Bölgenin Sesi Gazetesi tarafından
29 Ağustos, 2023 12:00 tarihinde yayınlandı
A+ A-

Basın Açıklaması

Fuat GÜREL ve Ali Emre GÜREL Vekili Av. Mehmet Emre ÜNAL yazılı bir basın açıklaması yayınladı. ÜNAL açıklamasında: "30/06/2022 günü saat 01:11 sıralarında meydana gelen elim trafik kazası sonucu, Karabük’ümüzünkıymetli emekli öğretmeni Salih PORTAKAL ve eşi Behiye PORTAKAL vefat etmiş ve müvekkilim Ali EmreGÜREL ise yaralanmıştır. Hayatını kaybeden Öğretmenimiz Salih PORTAKAL ve Eşi Behiye PORTAKAL’aAllahtan rahmet dilerken, yakınlarına ve sevenlerine baş sağlığı dileriz. Meydana gelen trafik kazasının üstünden yaklaşık 1 yıl 2 ay geçmiş olmasına rağmen bazı basın yayın organları tarafından elim kazadan bahisle, dosya içeriğindeki bir kısım görüntü ve ifade tutanakları alınarak tek taraflı, asılsız, kamuoyunu yanıltıcı ve algı oluşturmaya dönük iddialar ortaya atılması üzerine bu açıklamayı yapma zarureti hasıl olmuştur. Müvekkilim Ali Emre GÜREL yaşanan elim kaza sonucunda Karabük Sulh Ceza Hakimliği tarafından tutuklanarak bir buçuk ay tutuklu kalmıştır. Dava Karabük Ağır Ceza Mahkemesinde tamamlanmış olup, Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf süreçleri devam etmektedir. Karabük Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında, tarafların kusur tespiti için dosya muhteviyatının gönderildiği İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından, tali yoldan ana yola girerken kendisine kırmızı fasılalı ışık yanan Salih PORTAKAL’ı asli kusurlu, ana yolda seyreden ve kendisine sarı fasılalı ışık yanan Ali Emre GÜREL’i ise tali kusurlu olarak belirlemiştir. Eski Karabük Valimiz müvekkilim Fuat GÜREL’e karşı kişisel menfaatleri uğruna öfke besleyen ve basın ahlak kurallarını hiçe sayan kişiler tarafından Karabük yerel basınına ve ulusal bazda yayın yapan kişi ve kuruluşlar nezdinde ortaya atılan İddialardan olan; 1-Olay gecesi müvekkilim Ali Emre GÜREL’in alkollü veya uyarıcı madde etkisinde olduğu iddiaları asılsız olup, Karabük Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, olay anında polis tarafından yapılan testlerde ve hastanede yapılan kan tahlilleri sonucu ile sabittir. Dosya kapsamında olaya ilişkin ifade veren görgü tanıkları aşamalardaki beyanlarında “kaza sırasında müvekkilin alkollü olduğuna ilişkin herhangi bir gözlemleri olmadığını davranışsal olarak veya alkole ilişkin herhangi bir koku durumu ile karşılaşmadıklarını” açıkça beyan etmişlerdir. Bu ifadeler dosya kapsamında sabittir. Kaldı ki yapılan yargılamanın aşamalarında yargılamanın karşı tarafının da bu yönde bir iddiası olmamıştır. 2-Kaza anını gösterir mobese kamera görüntüsünün saklandığı iddiası asılsız olup, kamuoyuna servis edilen mobese kamera görüntüsü kazanın hemen ardından Karabük Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma dosyasına alınmıştır. Karabük Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmaya hiçbir zaman gizlilik kararı alınmamıştır. Bahse konu kaza anını gösterir mobese kamera görüntüsü en başından itibaren dosyanın tarafları olan merhumların çocuklarında da mevcuttur. Aynı zamanda tarafların kusur tespitinde ve hız tespitinde bu görüntülerden de azami derecede yararlanılmıştır. Sonuç itibari ile kamuoyuna servis edilen mobese kamera görüntüsünün saklandığı iddiası asılsızdır. 3-Trafik Kazası sonrası müvekkilim Fuat GÜREL’in aracının masraflarının rahmetlilerin çocuklarından icra yoluyla talep edilmesi; Karabük Eski Valisi Fuat GÜREL’e ait araç kasko sigortalı olduğu için kaza sonucu sigorta şirketi aracı perte çıkararak bedelini müvekkilime ödemiştir. Aylar sonra ise sigorta şirketinin kusur nispetinde rahmetlilerin çocuklarından bir miktar bedel talep ettiklerini müvekkilim Fuat GÜREL öğrendiğinde rahmetlilerin çocuklarıyla görüşmek istemiş ancak karşılık bulamamıştır. Müvekkilim Fuat GÜREL’in kasko şirketi tarafından merhumların ailesine başlatılan icra takibinden haberi aylar sonra olmuştur. Bu sebeplerle, kamuoyuna, sanki müvekkilim Fuat GÜREL tarafından icra takibi başlatılmış veya icra takibi başlatılmasına sebep olmuş görüntüsü vermeye çalışılan iddialar tamamen asılsızdır. 