Bu gün Deprem ilgili konuyu getirmek istiyorum.

Geçtiğimiz günlerde Japon deprem uzmanı Yoshinori Moriwaki, Türkiye’nin deprem risk haritası ile ilgili kritik uyarıda bulundu.

Bu uyarı oldukça dikkatimi çekti. Açıklaması endişe vericiydi.

Bizler depremlere ne kadar hazırız? Ve bizim idarecilerimiz ve sivil toplum kuruluşlarımız deprem’le ilgili tespitleri varmı? Üniversitemiz Deprem’le ilgili araştırma yapıyor mu? Hepsi muamma

Devletimiz uyarıyor bizler ne kadar dikkate alıyoruz?

Moriwaki, öyle bir açıklama yaptı ki!

Risk altındaki illeri tek tek sıraladı. Moriwaki’nin saydığı iller arasında Karabük’te yer aldı. Bu açıklaması dikkat çekiciydi.

Türkiye’de en büyük depremler  Kuzey Anadolu fay hattının geçtiği yerlerde meydana gelecek” ifadelerini kullanan Moriwaki şunları söyledi:

“Kuzey Anadolu fay hattı, dünyanın en hızlı hareket eden ve en aktif fay hatlarından biridir. Bu yüzden, İzmir, Balıkesir, Manisa, Muğla, Aydın, Denizli, Isparta, Uşak, Bursa, Bilecik Yalova, Sakarya, Düzce, Kocaeli, Kırşehir, Bolu, Karabük, Hatay, Bartın, Çankırı, Tokat, Amasya, Çanakkale, Erzincan, Tunceli, Bingöl ve Muş, Hakkâri, Osmaniye, Kırıkkale ve Siirt’te yaşayan vatandaşlar ekstra önlemler alması gerekir.” dedi

Japon deprem uzmanın uyarılarına katılıyorum. Ancak Japon uzman uyarısında olası depreme karışı  vatandaşların ekstra önlem almaları gerektiğini söylemiş. Oysa olası depreme karşı öncelikle yerel ve genel, özelliklede genel yöneticiler uyarılmalıydı.

Vatandaşlar olarak olası depreme karşı bizler nasıl önlem alacağız.

Evlerimizin bahçesine çadır kurup çadırlarda mı kalmaya başlayalım.

Binalarımız ne kadar sağlam, binaların sağlamlığı araştırmak için bir komisyon kuruldu mu, eminim ki Karabük’te çok eski yapılar var bunların yenilenmesi için Karabük Belediye’sine de çok büyük görevler düşüyor.

Başta Karabük Valiliğimiz olmak üzere tüm sivil toplum kuruluşları

Karabük’te neler yapılabilir, araştırılması gerektiğini düşünüyorum

Çünkü bir gün bizim kapımızı da çalacak….

Sağlıcakla kalın…