Tarhananı özledim.
Çorbaların Atası TARHANA
Şimdi bazılarımız diyecek ki!
Tarhana ne alaka şehrin birçok yazılacak konuları var.
Sen tarhanayı anlatıyorsun.
Birazcık bu tip sorunlardan kendimizi arındıralım.
Gerçek hayat, gerçek yaşamdan bahsedelim.
Kendimizi biraz da olsa POZİTİF’leyelim.
Ben yiyecekleri insana benzetirim.
Tarhana benim için anne gibidir.
Şefkatli, doyurucu, koruyucu…
Bazı bazı tavuk suyuna şehriye çorbası onunla yarışır ama bende Tarhana’nın yeri başkadır.
HELE BİRDE ANAM YAPARSA…
MİS GİBİ KOKUSU, insanı alır götürür başka diyarlara, en çok köyüm aklıma gelir.
Benim köyüm Ovacık Pürçük Ören Köyü’dür.
Çünkü her yıl bu aylarda Rahmetli Babaannem Huriye ebem ve Anam köyümüzün unundan, organik domatesinden, nanesinden Dereotu dan, biberinden, taş köprü sarımsağından soğanından ve en önemlisi Köy yoğurdundan karışımla yapılan o mis gibi Tarhana’yı yaparlardı. (Anam Ellerinden Öperim.)
Anam bu yılki tarhanayı köyüm de yapıyor.
İnşallah yakın zamanda lezzetine bakacağız.
Tarhana sağlıklı ve lezzetli olduğu kadar pratik de.
Yemek pişirmeye zaman bulamadığınız günlerde can simidi gibidir.
SOĞUK ALGINLIĞINA BİREBİR
Eğer nezleden kırılıyorsam, hemen kızılcık tarhanasıyla yapılan çorbaya sığınıyorum. Bolu, Bursa, Zonguldak yörelerinin sevilen bu kırmızı çorbası, soğuk algınlığı için birebir.
Maraş’ın yaprak Tarhana’sının ünüyse tüm Türkiye’nin malumu.
Kimi et veya kelle suyunda yumuşatarak yemesini, kimi ıslatıldıktan sonra yağda soğanla kavurmasını, kimi yağda veya fırında kızartmasını sever.
Benim için hepsi kabul. Bu tarhana bir zamanlar İstanbul’un ünlü barlarında çıtır çıtır yenen bir çerez olarak bile kullanılmıştı.
Eminim ki şu anda evler de analarımız, Tarhana yapmaya başlamıştır.
Herkese Afiyet olsun.
Kalın sağlıcakla