4- Yine müvekkilim Ali Emre GÜREL’in elim kazada, hızının 150-180 KM/S olduğuna dair görgü tanığı ifadesi, görgü tanığının subjektif bir yorumu olup, Karabük Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kaza yerinde yapılan keşfe, merhum Salih PORTAKAL ve eşi Behiye PORTAKAL’ın oğlu dosyanın tarafı Erdem PORTAKAL ve avukatı da katılmıştır. Yapılan keşifte olay mahalli incelenmiş ve bahse konu mobese kamera görüntüsü esas alınmıştır. Vefat edenlerin aile avukatının “yapılan keşfe, bilirkişi beyanına bir diyeceğimiz yoktur” şeklinde beyanları mevcuttur. Buna göre müvekkilim Ali Emre GÜREL’in görgü tanığı ifadesindeki gibi 150-180 KM/S hızının olmasının, keşif sonrası düzenlenen ve öncesinde alınan raporlara göre mümkün olmadığı ortaya çıkmıştır. Müvekkilim Ali Emre GÜREL’in yaşanan elim kazada hızını gösterir birbirini denetler nitelikte birçok farklı merciden rapor alınmıştır. Müvekkilim Fuat GÜREL trafik kazası sonrasında vefat eden merhumlar Salih PORTAKAL ve eşi Behiye PORTAKAL’ın cenaze namazlarına katılmış ve yakınlarının evlerine taziye ziyaretinde bulunarak üzüntülerini bildirmiştir. Bilindiği üzere trafik kazası herkesin her an başına gelebilecek bir durumdur. Yaşanan elim ve hiç kimse tarafından istenmeyen trafik kazası sonucunda Karabük’ümüzün kıymetli emekli öğretmeni merhum Salih PORTAKAL ve eşi merhum Behiye PORTAKAL’ın vefat etmesi Eski Karabük Valimiz müvekkilim Fuat GÜREL ve ailesini de derinden üzmüştür. Kaza anı ile ilgili tek taraflı elde edilen bilgi ve belgelerin çarptırılarak ve yalan bilgilerle birlikte yayınlanması, öncelikli olarak halkın Türkiye Cumhuriyeti adalet sistemine olan inancını sarsmaya, müvekkilim Fuat GÜREL’in kişilik haklarını yıpratmaya ve vatandaşların devlete olan güvenini sarsmaya dönük eylemler olarak görmekteyiz. Malumları olduğu üzere, kanun dışına çıkmış, tehditle, şantajla ve vatandaşları çeşitli vaatlerle kandırıp menfaat temin etmeye çalışanlarla ve daha birçok suçla mücadele etmek valilerin görevleri arasındadır. Bu kapsamda, müvekkilim Fuat GÜREL’e karşı kin ve nefret duyguları içinde olan ve basın ahlak kurallarını hiçe sayan şahıslar tarafından karalanmaya ve müvekkilimin başarılı bir kariyere sahip olması hasebiyle yıpratılmaya çalışıldığı ve aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti adalet sistemine karşı güvensizlik oluşturmaya çalışıldığı aşikardır. Basın ahlak kurallarını hiçe sayan kişiler tarafından kasıtlı, yanlı ve çarpıtılarak servis edilen ve algı oluşturmaya dönük bu görüntü ve bazı belgeler, maalesef ülkemize mal olmuş bazı yazarlar ve ulusal bazda yayın yapan bir kısım yazılı ve görsel basın kuruluşları tarafından da tek taraflı, araştırılmadan, olayın diğer tarafının bilgisine başvurulmadan servis edilerek bu yalanlara ve çarpıtmalara alet olmuşlardır. Trafik Kazası sonrasında, BRTV Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Çetinkaya, bir partiye mensup milletvekilinin kendisini aradığını kaza ile ilgili Karabük Valisinin baskı yapıp yapmadığını sorduğunu ve kendisinin de bu yönde ne valinin ne de valilik çalışanlarının bırakın baskı yapmalarını, kendilerine ima dahi edilmediğini sosyal medya hesapları üzerinden ifade etmiştir. Müvekkilim Karabük Eski Valisi Fuat GÜREL, kazanın olduğu andan itibaren tarafsızlığını korumuş, dava bağımsız mahkemeler tarafından yürütülmektedir. Müvekkillerim Karabük eski Valisi Fuat GÜREL ve Ali Emre GÜREL’e yönelik doğruluğu teyit edilmeden tek taraflı isnatlarla asılsız haber yaparak kamuoyunu yanlış yönlendirenler hakkında gerekli yasal süreç başlatılacaktır. Kamuoyuna saygıyla duyurulur." (Haber Merkezi)

