KARDEMİR’in Olağan Mali Genel Kurulu Dün Yapıldı

KARDEMİR’in Olağan Mali Genel Kurulu Dün Yapıldı

Yayın: 15.04.2016 10:12
Paylaş:
A+ A-

Karabük Demir Çelik Fabrikalarının (KARDEMİR) Olağan Mali Genel Kurulu yapıldı.

KARDEMİR Eğitim ve Kültür Merkezi’nde yapılan genel kurulda konuşan Yönetim Kurulu Başkan Vekili Kamil Güleç; amaçlarının Kardemir’in rekabet gücünü artırmak olduğunu ifade ederek, Filyos Limanı projelerinin hazır olduğunu ve KARDEMİR için Filyos limanının önemine dikkat çekti.

Karabük Demir Çelik Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin (KARDEMİR) 20. Olağan Genel Kurulu, % 33.7 katılım ve KARDEMİR marşı ile KARDEMİR Eğitim ve Kültür Merkezi Salonunda gerçekleştirildi.
Toplantı başkanlığını Talat Yılmaz’ın yaptığı mali genel kurula KARDEMİR A.Ş yöneticileri ve bazı ortaklar katıldı.
Genel Kurul’un açılış konuşmasını yapan KARDEMİR A.Ş Yönetim Kurulu Başkanvekili Kamil Güleç, KARDEMİR’in hedeflerinin tümüne birden ulaşma kararlılığı ile çıktığı yolda, emin adımlarla yürümeye devam ettiğini belirterek, “Geçmiş yıllarda, inşaat demiri ve kütük üreticisi konumunda olan KARDEMİR, ülkemiz ve bölge ülkeleri arasında tek ray üreticisi konumuna gelmiş, hızlı tren rayları, mantarı sertleştirilmiş raylar, demiryolu makası ve hiçbir yerde üretilmeyen ağır profiller gibi ülkemizde üretimi olmayan ürünleri üretmeye başlamıştır.
Türkiye’nin ithalat/ihracat dengesine katkı sağlamak üzere Kardemir, 2016 yılı Nisan ayı sonunda 700.000 ton/yıl kapasiteli Çubuk ve Kangal Haddehanesini de devreye alacaktır. Montaj işlemleri devam eden bu haddehane sektördeki diğer tesislerle kıyaslandığında katma değerli ürünleri üretebilecek Türkiye’nin tek tesisi olacaktır. Devam eden diğer önemli projelerden birisi de Türkiye’de üretilemeyen Demiryolu Tekeri yatırımıdır. 2014 yılı verilerine göre 20.000 adet teker ithal edilmiş olup, bu ihtiyaç 2023 iş planına göre 50.000 adet seviyesine çıkacaktır. Kardemir’in 200.000 adet/yıl kapasiteli bu tesisi ile yılda 50.000 adet teker Türkiye’nin ithalatını sıfırlanmış olacak ve 150.000 adet/yıl ihracat potansiyeli oluşacaktır.
Hedefimiz; Çubuk ve Kangal Haddehanesi, Demiryolu Tekeri Üretim Tesisi, Ray Sertleştirme gibi, gücümüze güç katacak olan yatırımları da hızla tamamlayarak Kardemir’in rekabet gücünü artırmaktır. Kardemir’i 3 milyon tona çıkaracak ve katma değeri yüksek ithal ürünlerin ülkemizde üretilmesine imkân sağlayacak olan bu projelerin tamamı FİLYOS’ da yapılacak bir liman ya da liman alternatifi ile amacına ulaşmış olacaktır.
Bu bağlamda KARDEMİR’e, kendi arazisi üzerinde bulunan iskelesi yerine, ihtiyaca cevap verecek bir rıhtım ve depolama alanları ile ilgili bir imkân yaratılması en büyük hedefimizdir. Bu yöndeki projemiz tüm teknik detayları ile uygulamaya yönelik olarak hazırlanmıştır. Filyos Projesinin hayat bulması ise Kardemir’i denize kavuşturacak, dünyaya açacak, bölgemize de ciddi bir ekonomik canlılığı beraberinde getirecektir.
KARDEMİR; hedeflerinin tümüne birden ulaşma kararlılığı ile çıktığı yolda, emin adımlarla yürümeye devam ediyor. Bu anlamda Kardemir’in tüm seviyedeki çalışanlarına güvendiğimizi, övündüğümüzü burada bir kez daha belirtmek istiyoruz.

