blank
Avatarı
İhlas Haber Ajansı tarafından
08 Nisan, 2025 11:53 tarihinde yayınlandı

Türkiye’nin sağlık turizminde yeni trendi: “Obezite cerrahisi”

Sıhhat turizmi potansiyeli her yıl artan Türkiye, obezite cerrahisinde birçok ülkeden talep görüyor. Dominik Cumhuriyeti, Brezilya, İtalya üzere yaklaşık 20 ülkeden talep gören Trabzon’da hastalar başarılı metotlarla obeziteden kurtarılarak ülkelerine geri dönüyor.
Dünya genelinde yaygın olarak görülen obezite, her geçen gün daha da artan bir halk sıhhati sorunu haline geldi. Dünya Sıhhat Örgütü’nün (DSÖ) açıkladığı datalara nazaran Avrupa’da obezitede birinci sırada yer alan Türkiye, gayret sistemlerinde de en çok tercih edilen ülkeler ortasında yer alıyor. Tüp mide ameliyatı, mide balon ve mide botoks üzere uygulamalar ile hastalar obeziteden kısa müddette kurtarılıyor. Sıhhat turizminde her geçen yıl ivme kazanan Trabzon, obezite ile çabada de isminden kelam ettiriyor. Kentte Dominik Cumhuriyeti, Brezilya, İtalya üzere yaklaşık 20 ülkeden gelen hastalar yapılan başarılı teknikler ile tekrar sıhhatine kavuşarak ülkelerine geri dönüyor.
Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Serkan Tayar, obezitenin yandaş hastalıklar ile birlikte ömrü tehdit eden süreçlere yol açtığını söyledi. Tayar, "Maalesef ki Avrupa’da şuanda obezitede Türkiye birinci sırada. Dünyada da birinci 10 içerisindeyiz. O yüzden çağımızın sorunu daha da kıymetlisi ülkemizin sorunu. Obezite yandaş hastalıklar birlikte ömrü tehdit eden süreçlere yol açabiliyor. O yüzden obezite ile çaba farkındalığı oluşturmak çok önemli" dedi.
Yapılan sistemlerin akabinde hastanın bir yıl içerisinde ülkü kilosuna kavuştuğunu kaydeden Tayar, "Obezite ile gayrette elimizde çok güçlü argümanlarımız var. Bunlardan en kıymetlisi tüp mide ameliyatı. Beden kitle endeski uygun hastalarda 4 tane küçük delikten yaptığımız yaklaşık yarım saat süren ve hastanın bir yıl içerisinde ülkü kilosuna kavuştuğu bir ameliyat. Onun dışında mide balon uygulaması, mide botoks uygulaması ve Tip 2 diyabeti olan denetimsiz şeker hastalarında gastrik by-pass üzere obezite ve yandaş hastalıklardan kurtulacak argümanlarımız elimizde var" halinde konuştu.

"Yaklaşık 20 ülkeden gelen hastalarımızla obezite ile gayrete devam ediyoruz"
Birçok ülkeden obezite hastalarının Trabzon’a gelerek sıhhatine kavuştuğunu söyleyen Tayar, "Ülkemiz sıhhat turizm açısından çok cazip bir yer. Tabiplerimiz çok güzel. Yurtdışından çok talep ve ilgi görüyoruz. Yaklaşık 20 ülkeden gelen hastalarımızla obezite ile çabaya devam ediyoruz. Yurtdışından çok sık gelen hasta portföyümüz var. Dominik Cumhuriyeti, Brezilya’dan gelen hastalarımız oluyor. Almanya, Hollanda, Belçika, Fransa, Avusturya üzere ülkeler çok rutin hasta popülasyonumuzun olduğu yerler. Gürcistan’dan çok hastamız var. Rusya, Azerbaycan, Ürdün, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri üzere ülkelerden gelen hastalarımızda oluyor. Yurtiçi hastalarımızı saymıyorum bile. Trabzon’a çeşitli vilayetlerden gelen hastalarımız oluyor" diye konuştu.