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
İhlas Haber Ajansı tarafından
10 Mayıs, 2025 01:52 tarihinde yayınlandı
A+ A-

Çanakkale Savaşı döneminde mezun veremeyen Anadolu’nun ilk lisesi, 140’ıncı yılını kutluyor

Anadolu’nun birinci, Türkiye’nin ise üçüncü lisesi olma özelliğini taşıyan ve 1. Dünya, Balkan ve Kurtuluş Savaşlarında tüm öğrencileri cepheye gittiğinden dolayı mezun veremeyen Kastamonu Abdurrahmanpaşa Lisesi, 140’ıncı kuruluş yılını kutluyor.
20 Nisan 1885’ten bu yana koca bir eğitim çınarı olarak Kastamonu’da hizmet vermeye devam eden Anadolu’nun birinci, Galatasaray ve İstanbul Lisesinden sonra Türkiye’nin üçüncü, yeniden Türkiye’nin birinci resmi lisesi olma özelliğini taşıyan Kastamonu Abdurrahmanpaşa Lisesinde 140’ıncı kuruluş yılı heyecanı yaşanıyor. Kastamonu, 1. Dünya, Balkan ve Kurtuluş Savaşlarında en çok şehit veren vilayetlerin başında geliyor. Bu kapsamda 1. Dünya, Balkan ve Kurtuluş Savaşlarında 1914-1918 yılları ortasında Kastamonu Abdurrahmanpaşa Lisesi’nden 120 öğrenci kara tahtaya "Hocam, biz vatan için cepheye gidiyoruz; bizi yok yazmayınız" notunu düşerek cepheye savaşmaya gitmiştir. Kastamonu Abdurrahmanpaşa Lisesi, savaş yıllarında lise kısmı şubelerinin birçoğunu açamadığı üzere mezun da veremedi. Lisenin cepheye giden öğrencilerinden büyük bir kısmı geri dönemeyerek şehit düşmüştür.
Yurdun dört bir tarafından Kastamonu’ya gelen okulun mezunları, devir arkadaşları ile bir yandan hasret giderirken, başka yandan da lise tarafından düzenlenen kutlama programına katıldı.

"Gençlerimizi, donanımlı ve gelecek yüzyılı kurgulayacak gençler yetiştirme çabası içerisindeyiz"
Abdurrahmanpaşa Lisesi Okul Müdürlüğü ile Abdurrahmanpaşa Lisesi Mezunları Derneği tarafından Halk Eğitim Merkezinde gerçekleştirilen kutlama programında konuşan Kastamonu Ulusal Eğitim Müdürü Hasan Gümüş, "Abdurrahmanpaşa Lisesi’nden devlet için, millet için çok değerli bireyler yetişmiştir. Bu okulumuz, yeri gelmiş cephede bulunmuş, yeri gelmiş eline kalem almış, yeri gelmiş öteki mecralarda bu vatan için, bu millet için uğraş sarf etmiş. Bugün büyük ve güçlü bir Türkiye’nin oluşması için bundan sonraki süreçte de birebir azim ve kararlılıkla buradan mezun olacak, Kastamonu’dan mezun olacak tüm gençlerimizi en işi formda yetiştirme çabası içerisinde olacağız. Sizlerin de ben, vereceğiniz değerli takviyelerle inşallah çok daha büyük bir Türkiye inşa edecekler. Zira bizler inanıyoruz ki, bizim yetiştirdiğimiz gençlerimize şu anda dünyadaki tüm insanlık bu gençleri bekliyor. Bizler bunu biliyoruz ve bu inançla da gençlerimizi, donanımlı, gelecek yüzyılı kurgulayacak gençler yetiştirme uğraşı içerisindeyiz ki bu, Abdurrahmanpaşa Lisesi içerisinden çıkacak gençlerimizi de inşallah hem bu ülkenin hem de tüm dünya insanlığının faydasına olacak ve onlara yol aydınlığı olacaktır" dedi.

