Bölgenin Sesi Gazetesi tarafından
26 Eylül, 2023 10:18 tarihinde yayınlandı
A+ A-

Trafik kazasında ağır yaralanan Almina, engelli annesinin desteğiyle hayata tutundu

Konya'da geçirdiği trafik kazasında ağır yaralanan ve yaklaşık 1,5 yıl hastanelerde tedavi gören Karabüklü Almina Aydemir (22), engelli annesinin desteğiyle yaşama tutundu. Üniversite eğitimi için Konya'ya gittiği sırada 22 Mart 2022'de geçirdiği trafik kazası sonucu ağır yaralanan Almina, tedavi sürecinin ardından memleketi Karabük'e döndü. Geçirdiği beyin kanaması nedeniyle 70 gün yoğun bakımda kalan ve yaklaşık 1,5 yıl çeşitli hastanelerde tedavi gören Almina'nın bu süreçteki en büyük destekçisi 52 yaşındaki engelli annesi Nezahat Kelleci oldu. 9 yaşında babasını kaybeden ve kaza sonrasındaki tedavi sürecinde doktorların "Yaşasa bile tavana bakar kalır" dediği Almina, annesinin sevgisi ve bakımıyla hayata yeniden bağlandı. - "Resmen 'gittim geldim' diyebiliriz" Almina Aydemir, AA muhabirine, kaza geçirdikten sonra zorlu bir süreç yaşadığını söyledi. Çok acılar çektiğini belirten Aydemir, "Resmen 'gittim geldim' diyebiliriz. Kazanın ardından beyin kanaması geçirmişim. Tedavi sürecimde annemin o kadar faydası oldu ki gülümsemesi bana güç verdi. İyileşme umudum hep vardı, hiç kaybetmemeye çalıştım ki hiç kaybetmedim de. Onun çok faydası oldu. Doktorlar hiçbir şekilde iyileşemeyecekmişim gibi konuşuyorlardı. Ben de o yüzden korkuyordum. Annemin sayesinde ayağa kalktığımı düşünüyorum. Benim kurtarıcım." dedi. Kalça çıkıklığı nedeniyle kısmi yürüme engeli bulunan Nezahat Kelleci de bir anne olarak evladının kazada gidip yeniden doğmuş bebek gibi geri gelmesinin anlatılamayacak bir duygu olduğunu vurguladı. Almina'nın çok hayati tehlike atlattığını anlatan Kelleci, "Ölüp ölüp dirildik. İlk andan itibaren doktorların hiçbir şekilde umut vermemesi, 'eğer yaşasa bile tavana bakar kalır, mucize bile olamaz' demesi... Ben de Rabbimiz varken umut kesilir mi diyordum. Hep umutluydum." diye konuştu. "Almina'nın adım adım iyileşmesi beni kendime getirdi." diyen Kelleci, "Evet engelliyim, ayakta duramadım, bacağımı sürükleyerek gittim ama Almina'nın iyileşmesi, onun her geçen gün daha iyi olduğunu görmek bana umut verdi, can verdi. Almina iyileşince ben yatacağım fiziğe Almina beni bekleyecek ama şükrediyoruz. Rabbimiz dualarımızı kabul etti. İyiyiz, mutluyuz, güzeliz." ifadelerini kullandı.(AA) https://youtu.be/MDnSURx9aq8  
Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Esra Oğuzkağan Özkan tarafından
13 Mayıs, 2025 11:57 tarihinde yayınlandı
A+ A-

Karabük’te Nüfusun Yenilenme Oranı Azalıyor

Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) açıkladığı 2024 yılı verilerine göre, Karabük'te bir yıl içinde 1.943 bebek dünyaya geldi.

İl genelinde toplam doğurganlık hızı 1,20 çocuk olarak açıklandı. Türkiye genelinde canlı doğan bebek sayısı 937 bin 559 olarak kaydedildi.

Türkiye’de Doğurganlık Oranları Düşüşte

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2024 yılı verilerine göre, ülke genelinde doğurganlık oranları belirgin bir düşüş eğiliminde seyrediyor. Bu yıl açıklanan verilere göre, toplam doğurganlık hızı 1,48 çocuk seviyesinde kalırken, toplam canlı doğan bebek sayısı ise 937 bin 559 olarak kayıtlara geçti.

İl bazında ise Karabük’te 2024 yılında toplam 1.943 bebek dünyaya gelirken, ilin toplam doğurganlık hızı 1,20 çocuk olarak açıklandı. Bölge illeri arasında Zonguldak’ta 4.090 bebek doğarken, toplam doğurganlık oranı 1,15 çocuk seviyesinde. Bartın’da ise 1.471 bebek doğmuş olup, doğurganlık hızı 1,12 olarak kayıtlara geçti.

Türkiye’de doğurganlık oranı 2001 yılında 2,38 çocuk iken, 2014 yılından itibaren sürekli azalarak 2024 yılında 1,48’e geriledi. Bu seviyenin, nüfusun kendini yenilemesi için gereken 2,10’un oldukça altında kalması, ilerleyen yıllarda yaşlı nüfus oranını artırabileceği ve ekonomik, sosyal dengeleri olumsuz etkileyebileceği endişesini beraberinde getiriyor.

Uzmanlar, doğurganlık oranlarındaki bu düşüşün, özellikle genç nüfusun azalması ve yaşlanan nüfus yapısının daha da belirgin hale gelmesiyle ekonomik ve sosyal politikaların yeniden gözden geçirilmesini zorunlu kılıyor. Yetkilileri ise aile destek programlarının artırılması gerektiğine dikkat çekiyor.

Türkiye’nin nüfus dinamiklerindeki bu değişim, uzun vadede ülkedeki yaşam kalitesi, sağlık ve sosyal hizmetler gibi pek çok alanı etkileyebilir. Uzmanlar, nüfusun sürdürülebilirliği ve ekonomik büyüme açısından bu gelişmelerin yakından izlenmesi gerektiğine vurgu yapıyor.

Bizi sosyal medyadan takip edin

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.