"Hastaların değişimlerini gördüğümüzde inanılmaz memnun oluyoruz"
Obezitenin genç yaşlarda geri dönüşü olmayan kimi hastalıklara yol açabileceğini belirten Tayar, "Bizim mesleksel motivasyonumuzu sağlayan şey hastaların olumlu geri dönüşleri. Biz hastaları ameliyat edip bırakmıyoruz. Sonraki takipleri de çok kıymetli. Hastaların değişimlerini gördüğümüzde inanılmaz keyifli oluyoruz. Obezite estetik bir ameliyat değil. Bilhassa genç popülasyonda estetik telaşı ile yapılması üzere planlanıyor. Obezite nitekim genç yaşlarda geri dönüşü olmayan birtakım hastalıklara yol açıyor. Kalp, tansiyon, şeker, boyun fıtığı üzere önemli külfetlere yol açabiliyor. Kilo verdikçe ömür kalitesinin artması onu hem sistemik hastalıklardan koruyor hem de ruhsal olarak etrafındaki beşerlerle sosyo-kültürel daha rahat bağlantı kurmasını sağlıyor" tabirlerini kullandı.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
Okan Küçük tarafından
03 Haziran, 2025 13:45 tarihinde yayınlandı

Okan Küçük Yorumluyor 3 Haziran 2025

Karabük Diş Sağlığında Sınıf Atlıyor!

Karabük Ağız ve Dişsağlığı  Eğitim ve Araştırma Hastanesi  güzel işlere imza atıyor. Başhekimliğini Doç. Dr. Taylan Çebi'nin yürüttüğü hastane, genç diş hekimleri ve çalışkan idari kadrosuyla adeta örnek gösterilecek bir yer haline geldi.

Eskiden diş için ya şehir dışına gidilirdi ya da özel hastane/kliniklerin kapısı aşındırılırdı. Şimdi ise işler değişti…

Sadece Karabük’e değil; çevre il ve ilçelere de hizmet vererek bölgenin merkezi haline gelmiş durumda. Hastaneden hizmet alanlar genellikle memnuniyetlerini dile getiriyorlar.

Hastanede yapılan hizmetlerin arkasında işini seven bir ekip olduğu çok belli. Personelin güler yüzü, temizliği, randevu sisteminin işleyişi… Tüm bu detaylar, halkın memnuniyetini artırıyor.

Tabi Karabük nüfusunun önemli bir kısmı emekli. Bu kesimin diş sağlığı sorunları oldukça fazla. Haliyle ağız ve diş sağlığı onlar için ciddi bir konu.

Bana genelde emekli büyüklerimiz İMPLANT TEDAVİLERİNİN NE ZAMAN BAŞLAYACAĞINI soruyorlar.

Hastanede implant  dışında hemen her tedavi başarıyla yapılıyor. Tel tedavisi de şimdilik yok sanırım ama dolgu, kanal, çekim, protez, cerrahi derken, hizmet kalitesi her geçen gün artıyor. GAZİ ÜNİVERSİTESİ'NDEN GELEN ÇENE CERRAHI İLE birlikte uzman sayısı da artmaya başlamış. Hatta ameliyathane ve cihaz altyapısı da implant için hazır. Yani altyapı tamam…

Tabi implant öyle her hastanede hemen yapılamıyor. Bakanlığın belli ihale kuralları var ve her yere bu yetkiyi vermiyor. Bir de implant tedavisi zaten ücretli. Devlet bu tedaviyi karşılamıyor aslında.

 Ama Karabük Diş Hastanesi'nde implant hizmeti başlarsa, bu tedavi dışarıya göre DAHA UYGUN fiyata yapılacaktır.  Bu da özellikle DAR GELİRLİ VE EMEKLİ VATANDAŞLARIMIZ İÇİN BÜYÜK BİR NİMET OLACAKTIR.

Özellikle emeklilerimizin bu yöndeki  talep ve beklentilerini buradan yöneticilerimize, siyasilerimize, milletvekillerimize hatırlatmak isterim.

Başhekiminden uzmanlarına, personeline, işleyiş sistemine kadar oldukça başarılı olan hastane de  İmplant hizmeti de başlarsa , tadından yenmez hale gelecek yani.

***

Yıllardır Süregelen  Teşvik Sistemindeki Karabük'ün Dezavantajı

Türkiye'de yatırım teşvik sistemi, illerin sosyo-ekonomik gelişmişlik düzeylerine göre 6 bölgeye ayrılmış durumda bilindiği gibi.  Bu sistemde 1. bölge en gelişmiş, 6. bölge ise en az gelişmiş illeri kapsıyor.

Karabük, uzun yıllar boyunca bölge teşviklerinde dezavantajlı konumdaydı. Komşu iller olan Çankırı ve Kastamonu 4. bölge, Bartın ise 5. bölge teşviklerinden yararlanırken Karabük 2. Bölge teşvik teşviklerinden yararlanıyordu. Aslında yararlanamıyordu, çünkü komşu illerimiz çok daha avantajlı konumda olduğundan YATIRIMLAR HEP KOMŞU İLLERİMİZE KAÇMIŞTI/KAYMIŞTI.