"Bu salonda her şiir, her alkış, her gözyaşı, geçmiş ile gelecek ortasında kurduğumuz köprünün bir parçasıdır"
Abdurrahmanpaşa Lisesi Okul Müdürü Hüseyin Mısırlıoğlu ise, "Bugün burada sadece bir yıldönümünü değil, bir tarihin, bir ruhun ve bir aidiyetin 140 yıllık hikayesini kutlamak için toplandık. 1885 yılında Osmanlı’nın mektebi olarak temelleri atılan, sonrasında Cumhuriyetin aydınlığıyla büyüyen ve bugün çağdaş Türkiye’nin eğitim emektarlarından biri haline gelen Abdurrahmanpaşa Lisesi, yalnızca bir okul değil, bir medeniyet tasarrufunun, bir karakter inşasının ismidir. Bir yol düşünün ki sadece bilgi öğretmiyor, tıpkı vakitte gençliğe istikamet, millete sadakat, vatana aşk, beşere umut öğretiyor. Bir okul düşününki yalnızca birey yetiştirmiyor, karakter dokuyor, vicdan şekillendiriyor, ruh inşaa ediyor. Bu okul, işte bu topraklarda hepimizin gönlünde yaşayan Abdurrahmanpaşa Lisesi’dir. Bugün burada yalnızca kurucumuz Abdurrahman Nurettin Paşa’nın vizyonunu değil, birebir vakitte onu izleyen yüzlerce idealist öğretmenin, binlerce vefalı öğrencinin ortak hafızasını selamlıyoruz. Bugün burada geçmişte yazılmış kıssanın kahramanlarını anıyor birebir vakitte bu öyküyü yazmaya devam edecek genç yürekleri alkışlıyoruz. Bugün, bu salonda her şiir, her alkış, her gözyaşı, geçmiş ile gelecek ortasında kurduğumuz köprünün bir modülüdür. Biz bu köprüden yürürken gerimizde emek veren birçok öğretmeni, önümüzde yolumuzu aydınlatacak birçok öğrenciyi taşıyoruz" diye konuştu.

Abdurrahmanpaşa Lisesi Mezunları Derneği Başkanı Nurten Ciğerci de, "Koskoca geçen 140 yıl, neredeyse 1,5 asırlık koca bir çınar. Uygun ki yolumuz bu koca çınar liseden geçmiş. Bizi bu yolda yetiştiren tüm öğretmenlerimize, birlikte yürüdüğümüz tüm arkadaşlarımıza çok teşekkürler ediyorum. Kaybettiklerimizin de yerleri cennet olsun" tabirlerini kullandı.
Konuşmaların akabinde okulun mezunları tarafından mandolin konseri verildi. Okulun öbür mezunlarının da müzik söyleyerek eşlik ettiği şovun akabinde şiirler okundu ve zeybek oyunu sergilendi. Akabinde öğrencilerden oluşan okul korosu müziklerini seslendirdi. 70’li yıllara ilişkin pop müziklerinin de yer aldığı konser sonrası "Bizi Yok Yazmayın" bahisli kısa sinema izlendi. Okulun mezunlarının anılarının paylaşıldığı kutlama etkinliğinde öğrenciler tarafından hazırlanan "Ah Şu Gençler" bahisli tiyatro oyunu sahnelendi. Öğrencilerin, hem verdikleri konserde hem de oynadıkları tiyatro oyununda gösterdikleri performans davetliler tarafından büyük alkış aldı.
Okul marşının da daima bir ağızdan söylendiği kutlamalarda son olarak en yaşlı mezun olan Yavuz Ballık’a okulun plaketi takdim edildi. Kutlamalar, bugün içerisinde gerçekleştirilecek çelenk sunumu, stant açılışları ve söyleyişi ile devam edecek.

Bizi sosyal medyadan takip edin

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.