Anadolu Ajansı tarafından
15 Mayıs, 2024 12:48 tarihinde yayınlandı
A+ A-

YÖK Başkanı Özvar’dan Türkiye’deki uluslararası öğrencilere ilişkin açıklama:

blank

SAMSUN (AA) - Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, Türkiye'de ekilmeye çalışılan yabancı düşmanlığı tohumlarının son zamanlarda uluslararası öğrencilere yöneltildiğini belirterek, "Bu, Türkiye'ye karşı başlatılmış tehlikeli bir kampanyadır. Bu akımın kökleri milli değildir." ifadesini kullandı.

YÖK'ten yapılan açıklamaya göre, Erol Özvar, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen "Akademik Buluşma ve Ödül Töreni"ne katıldı.

Dünyadaki benzerleriyle mukayese edildiğinde, Türk yükseköğretim sisteminin öne çıkan özelliklerinin bulunduğuna dikkati çeken Özvar, Türk yükseköğretim sisteminin ayırt edici temel vasıflarının başında üniversite adayları için erişilebilirlik, bilim insanları için içericilik geldiğini aktardı.

Son 30-40 yılda dünyadaki genel eğilimin gittikçe artan ortaöğretim mezununun üniversite eğitimi almak istemesi olduğunu anlatan Özvar, şöyle devam etti:

"Bu, Türkiye'ye mahsus değildir. Küresel bir eğilimdir. Türkiye Cumhuriyeti devleti bu küresel eğilime zamanlıca cevap vermiştir, her türlü altyapı çalışmasını tamamlayarak öğrencisine bu hizmetleri sunan ender ülkelerden biridir. Öte yandan üniversitelerimiz, Gazze'de yaşanan katliamlara karşı vicdanının sesine kulak vererek demokratik protestolarda bulunan ve bunun için ifade özgürlüğü kısıtlanan uluslararası akademisyenlere kapılarını açmıştır. Bu yönüyle sistemimiz erişilebilirliği ve kapsayıcılığıyla ciddi bir kapasite artışı kaydetmiştir."

Özvar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın vizyonuyla yükseköğretim alanına yapılan yatırımların önemine işaret etti.

Türkiye'nin dünyaya örnek teşkil edecek bir yükseköğretim sistemi sunduğunu belirten Özvar, okumak isteyen, üniversiteyi başarmak isteyen her gence Türkiye Cumhuriyeti'nin kapılarının açık olduğunu vurguladı.

Türk yükseköğretim sisteminin kapsayıcılığına işaret eden Özvar, "Okumak isteyen, hakkıyla kazanan, imkanlarını ortaya koyarak buraya gelmiş uluslararası öğrencilere de aynı hakkı sunmaktadır. Bu bakımdan Türkiye yükseköğretim sistemi sadece kendi vatandaşlarına değil şartları yerine getiren, imkanları olan uluslararası öğrencilere de kapılarını açmıştır." değerlendirmesinde bulundu.

- "Türkiye'de 350 bini bulan uluslararası öğrenci vardır"

Erol Özvar, uluslararası öğrencilerle ilgili "Bugün Türkiye'de 350 bini bulan uluslararası öğrenci vardır. 190 ülkeden fazla dünyanın muhtelif devletlerinden ülkemize istikbalini inşa etmek için gelen genç insanlar vardır." bilgisini paylaştı.

Hedeflerinin uluslararası öğrenci sayısını gelecek yıllarda daha da artırmak olduğunu vurgulayan Özvar, şu ifadeleri kullandı:

"Uluslararası öğrencilerin yüzde 95'inden fazlası, kendi imkanlarıyla burada okumaktadır. Türkiye'nin bursunu alan çok başarılı yabancı öğrencilerin toplam uluslararası öğrenciler içerisindeki payı yüzde üçü, dördü geçmez. Dolayısıyla buraya gelen kendi imkanlarıyla üniversitelerde okumaktadır. Türkiye'de son zamanlarda müşahede ettiğimiz tehlikeli bir oluşumdan söz etmek isterim. Maalesef, Türkiye'de yabancı düşmanlığı tohumları ekilmeye çalışılıyor ve son zamanlarda uluslararası öğrencilere yöneltilmeye çalışılıyor. Bu, Türkiye'ye karşı başlatılmış tehlikeli bir kampanyadır. Bu akımın kökleri milli değildir. Bu konuda sizlere uyarıda bulunmak isterim. Bu topraklarda yabancı düşmanlığı tohumu yeşermez. Bu topraklar, yabancı düşmanlığına kapalıdır."

