Yerli ve milli imkanlarla üretilen ilk gözlem uydusu İMECE, 11 Nisan’da fırlatılacak
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yerli ve milli imkanlarla üretilen yüksek çözünürlüğe sahip ilk gözlem uydusu İMECE'nin 11 Nisan Salı günü uzaydaki yörüngesine fırlatılacağını açıkladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Yerli ve milli imkanlarla ürettiğimiz yüksek çözünürlüğe sahip ilk gözlem uydumuz İMECE, 11 Nisan'da uzaydaki yörüngesine fırlatılacak. Yetişmiş insan kaynağımız, sağladığımız imkanlar ve geliştirdiğimiz teknolojiler sayesinde küresel uzay yarışında var olmayı sürdüreceğiz." ifadesini kullandı.
Paylaşımda, İMECE'nin özelliklerinin belirtildiği görsel ile Türk bayrağı emojisi de yer aldı.
TÜBİTAK Uzay Teknolojileri Araştırma Enstitüsü (TÜBİTAK UZAY) tarafından geliştiren İMECE için 11 Nisan Salı günü Ankara'daki Enstitü'de fırlatma töreni düzenlenecek.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın video mesajla katılacağı törende, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ile Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank yer istasyonunda bulunacak.
Türkiye'nin uydu teknolojilerinde yurt dışına bağımlılığını azaltacak İMECE Uydusu, Space X tarafından yörüngesine fırlatılacak. Geri sayım ile başlayacak fırlatma, Türkiye saati ile 09.50'de gerçekleştirilecek.
Bu arada, İMECE ile birlikte yine TÜBİTAK UZAY tarafından geliştirilen görüntüleme uydusu AKUP, ASELSAN ve GÜMÜŞ firması işbirliği ile üretilen görüntüleme uydusu KILIÇSAT, PLAN-S firması tarafından üretilen nesnelerin interneti ve görüntüleme uydusu CONNECTA T2.1 küp uyduları da aynı roket içerisinde uzaya fırlatılacak.
21 Şubat'ta ABD'deki Vandenberg Uzay Kuvvetleri Üssü'ne uğurlandı
İMECE Uydusu, Kahramanmaraş merkezli depremler nedeniyle sessiz sedasız bir şekilde 21 Şubat 2023 tarihinde ABD'de bulunan Vandenberg Uzay Kuvvetleri Üssü'ne uğurlandı. İMECE için Nurus firması tarafından ilk defa yerli ve milli imkanlarla temiz oda özelliği de taşıyan bir kabin de geliştirildi.
Esenboğa Havalimanın'dan fırlatmanın gerçekleştirileceği Vandenberg'e gönderilen uydu, nem, titreşim ve zararlı ışın gibi her türlü riske karşı koruyucu ve yerli olarak üretilen temiz oda özelliğine sahip kabin sayesinde güvenli bir yolculuk yaptı.
2017 yılında başlayan İMECE projesi, 6 yılda gelecek nesil uydu platformlarına temel oluşturacak önemli kazanımlar elde etti.
Türkiye'nin ilk milli metre altı elektro-optik uydusu
Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı ve TÜBİTAK 1007 programı ile desteklenen, Milli Savunma Bakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayi Başkanlığı koordinasyonu ile yürütülen proje kapsamında geliştirilen İMECE Uydusu, yörüngedeki testleri tamamlandıktan sonra Hava Kuvvetleri Komutanlığı envanterine dahil olacak.
İMECE'nin göreve başlamasıyla Türkiye, ilk kez metre altı çözünürlüğe sahip, yerli ve milli imkanlarla geliştirilen bir elektro-optik uydu kamerasına uzay tarihçesi kazandırmış olacak.
Türkiye'nin yüksek çözünürlüklü uydu görüntüsü ihtiyacını karşılayacak olan İMECE, 680 kilometre irtifada güneşe eş zamanlı yörüngede görev yapacak.
Coğrafi kısıt olmaksızın dünyanın her yerinden görüntü çekebilecek uydu, hedef tespit ve teşhis, doğal afet, haritalama, tarımsal uygulamalar gibi birçok alanda Türkiye'ye hizmet verecek.
