Safranbolu’da İmar Planına İtiraz Sona Erdi

Safranbolu’da İmar Planına İtiraz Sona Erdi

Yayın: 27.11.2023 15:12 |Güncelleme: 27.12.2023 16:29
Paylaş:
A+ A-

Safranbolu ilçesine bağlı Yazıköy Köyünde, nazım ve uygulama imar planı çalışmalarının onaylanmasıyla ilgili hususta ortaya çıkan sorunların giderilmesiyle alakalı İl Genel Meclis Başkanı Ahmet Sözen, imar planına itirazların son günü olduğunu belirtti.

Geçtiğimiz aylarda Karabük İl Genel Meclisi’nin olağanüstü toplanarak Yazıköy imar planının onaylanması ile ilgili hususta ortaya çıkan sorunların çözümü için müzakerelerin devam ettiğini ifade eden Başkan Sözen açıklamalarına şöyle devam etti:

“ İlimizin tarihi ve doğal güzellikleriyle meşhur Yazıköy Köyü’nde geçtiğimiz günlerde tarihi bir çalışma gerçekleştirildi. Bu güzel köyümüze doğalgaz gelmesi noktasında büyük çabalar sarf ettik ve iyi bir netice elde ettik. Fakat yapılan imar planı çalışması noktasında bazı sorunlar ortaya çıktı. Bugün ise bu soruna yani imar planına itirazların son günüdür. Yapılan itirazlar ivedi bir şekilde değerlendirilecektir.

Bizlerde bu konu üzerinde Yazıköy Muhtarımız ve İhtiyar heyeti ile köylülerimizin taleplerini göz önünde bulundurarak alternatif bir plan önerisini dikkate aldık. Burada ivedi bir şekilde oluşturulacak komisyon tarafından tüm şikâyetler incelenecek ve mağduriyetlerin en aza indirilmesi için çalışılacak. Temennimiz 18. Maddeye ihtiyaç duyulmadan yaşanan mağduriyetlerin giderilmesidir. Aynı zamanda meskûn mahal ve köy merkezlerine dokunulmadan bir imar çalışması üzerinde yoğunlaştık. Yazıköy Muhtarı Deniz Tüzer, Harita Mühendisi Kübra Akgül; imar planı ile ilgili yapılan şikâyetlerle ve yapılan imar planıyla alakalı müzakerelerde bulunduk. Oluşturulacak komisyona imar planını yapan proje müellifleri de davet edilecek. Yazıköy muhtarlığımız ve ihtiyar heyetimizde bu süreçte yer alarak çalışmalar devam edecek. Bu itirazları değerlendirirken ki temel amacımız bir şehir merkezinde imar planı yapar gibi değil de Yazıköy’e has bir imar planı yapar gibi çalışmak en büyük temennimizdir.” (Halil Kızılyer)

 

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Güven Hastanesi’nden “Avrupa’nın obezite oranı en yüksek ülkesi Türkiye” değerlendirmesi

Anadolu Ajansı
Yayın: 19.05.2024 00:48
Paylaş:
A+ A-

İSTANBUL (AA) – Güven Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bölümü'nden Doç. Dr. İbrahim Demirci, 18 Mayıs Avrupa Obezite Günü kapsamında, Dünya Sağlık Örgütü'nün obeziteye ilişkin son verilerini değerlendirerek uyarılarda bulundu.

Hastaneden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Demirci, obezite ve obeziteyle ilişkili hastalıkların her yıl katlanarak arttığını belirtti.

Demirci, özellikle çocuklarda obezite sıklığının erişkinlere göre daha hızlı arttığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:

“Henüz toplum olarak sağlıklı yaşam için beslenmenin ve egzersizin önemini tam kavrayamadık. Genel olarak, yüksek kalorili besleniyoruz. Yemek yemek bizim için hobi ve eğlence niteliğinde. Arkadaşlarımızla, dostlarımızla buluştuğumuzda planlarımızı yemek üzerine kuruyoruz. Vakit geçirirken, yemek yemeyi seviyoruz. Seçeneklerimiz arasında birlikte yürüyüş yapmak çok fazla tercih edilmiyor. Hala, toplumumuzun bazı kesimlerinde kilolu insanların daha sağlıklı olduğu düşünülmekte. Kültürün, geleneklerin ve adetlerin etkisiyle toplumumuz yemekle arasına mesafe koyamıyor.

– Endokrin bozucu kimyasallar obeziteye yol açıyor

Son zamanlarda tüm dünyada miktarı artan endokrin bozucu kimyasalların da obeziteyi tetiklediğini vurgulayan Demirci, işlenmiş ve hazır gıdalar konusunda uyarılarda bulundu.

Demirci, endokrin bozucu maddeler arasında, solunan hava, içilen su ve yenilen gıdalarla vücuda giren ve biriken, endokrin sistemini olumsuz etkileyen ve bu etkilerini nesilden nesile aktarabilen kimyasal maddeler olduğuna işaret ederek, “Endokrin bozucu kimyasallardan tamamen uzak kalmak mümkün olmasa da sağlıklı ürünler tüketerek ve hayatımızda plastik kullanımını minimuma indirerek en azında bu zararlı kimyasallara maruziyetimizi elimizden geldiğince azaltmamız gerekiyor.” tavsiyesinde bulundu.

Obezite sıklığının tüm dünyada hızla artığına ve son 20 yıldır obezite artışını durdurabilen bir ülke olmadığına vurgu yapan Demirci, eğer obezite sıklığındaki artış önlemez ise 2035'te dünya nüfusunun yarısından fazlasının kilo fazlalığı ve yarattığı sorunlarla karşı karşıya kalacağını ifade etti.

– “Obezite artış hızı 5-19 yaş arası çocuk ve gençlerde, erişkinlere göre neredeyse 2 kat daha yüksek”

Demirci, sağlık verilerine bakıldığında durumun iç açıcı olmadığının altını çizerek, “Yıldan yıla daha kötüye doğru gidiyor. Dünya Sağlık Örgütü 2023 verilerine göre tüm dünyada obezite sıklığı yüzde 14 civarında. Bu yüzdeye, kilo fazlalığı olanları da eklediğimizde yüzde 38'e ulaşıyor. Artış hızı durdurulamaz ise 2035'te dünya nüfusunun yarıdan fazlası kilo fazlalığıyla mücadele etmek zorunda olacak. Ayrıca dikkat çekmek istediğimi önemli bir nokta, obezite artış hızı 5-19 yaş arası çocuk ve gençlerde, erişkinlere göre neredeyse 2 kat daha yüksek. Çocukluk çağı obezitesi de günümüzde bir tehlikeli boyuta ulaşmış durumda.”

Türkiye açısından durumun biraz daha ciddi boyutta olduğuna vurgu yapan Demirci, “Türkiye İstatistik Kurumu 2022 verilerine göre ülkemizde kilo fazlalığı yüzde 35.6, obezite sıklığımız ise yüzde 20.2. Verilere göre Avrupa'nın obezite oranı en yüksek ülkesiyiz.” bilgisini paylaştı.

Obeziteye karşı başarılı mücadele etmek için farkındalığın artması gerektiğini belirten Demirci, obeziteyle mücadelenin “ülke politikası” olarak benimsenmesi ve sosyal yaşamın sağlığını ön planda tutacak şekilde düzenlenmesi gerektiğine dikkati çekti.