Şu Mübarek günde yazının başlığına bakar mısınız? Terörle birlikte yaşamak… Ve hemen sonrasında… Sivil ve masum insanları teröre kurban vermek. Bir ülkede siyasetçilerin karşılaşmak istemediği en nahoş durum bu olsa gerek. Çünkü güvenliği sağlaması gereken yetkililer bu durumda kamuoyuna başsağlığı dilemekten öte ikna edici söz bulamıyorlar. Çaresizlikleri yüzlerinden okunuyor. İlk olarak dudaktan dökülen sözler… Ölenlere Allah’tan rahmet dileriz. Bundan sonrası konuşmak gerçekten çok zor. Siz hangi tedbiri alırsanız alın. Olacak bir anda oluveriyor. Adamların gözü dönmüş birkere… Canlı bomba olmak ne demek birkere düşünsenize… Kendi ideolojileri için masum insanları öldürmeyi kafaya koymuş caniler güruhu… Ortaçağ’da en büyük terör şebekesi olan Hasan Sabbah ve Haşhaşiler de aynı şekilde İslam dünyasında çok sayıda cinayet işlemişlerdir. Selçuklular zamanında onlarda çok sayıda önemli devlet adamlarını terörle yok etmişlerdir. Küresel çağda terör ,milli devletleri yok etmeyi hedef alan bir uygulamanın parçası gibi görünüyor. Ortadoğu’da Arap Baharı denilen şey… Suriye ve Irak’ın parçalanması…. Akabinden Ortadoğu’da terörizmin ortaya çıkması ve giderek güçlenmesi. Bu adamlara lojistik destek ve eğitimi kim veriyor. Bunlara rastlantı gözü ile bakmamak gerek. Hepsi neden sonuç ilişkisi ile birbirine bağlı olan gelişmeler. O nedenle devlet ve hükümet olarak çok akılcı politikalara ihtiyacımız var. Adımlar atılırken çok iyi düşünülmeli. Tabi bunlar yapılırken milli menfaatler örselenmemeli. Terör biter mi? Dünya’da devlet kavramı olduğu sürece terör de onun kuşatıcısı olarak var olmaya devam edecektir. O zaman terör belasından dünyanın kurtulması söz konusu değil. Olaya şöyle de yaklaşmak mümkün. Melek varsa şeytan da vardır. İyi kavramının olduğu yerde kötü kavramının olması gibi bir şey… O zaman şeytandan uzak durmakta yarar var. Hatta şeytanı aldatmaya yönelik politikalar üretmekte de yarar var. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin böyle politikalar üretmeye gücü ve yeteneği var mı? Elbette var…. Yoksa bize şimdi bu coğrafyada külahı çoktan tersten giydirmişlerdi… Dediğim gibi… Kontrol edilmemiş gücümüzü kontrol etmeye kalktığımızda şeytan neye uğrayacağını şaşıracaktır. Bundan emin olunuz…!