Çıktığımız bu yolda, hep birlikte ve el ele, çok daha güzel şeyleri yaşayacağımıza, Kardemir’in mevcut kabiliyetlerinin, zoru başarmadaki azminin, mükemmelliğe ulaşma amacımıza yüksek katkıda bulunacağına olan inancımız tamdır.
Tüm süreçlerimizde maliyetleri düşürmek, iyileştirmeye açık alanlarımızı belirleyerek üstüne hızla gitmek, önceliğimiz olacaktır. Ekonomik açıdan baktığımızda, bundan sonra yapacağımız gözden geçirme ve iyileştirme faaliyetlerimiz, tedbirlerimiz, mutlaka maliyetlerimizi aşağı çekecek ve verimlilik artışını özendirecek çalışmalarımızı içerecektir.

KARDEMİR; her zaman yenilikçi, dünya standartlarında üretim yapan ve hizmet veren, teknolojiye ve insanımıza yatırımı önemseyen, ekip çalışmasına inanan, büyümeye ve üretmeye devam eden bir kuruluş olmaya devam edecektir” dedi.

Güleç’in konuşmasının ardından Genel Kurul Basına kapalı olarak devam etti.

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

“Gölgeyim Ben” Karabük’te okuyucusuyla buluşuyor

Yayın: 29.03.2024 16:54
Paylaş:
A+ A-

The Poet House tarafından yayımlanan mini kitapta Tuğba Turan’ın “Gölgeyim Ben” adlı hikayeleri İsmail Sertaç Yılmaz tarafından çizilen illüstrasyonlarla bir araya getirildi.

Karabük’te polisiye ve gerilim türünde kitap yazan Tuğba Turan, güçlü kalemiyle yeni bir başarıya imza attı. Karabük’ün yetenekli yazarı Tuğba Turan, bu kez okuyucusunu dört hikayede buluşturuyor. Hikayelerinde, kadınların erkeklerin gölgesinde kalmaktan çıkıp, kendi güçlerini keşfetmelerine vurgu yapıyor. Karakterinin gölge üzerinden güçlenmesi, aslında kadınların toplumda ikinci planda tutulduğu, bastırıldığı ve görmezden gelindiği gerçeğini simgeliyor. Ancak bu hikayeler, kadınların içlerindeki gücü keşfetmeleri ve erkek egemen topluma karşı mücadele vermeleri üzerinden umut ve ilham veriyor. Gölgelerden güç alan anti-kahramanın, kadınların kendilerini güçlü ve değerli hissetmelerine yönelik bir metafor olması da bu mesajın önemli bir parçasını taşıyor. Bu hikayeler, kadınların kendi ayakları üzerinde durmalarını, seslerini duyurmalarını ve adalet arayışlarında korkusuzca ilerlemelerini konu alıyor. Bu sayede, kadınların erkeklerin gölgesinde kalmayı reddederek kendi ışıklarını yakmaları ve hayallerine doğru ilerlemeleri teşvik ediliyor.

Bu kitap aynı zamanda sakin kitap ‘slow book’ projesi, hızlı tüketilen kitaplara karşı bir başkaldırı niteliği de taşıyor. Hikayelerinde gücünü gölgeden alan anti-kahramanın yaratıcısı Turan, kitabında şu ifadelerde bulunuyor: “Ben yoklukla güçlendim. Hiçlikten doğdum. Bir kadının içine düşerken zevk veren, düştükten sonra istenmeyen bir bebek gibi, boşluğu doldurdum. Ben oldum” sözleriyle karakterinin iç dünyasını anlatarak, kadınların sessizliklerine ses katmayı hedefliyor.

“Gölgeyim Ben”, kadınların güçlenme sürecini ve adalet arayışını ele alan etkileyici hikayelerle dolu bir kitap olarak okuyucularla buluşacak. Bu kitap ile Yazar Tuğba Turan’ın Karabük ve Türkiye genelinde edebiyata ve sanata farklı bir bakış açısı getireceğinin mesajı veriliyor. (Esra Oğuzkağan Özkan)