blank
Avatarı
Anadolu Ajansı tarafından
23 Eylül, 2024 00:00 tarihinde yayınlandı

Sinop’ta coğrafi işaretli lakerda yapımına başlandı

SİNOP (AA) - Sinop'ta balıkçılar tarafından iri palamutlardan hazırlanan coğrafi işaretli lakerda (tuzlu balık), yapımına başlandı.

Kentte denize açılan balıkçıların ağlarına takılan toriklerden (iri palamut balığı), yaz aylarında tüketilmesi için lakerda yapılıyor.

Geçen yıl Türk Patent ve Marka Kurumunca (TÜRKPATENT) coğrafi işaret belgesiyle de tescillenen, kente özgü sezonun ilk lakerdaları, kavanozu 1200 liradan tezgahlarda satışa sunuldu.

Balıkçı İbrahim Gündoğdu, AA muhabirine, palamut bolluğunun yaşandığı bir dönemde lakerda yapımına erken başladıklarını söyledi.

Palamudun bol olmasının lakerda fiyatlarını da olumlu etkileyeceğini düşündüklerini vurgulayan Gündoğdu, "Şu an yeni yaptığımız lakerdaları geçen yılın fiyatından satmaya başladık. Çünkü palamut fiyatları düşük seviyelerde." dedi.

Gündoğdu, lakerdanın her zaman için özel alıcıları olduğuna dikkati çekerek, "Lakerdaya her zaman ilgi bir hayli fazla oluyor. Bu yıl da palamut bolluğuyla birlikte talepler var. Biz de o nedenle yapımına erken başladık. Hazırladığımız sezonun ilk lakerdalarını da tezgahlarımızda satışa sunduk." diye konuştu.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
Esra Oğuzkağan Özkan tarafından
04 Haziran, 2025 16:42 tarihinde yayınlandı

Yunus Emre’nin Karabük’teki İzleri Bulundu

Yunus Emre'nin Doğum Yeri ve Hayatıyla İlgili Yeni Bulgular Gün yüzüne Çıkıyor

Karabük, Yunus Emre'nin manevi mirasını ve yaşam öyküsünü ilgilendiren yeni arşiv belgeleriyle gündeme geldi.

Karabük'te Yunus Emre'ye Dair Yeni Arşiv Bulguları Heyecan Yaratıyor

Prof. Dr. Kenan Ziya Taş’ın kaleme aldığı "Yunus Emre’nin Yaşadığı Coğrafyaya Dair Yeni Belge ve Bilgiler" başlıklı makalesinde, Karabük’ün Zobran köyü mevkisinde bulunan vakıf gelirleri ve dergah kayıtlarına ulaşılmasıyla önemli bir gelişme yaşandı.

Safranbolu'da köylerin yaşatılması için araştırmalar yapan Ahmet Karakaş, köylerin tarihi sürecini araştırırken, XIX. Türk Tarih Kongresi'nde yayınlanan makalede Yunus Emre'nin isminin Karabük ili ile anılmasıyla büyük gurur duyduğunu şu sözlerle açıkladı. Karakaş, "Makaleye göre Gerede kazasına bağlı Sopran Divanı karyesinde Hacı Şeyh oğlu Tapduk Şeyh zaviyesidir. Bu zaviye bugünkü idari yapıya göre Sopran, bugünkü Karabük ilinin Safranbolu ilçesine bağlı (Kaleköy)’dedir. Bu kayıtların başlarındaki ifadelerde zaviyenin adı şöyle verilmektedir: “Karye-i Sopran Divanı’nda Hacı Şeyhoğlu Tapduk Şeyh elinde on mudluk vakıf vardır…”; “Karye-i Sopran Divanı’nda Hacı Şeyh oğlu Tapduk Şeyh elinde 10 mudluk yeri vakf-ı âmmdır.”; “Karye-i Sopran Divanı’nda Hacı Şeyhoğlu Tapduk Şeyh elinde on mudluk vakıf vardır…” ifadeleri bu köyün önemini bir kez daha artırdığını gözler önüne serdi.

Karakaş: "Yunus Emre felsefesine göre hiçbir zaman kalp kırmamak, büyüklük taslamamak, gönül almak ve geçimli olmak esastır. Yunus Emre'ye göre din; insanlığı mutluluğa, barışa ve huzura kavuşturan bir yaşam tarzını benimsemektir. Yunus Emre'nin din anlayışında sevgi ve aşk vardır. Taş'ın makalesindeki arşiv kayıtlarına göre yapılan incelemelerde, Karabük'ün Safranbolu ilçesine bağlı Zopran ve Kaleköy'ün Yunus Emre’nin hayatıyla bağlantılı olabileceği öne sürülüyor. Belgelere göre, bölgedeki vakıf gelirleri ve dini kuruluşların kayıtlarında Yunus Emre’nin ismine ve onun tasavvufi faaliyetleriyle ilişkili izlere rastlanıyor. Zobran köyü ve çevresinde bulunan bu vakıf ve dergahların, Yunus Emre'nin yaşadığı dönemde önemli dini ve kültürel merkezler olduğu düşünülüyor." dedi.

Karabük'ün manevi kurucuları arasında Yunus Emre isminin yer alması akademik araştırmaların artmasına sebep olacaktır diyen Karakaş: "Karabük’ün manevi kurucuları arasında Yunus Emre isminin yer alması, bölgedeki dini ve manevi hayatın şekillenmesinde büyük rol oynadığını gösteriyor. Ayrıca, arşiv kayıtlarının, Yunus Emre’nin Anadolu’nun çeşitli bölgelerinde yaşadığı ve özellikle Bolu civarında etkin olduğu iddialarını güçlendirdiğine işaret ediyor." sözleriyle konuşmasını sürdürdü.

Bu yeni araştırmalar ışığı altında, Yunus Emre’nin doğum yeri ve yaşamı konusunda bilinenlere yenileri eklenirken, Anadolu’nun çeşitli bölgelerindeki tasavvufi ve kültürel etkinliklerdeki rolünü daha iyi anlamamıza katkıda bulunuyor. Karakaş, bölgedeki arşivlerin Karabük Üniversitesi tarafından araştırılmaya devam edilmesiyle Yunus Emre’nin hayat hikayesine dair daha net bilgiler elde edilebileceğine vurgu yaptı.

Yunus Emre’nin, Karabük ve çevresinde manevi mirasının önemli bir parçası olduğu, yeni bulunan belgelerle gün yüzüne çıkmış oldu. Bu gelişmeler, şairin hayatı ve tasavvufi hayatı hakkında yeni ufuklar açarken, bölgedeki kültürel hafızanın güçlenmesine de katkı sağlaması bekleniyor.

Haberin videosu için Tıklayınız

Bizi sosyal medyadan takip edin