Çıkıyor

Karabük, Yunus Emre'nin manevi mirasını ve yaşam öyküsünü ilgilendiren yeni arşiv belgeleriyle gündeme geldi.

Karabük'te Yunus Emre'ye Dair Yeni Arşiv Bulguları Heyecan Yaratıyor

Prof. Dr. Kenan Ziya Taş’ın kaleme aldığı "Yunus Emre’nin Yaşadığı Coğrafyaya Dair Yeni Belge ve Bilgiler" başlıklı makalesinde, Karabük’ün Zobran köyü mevkisinde bulunan vakıf gelirleri ve dergah kayıtlarına ulaşılmasıyla önemli bir gelişme yaşandı.

Safranbolu'da köylerin yaşatılması için araştırmalar yapan Ahmet Karakaş, köylerin tarihi sürecini araştırırken, XIX. Türk Tarih Kongresi'nde yayınlanan makalede Yunus Emre'nin isminin Karabük ili ile anılmasıyla büyük gurur duyduğunu şu sözlerle açıkladı. Karakaş, "Makaleye göre Gerede kazasına bağlı Sopran Divanı karyesinde Hacı Şeyh oğlu Tapduk Şeyh zaviyesidir. Bu zaviye bugünkü idari yapıya göre Sopran, bugünkü Karabük ilinin Safranbolu ilçesine bağlı (Kaleköy)’dedir. Bu kayıtların başlarındaki ifadelerde zaviyenin adı şöyle verilmektedir: “Karye-i Sopran Divanı’nda Hacı Şeyhoğlu Tapduk Şeyh elinde on mudluk vakıf vardır…”; “Karye-i Sopran Divanı’nda Hacı Şeyh oğlu Tapduk Şeyh elinde 10 mudluk yeri vakf-ı âmmdır.”; “Karye-i Sopran Divanı’nda Hacı Şeyhoğlu Tapduk Şeyh elinde on mudluk vakıf vardır…” ifadeleri bu köyün önemini bir kez daha artırdığını gözler önüne serdi.

Karakaş: "Yunus Emre felsefesine göre hiçbir zaman kalp kırmamak, büyüklük taslamamak, gönül almak ve geçimli olmak esastır. Yunus Emre'ye göre din; insanlığı mutluluğa, barışa ve huzura kavuşturan bir yaşam tarzını benimsemektir. Yunus Emre'nin din anlayışında sevgi ve aşk vardır. Taş'ın makalesindeki arşiv kayıtlarına göre yapılan incelemelerde, Karabük'ün Safranbolu ilçesine bağlı Zopran ve Kaleköy'ün Yunus Emre’nin hayatıyla bağlantılı olabileceği öne sürülüyor. Belgelere göre, bölgedeki vakıf gelirleri ve dini kuruluşların kayıtlarında Yunus Emre’nin ismine ve onun tasavvufi faaliyetleriyle ilişkili izlere rastlanıyor. Zobran köyü ve çevresinde bulunan bu vakıf ve dergahların, Yunus Emre'nin yaşadığı dönemde önemli dini ve kültürel merkezler olduğu düşünülüyor." dedi.

Karabük'ün manevi kurucuları arasında Yunus Emre isminin yer alması akademik araştırmaların artmasına sebep olacaktır diyen Karakaş: "Karabük’ün manevi kurucuları arasında Yunus Emre isminin yer alması, bölgedeki dini ve manevi hayatın şekillenmesinde büyük rol oynadığını gösteriyor. Ayrıca, arşiv kayıtlarının, Yunus Emre’nin Anadolu’nun çeşitli bölgelerinde yaşadığı ve özellikle Bolu civarında etkin olduğu iddialarını güçlendirdiğine işaret ediyor." sözleriyle konuşmasını sürdürdü.

Bu yeni araştırmalar ışığı altında, Yunus Emre’nin doğum yeri ve yaşamı konusunda bilinenlere yenileri eklenirken, Anadolu’nun çeşitli bölgelerindeki tasavvufi ve kültürel etkinliklerdeki rolünü daha iyi anlamamıza katkıda bulunuyor. Karakaş, bölgedeki arşivlerin Karabük Üniversitesi tarafından araştırılmaya devam edilmesiyle Yunus Emre’nin hayat hikayesine dair daha net bilgiler elde edilebileceğine vurgu yaptı.

Yunus Emre’nin, Karabük ve çevresinde manevi mirasının önemli bir parçası olduğu, yeni bulunan belgelerle gün yüzüne çıkmış oldu. Bu gelişmeler, şairin hayatı ve tasavvufi hayatı hakkında yeni ufuklar açarken, bölgedeki kültürel hafızanın güçlenmesine de katkı sağlaması bekleniyor.

Haberin videosu için Tıklayınız

Bizi sosyal medyadan takip edin