Bölgenin Sesi Gazetesi tarafından
11 Mart, 2020 21:53 tarihinde yayınlandı
A+ A-

Saadet Partisi Eflani İlçe Başkanı Ramazan Erenoğlu Eflani’nin sorunları hakkında alınması gerekli olan önlemler ve çözüm yolları hakkında açıklamalarda bulundu. Erenoğlu: “Göç Türkiye’nin son 50 yılına damgasını vurmuş son 20 yıl için de büyük çapta sorunlara yol açmış en önemli sosyal problemlerden biridir. Göçün kentlerimizde toplumumuzda ve aile yapımızda meydana getirdiği olumsuz etkenleri ortadan kaldırma hususunda hükümete ve yöneticilere önemli görevler düşmektedir. Bu başa çıkılamayan ve yasal olarak da doğrudan engellenemeyen göç hareketlerinin önüne uzun vadeli ve kararlılıkla uygulanan politikalarla geçirebileceği muhakkaktır bu amaçla alınması gerekli olan önlemleri ve çözüm yollarını şöyle sıralayabiliriz. 1980'lerden bu yana uygulanan ve 17 yıldır da AK parti iktidarıyla tarafından özellikle devam ettirilen liberal ekonomik model den vazgeçilmelidir. Sadece tüketim odaklı ekonomik büyüme stratejisinden vazgeçilmelidir.  Devlet fabrika yapmaz politikası derhal terk edilmeli bölgemizin bütün illerine   Ar-Ge çalışmaları ile devlet fabrika yapmalı ve böylece özel sektöre örnek olmalı ve güven vermelidir. Vakit geçirilmeden yaygın süratli teknoloji yoğun tarım ve hayvancılığa dair sanayileşme fabrikalaşma politikasına geçilmelidir. Bölgemizin  insanının büyük kentlere göçü teşvik eden ve hayatı kolaylaştıran ama kalkındırmayan çılgın  projeler yerine işsizlik sorununu yerinde çözen akılcı projeler üretilmelidir Kırsal turizm alanları oluşturulmalı ve teşvik edilmelidir kırsal alanın iletişim ve ulaşım sorunu tamamen çözülmelidir. Tarım sektöründe faaliyet gösterenlerin son zamanlarda talep Gören ve insan sağlığı hem de çevre sağlığı açısından da büyük önem arz eden organik tarım yöntemleriyle üretim yapılması teşvik edilmelidir . Karabük’ümüze tarım ve hayvancılık ta yol gösterecek tamamen teknolojinin kullanıldığı mandıralar ve küçük aile işletmeleri  kazandırılmalıdır. Bölgemize  modern hayvan pazarları et kombinası inşa edilmelidir . Yoğun göç veren ilimiz ve ilçelerimiz istihdam odaklı orman ürünleri fabrikası kurulmalı. Karabük ilimiz teşvik kapsamına alınmalı özel sektörün faiz yükü ve sigorta ve vergi  yükü asgari düzeye düşünülmelidir. Basta Eflani olmak üzere doğal gazın olmadığı ilçelere muhakkak doğalgaz getirilmelidir. Bu bağlamda ilimizin milletvekilleri ve buna bağlı belediye başkanları üretim ve istihdam için seferber olmalı benim partim benim anlayışım yerine işi ehline veren milli gelirin adilce bölüşüldüğü toplumun her kesimiyle kucaklaşan ürettiği kadar tüketen bir anlayışın hâkim olduğu yarınların  olması dileğiyle .”  
Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Haber Merkezi tarafından
10 Mayıs, 2025 22:53 tarihinde yayınlandı
A+ A-

Her Annenin Ayrı Bir Hikayesi Var

Bugün varsa annenize sarılın, yoksa gözlerinizi kapatıp onu hissedin. Çünkü “anne” demek, dünyaya tutunmak demek.

Kalbimizi Sıcak Tutan O Güçlü Kadınlara Bir Teşekkür

Her yıl Mayıs ayının ikinci Pazar günü geliyor… Ve biz yine “Anne” deyince içimiz titriyor. Kimi zaman bir tebessüm, kimi zaman burnumuzun direğini sızlatan bir özlem. Çünkü “anne” kelimesi sadece bir sesleniş değil; hayatın kendisi gibi bir şey. İçinde sevgi var, emek var, fedakârlık var… Daha da fazlası: karşılıksızlık var.

Anne Olmak Sadece Doğurmak mı?

Hayır. Aslında çok daha fazlası. Anne olmak sadece doğurmakla ilgili değil. Bir çocuğu sarıp sarmalayan, ona sahip çıkan, büyüten herkesin kalbinde bir "anne" var. Bazen bu bir teyze olur, bazen bir abla, bazen de kalbi kocaman bir öğretmen. Kimi zaman bir baba bile bu rolü üstlenebilir.

Yani Anneler Günü’nü kutlarken sadece biyolojik anneleri değil, hayatımıza anne sevgisini taşımış herkesi anmak gerek.

Her Annenin Ayrı Bir Hikayesi Var

Bazı anneler çocuklarını kucaklarına almadan büyütür, bazıları çocuklarının düşmesine izin verip kalkmayı öğretir. Kimisi üç işte birden çalışır, kimisi tek bir bakışla her şeyi anlatır. Ama ortak özellikleri hep aynı: Kendilerinden çok çocuklarını düşünürler.

Bir düşünün… Kaç kez gece uykusundan feragat etti, kendini yorgun hissetti ama belli etmedi? Kaç kez “iyiyim” dedi ama içi kan ağladı? Ve biz kaç kere fark ettik?

Ya Annem Yanımda Değilse?

Evet, bu gün herkes için bayram havasında geçmiyor olabilir. Annesini kaybetmiş olanlar, evlat acısı çekenler ya da anne olmayı bekleyen kadınlar için bugünün başka bir anlamı var. Sessizce, içten içe yaşanan bir duygu bu.

Ama bir gerçek var ki; anne gitse de izi kalır. Kokusu, sesi, öğrettikleri hep bizimle yaşar. Onu hatırlatan bir yemek, bir çiçek ya da bir şarkı… Bir bakmışsınız yanınızda gibi hissettirir.

En Güzel Hediye: Varlığını Hissettirmek

Anneler Günü deyince akla ilk gelen şey belki de hediye oluyor. Ama aslında anneler için en güzel hediye; onları düşündüğümüzü göstermek. Bir telefon, içten bir “iyi ki varsın” demek, sarılmak… Emin olun, paha biçilemez.

Anneler zaten hep bizim için bir şeyler yapıyor. Belki de bugün, sadece onlar için bir şey yapmanın günü. Küçük bir jest bile kalplerine dokunur.

Kısacası… Anneler Günü sadece bir kutlama değil. Bir durup düşünme günü. Şükretme, özleme, teşekkür etme günü. Bugün varsa annenize sarılın, yoksa gözlerinizi kapatıp onu hissedin. Çünkü “anne” demek, dünyaya tutunmak demek.

Bizi sosyal medyadan takip edin

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.