Teşvik dezavantajı nedeniyle yaşanan firma taşınmaları ve kapanmaları, Karabük ekonomisinde birçok olumsuz gelişmelere neden oldu yıllarca.

İstihdam kaybı , göç , ekonomik daralma ve gelir seviyelerinde düşüşler yaşadı. Karabük teşvik dezavantajı nedeniyle küçüldü, eridi yıllardır maalesef.

Yeni Teşvik Sistemiyle Avantajlı Hale Gelebiliriz

Yeni teşvik sisteminde Karabük ve  Safranbolu  3. bölge teşvikleri kapsamında yer alıyor. Ama Ovacık, Eskipazar, Yenice ve Eflani gibi ilçelerde ya da bu ilçelerdeki OSB’lerde yapılacak yatırımlar 4. bölge ve hatta Eskipazar OSB için 5. bölge teşviklerinden faydalanabiliyor.

***

Stratejik Sektörlere 6. Bölge Teşvikleri

Yeni teşvik paketinde orman ürünleri, vasıflı çelik, galvanizli imalat ve eklemeli imalat sektörlerinin Karabük’te 6. Bölge desteklerinden yararlanacak olması, Karabük için  tarihi bir fırsat sunabilir.

. Normalde 3. bölgede yer alan Karabük, bu stratejik sektörlerde vergi indirimi, sigorta primi desteği, yatırım yeri tahsisi ve faiz desteği gibi çok yüksek oranlı desteklerden faydalanabilecek

Bu durum özellikle Kardemir’in çevresinde oluşan vasıflı çelik kümelenmesini güçlendirecek, nitelikli sanayi yatırımlarının Karabük'e yönelmesini sağlayabilecek.

Şimdi gereken DOĞRU PLANLAMA VE YEREL YÖNETİCİLERİN, MİLLETVEKİLLERİNİN  YATIRIMCILARLA KURACAĞI GÜÇLÜ İŞ BİRLİĞİ…

 Karabük, yıllardır çok eski konuları konuşuyor, yeni gündemi, yeni konusu, yeni projesi olmuyordu. Bu teşviklerle birlikte Karabük yeni projeleri üretmeli, eskiyi değil yeniyi ve geleceği kurgulamalı, konuşmalı.

Bu teşvikler doğru değerlendirilebilirse  ilimiz  yeniden bölgenin üretim ve yatırım üssü olabilir…

İstihdam kaybını sona erdirir, göç edenler geri gelir, ekonomik daralma son bulur, gelir seviyesi de yaşam seviyesi de , artar inşallah.

(Örneğin;  Erzurum gibi ağaç olmayan şehirlere kurulan Kağıt Fabrikası Karabük’e de kurulur.  Sadece kağıt fabrikasıyla bile 300-500 kişi iş sahibi olur inşallah.)

***

Bayram Arası…

Değerli Karabüklü hemşehrilerim; Kurban Bayramı öncesi,   kısa bir mola vereceğim. Bayram sonrası yine her zaman olduğu gibi günlük köşe yazılarımla, yorum haberlerimle karşınızda olacağım.

Kalemimizi bugüne kadar sadece Karabük’ün yararına kullandık, yine öyle olacak. Kısır çekişmelerden, dedikodulardan uzak durarak… Sadece Karabük’ün gerçek meselelerine odaklanarak, bu güzel şehrin geleceğine katkı sunmak için yazmaya devam edeceğim.

Maksat her zaman olduğu gibi ve yine  bağcıyı dövmek değil, Karabüklülerin üzüm yemesi olacak.

Bayram sonrası yine hep birlikte Karabük’ün vizyonunu büyütmek, yeni ufuklara yelken açmasına katkıda bulunmak  için  her zaman olduğu gibi  içten, samimi , dürüst bir şekilde  yorum haberlerime/ köşe yazılarıma günlük olarak devam edeceğim inşallah.

Karabük için görüş ,öneri ve katkılarınızı eksik etmiyorsunuz zaten. Bu nokta da her bir hemşehrime müteşekkir olduğumu belirteyim.

Tüm hemşehrilerimin Kurban Bayramı’nı en içten dileklerimle kutluyor, sevdiklerinizle birlikte sağlıklı, huzurlu ve bereketli bir bayram geçirmenizi diliyorum.

Bayram sonrası görüşmek üzere Allah’a emanet olunuz !

Okan KÜÇÜK’ün Tüm Yorum Haberleri İçin Burayı Tıklayınız: https://bolgeninsesigazetesi.com/author/okank

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.