Uydunun tasarım görev ömrü 5 yıl olarak planlandı
Sivil ve güvenlik amaçlı kullanılabilecek uydunun tasarım görev ömrü 5 yıl olarak planlandı. Proje kapsamında Türkiye'de ilk defa uzay uyumlu elektro-optik kamera tasarlanıp geliştirilerek üretildi.
Böylece Türkiye, yabancı uydulardan görüntü tedarik eder konumdan kendi kamerasını üreten ve hatta ihraç eden duruma geldi.
Elektro-optik kamera dışında, elektrikli itki sistemi, güneş algılayıcı, yıldız izler, tepki tekeri, küresel konumlandırma sistemi alıcısı, manyetometre ve manyetik tork çubuğu, İMECE Projesi kapsamında ilk defa yerli olarak üretildi.
Türkiye, bu sayede sıfırdan bir uydunun aviyonik sistemlerini tasarlayıp üretebilecek kabiliyetleri sahip bir ülke konumuna geldi.
İMECE'nin künyesi
Ağırlık: Yaklaşık 700 kilogram
Boyut: Yaklaşık 2 metre x 3,1 metre
Çekim kabiliyeti: 1000 kilometre uzunluğunda 16,73 kilometre genişliğinde bir alanı tek seferde çekebilme ve 320 megabayt/saniye brüt veri hızı ile yer istasyonuna çektiği görüntüleri indirme kabiliyeti.
Yerlilik: Başta elektro-optik kamera olmak üzere uçuş bilgisayarı, elektrikli itki, yönelim ve yörünge belirleme, güç ve haberleşme alt sistemleri, yıldız izler, güneş algılayıcı, tepki tekeri, küresel konumlandırma sistemi alıcısı, manyetometre, 7.3 metre çapında antene sahip yer istasyonu.
X bant ve S Bant haberleşme sistemleri ve uçuş bilgisayarı yazılımları başta olmak üzere, yönelim ve yörünge yazılımları, analiz yazılımları, yer istasyonu yazılımları ile şifreli ve güvenli haberleşme. (AA)
Zopran’da Köy Usulü Börek Yapımı Nesilden Nesile Aktarılıyor
Karabük'ün Zopran Köyü'nde, geleneksel su böreği yapımını dört kuşaktır sürdüren Fatma Baylam, gelini ve torununa köy mutfağına ait tüm bilgilerini aktarıyor.
Köy sakinlerinden Fatma Baylam, köydeki kadınların, özellikle Kurban Bayramı gibi özel günlerde misafirlerine ikram etmek üzere geleneksel su böreğini yaptıklarını ve hazırlıklarının devam ettiğini açıkladı. Köyde 3 gün süren bayramlaşmada yaklaşık 50 kişiye yemek verdiklerini de ifade etti.
Bayram öncesinde kadınlar, köyün ünlü su böreği tarifini hayata geçiriyor. Baylam, yaptığı açıklamada, bayram sofralarının vazgeçilmezleri arasında su böreğinin bulunduğunu belirtti. Yapım aşamalarını anlatırken, 15 yufka açıldığını ve bunlardan 7 tanesinin kaynayan suyun içinde haşlandığını, ardından dikkatlice tepsiye üst üste dizildiğini söyledi. Sonrasında, arasına ilk olarak çiğ yumurta kırıldığını ve yufkaların üzerine sürüldüğünü dile getiren Baylam, üzerine ayrıca tavada pişirilmiş yumurtaların elde parçalara ayrılarak maydanozla karıştırılmasıyla iç harcının hazırlandığını aktardı. Bu hazırlıkların ardından, tepsiye 8 tane daha yufkayı yağlayarak üst üste eklendiğini, böreğin son haline getirilip fırına verilmek üzere hazırlandığını ekledi.
Fatma Baylam ve gelini Şule Baylam, geleneksel tarifle hazırlanan su böreğinin, diğer özel günlerde olduğu gibi bayramda da misafirlerin beğenisiyle ikram edileceğini belirtti. Köydeki bu gelenek, nesiller boyunca devam ederek, bayram sofralarının vazgeçilmez lezzetlerinden biri olmaya devam ediyor.