Kızıldayız,
Kızıl Ekimdeyiz.
Doyurmak için bedenimizi,
Tohumları toprakla, Buluşturmalı şimdi.
Saçmalı, savurmalı yerin altına ki,
Yer korusun tohumu !
Kurutmasın onu, nemini versin.
Soğuğa da teslim etmesin.
Dondurmadan saklasın içinde.
Soğuk gidip de, ılık gelince,
Patlayıp çıkabilmek için yeryüzüne,
Aylarca dursunlar dipte,
Zifirde !
Ya sararmış solmuş kurumuş,
Ekim.yapraklarına ne demeli ?
Çokça fotoğrafını mı çekmeli?
Bir kısmı dallardan inmiş yere,
Giriyor döngüye !
İnmeyenlerin kimisi, inmek için,
Sert rüzgarları bekliyor olsa gerek !
Kimisi ise,
Kan rengine bürünmüş,
Aşkı çağrıştırıyor.
Aşıklar gibi,
Kanıyor ekim yaprakları.
Ekimin kızıl yaprakları !
Dyt. Güner Erbay