Genel seçim atmosferi Karabük’te bir iş kolunda canlılık yarattı.
Gelecek ile ilgili yorum yapma.
Yani…
Kim kazanır?
Kim çok yüksek oy alır?
Kim rakiplerini geride bırakır?
Kim barajı aşar/aşamaz?
Hangi parti dip yapar?
Hangi partinin adayının siyasi yaşamı bu seçimle sona erer?
Bu ortamda bence tartışılması gereken husus seçeceğimiz kişi/kişilerin Karabük’e ne vereceğidir…!
Yoksa o ya da bu parti şu kadar oy almış…
Mesele değil…
Önemli olan hizmet….
Vatandaşın ihtiyaçlarının karşılanması.
Karabük’ün vizyonunun ve çehresinin değişmesi.
Ülkemizin refah seviyesinin yükselmesi.
Krizlere mahkum olmaması.
Vatandaşlarımızın mutlu olması.
Değerlerimizin korunması…
Gençlerimizin geleceğe güvenle bakmaları ve bu noktada kaygı yaşamamaları…
Bunu elde edebilmek için bazı hususlara dikkat etmemiz gerekiyor.
Öncelikle….
Seçiyoruz ancak denetlemiyoruz.
Hesap sormuyoruz.
O zaman ne oluyor?
Kentimiz geriliyor…
Atılım yapamıyoruz.
Her açıdan sorun yaşıyoruz.
Çoluk çocuk işsiz kalıyor.
Gayr-ı safi milli hasıladan aldığımız pay düşüyor.
Refah ortamından uzaklaşıyoruz.
Bu noktada
Adaylardan istirhamımız şu olacak…
O’nu bunu kötülemeyi bırakın.
Düşüncelerinizi açık seçik bir ortaya koyun.
Halka yapacaklarınızı/yapamayacaklarınızı anlatın….
Bunu yaparken popülizmden kaçının.
Kentin gerçeklerine göre hareket edin….
Seçim takvimi geri saymaya başladı…
Çalışmalarda yoğunluk kendini hissettiriyor.
Adaylar seçim bürolarını hazırladılar.
Vatandaşlarla tokalaşmalar başladı.
Ama bildiğimiz bir şey var.
Ülke genelinde seçim yarışı hiç centilmence olmuyor.
Her şeyden önce….
Hakarete varan davranışlar seçim propagandasına malzeme yapılmamalı.
Türkiye gerçekleri her konunun üzerinde olmalı.
Herkes parti açıkladığı programın arkasında olmalı ve verdiği sözleri tutmalı.
Sonra da son sözü vatandaşa bırakmalı.
Seçimlerin sonucunda….
Kazanan Türk demokrasisi olmalı.
Partililer propaganda sırasında kullanacakları sözcüklere dikkat etmeli…
Toplumda şiddeti ve kavgayı besleyecek konuşmalardan sakınılmalı…
İnanın…
Uzlaşı ve barış en çok özlediğimiz şey…!