- "Uluslararası öğrenci ve akademisyenlere kapımız açık"

Özvar, Türk toplumunun farklı kültürlerle farklı medeniyetlerle yaşamayı bildiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Biz farklı kültürden gelen, farklı ırktan gelen insanı insan bellemişiz, kendimiz gibi görmüşüz; bizim gibi yaşamışsa, bizim gibi çalışmışsa, bizim gibi gayret etmişse, bizim gibi ülkemize hizmet etmeyi hedef belirlemişse onlarla yaşamayı bilen bir toplumuz. Bu kadim anlayışımızla uluslararası öğrenci, uluslararası akademisyenlere kapımız açık ve onların da ilgisini çeken bir ülkeyiz. Biz çeşitliliği tolere eden, bunu zenginlik bilen ve bunu yönetebilen bir medeniyetin üyeleriyiz."

blank
Halil Kızılyer tarafından
16 Nisan, 2025 10:01 tarihinde yayınlandı
A+ A-

Chp Merkez İlçe Başkanı Yavuz’dan İşçi Alım Sürecine Tepki

Chp Merkez İlçe Başkanı Ali Yavuz, Karabük İl Özel İdaresi’ne yapılan 32 kişilik işçi alım sürecine tepki gösterdi.

Yavuz açıklamasında, "Adaletin terazisi bozulursa, toplumu ayakta tutan vicdan duvarı çatlamaya başlar. Bugün Karabük’te yaşananlar, bu çatlağın giderek büyüdüğünü gösteriyor. Son günlerde İl Özel İdaresi'ne yapılan 32 kişilik işçi alımı, kamu vicdanında büyük bir yara açmıştır."

Sözde kamuya açık olan bu alım, duyurusu dahi halktan saklanarak yapılmış, başvuru süresi 3 gün gibi kısa bir zamanla sınırlandırılmış, mülakat sonuçları ise kamuoyuna açıklanmamıştır. Oysa bu koltuklar milletindir, bu kadrolar halkın çocuklarına aittir!

Bizler soruyoruz:

Neden bu alım herkesin haberdar olacağı şekilde ilan edilmedi?

Neden mülakat sonuçları gizlendi?

Neden işe alınanlar sadece SMS ile bilgilendirildi?

Neden işe alınanların arasında siyasilere yakın isimlerin bulunduğu iddiaları ortalıkta dolaşıyor?

Halk iş beklerken, torpille makam dağıtmak, bu memlekete ihanettir!

Bu sadece bir işe alım meselesi değildir. Bu, adaletin, liyakatin, eşitliğin yerle bir edilmesidir. Bu, Karabük halkının umutlarının, hayallerinin bir kez daha siyasi hesaplarla yok sayılmasıdır.

İl Özel İdaresi, kamuya hizmet etmek için vardır. Bir siyasi partinin arka bahçesi değildir. Bu halkın evlatları işsiz gezerken, koltuklar eş, dost, akraba ile doldurulamaz. Bu millet bunu hak etmiyor!

Karabük halkı olarak şunu açıkça söylüyoruz: Bizim tek talebimiz adalettir. Bizim tek isteğimiz, her gencin eşit şartlarda yarışabileceği, şeffaf ve liyakatli bir sistemdir. Bu süreci yönetenlerin millete hesap vermesi şarttır.

Bugün susarsak, yarın sıra başka bir haksızlığa gelir. Bugün görmezden gelirsek, yarın kendi evladımızın hakkı gasp edilir. Bu nedenle susmayacağız, unutturmayacağız, sorgulamaktan vazgeçmeyeceğiz.

Karabük için adalet istiyoruz. Liyakat istiyoruz. Şeffaflık istiyoruz.
Ve unutulmasın: Bu şehirde halkın iradesi vardır, halkın gücü vardır.

Karabük halkı uyanıyor. Artık kimse eskisi gibi keyfine göre at koşturamayacak!" ifadelerini kullandı.

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.