Başçiftlik’te 2 bin 500 fidan toprakla buluşturuldu
TOKAT (AA) - Tokat'ın Başçiftlik ilçesinde 11 Kasım Milli Ağaçlandırma Günü dolayısıyla fidanlar toprakla buluşturuldu.
Niksar Orman İşletme Müdürlüğü ve Başçiftlik Kaymakamlığı tarafından Aşağı Yayla Tavuk Dağı mevkisinde düzenlenen etkinlikte 2 bin 500 fidan dikildi.
Başçiftlik Kaymakamı Serhat Satış, yaptığı açıklamada, "Geleceğe Nefes, İnsanlığa Nefes diyerek 11 Kasım Milli Ağaçlandırma Günü'nde fidanlarımızı toprakla buluşturduk. Etkinliğin ülkemizde çevre bilincinin artmasına vesile olmasını diliyorum. Toprakla buluşturduğumuz her fidan geleceğimizin teminatı evlatlarımızın daha güzel bir dünyada yaşaması için atılan bir adımdır. 11 Kasım Milli Ağaçlandırma Günü kutlu olsun." dedi.
Fidan dikim etkinliğine, Belediye Başkanı Şaban Bolat, İlçe Garnizon Komutanı Muharrem Er, Niksar İşletme Müdür Yardımcısı Ahmet Arıcı, Ayvaz Orman İşletme Şefi Çiğdem Yeğenoğlu daire amirleri, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı.
Saadet Partisi Karabük İl Başkanlığı’ndan Gazze’ye Destek ve Meclis Çıkışı: “Red Kararı Vicdanlarda Derin Bir Yara”
Saadet Partililer, Karabük İl Başkanlığı önünde Gazze’de yaşanan insanlık dışı saldırılar ve savaş suçlarına dikkat çekti.
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yapılması planlanan genel görüşme talebinin reddedilmesine tepki gösterdi. Başkan Gündoğdu, vicdan ve adalet duygusunu ön plana çıkarırken, insani yardımlar ve milli güvenlik konularında daha etkin ve cesur adımlar atılması gerektiğine vurgu yaptı.
Saadet Partisi Karabük İl Başkanı Aziz Gündoğdu basın açıklamasında, önergenin 21 Mayıs Çarşamba günü Meclis Başkanlığı’na sunulduğu ve o gün AKP ile MHP milletvekillerinin oylarıyla reddedildiğini hatırlattı.
Açıklamada, insani yardım ve adalet talebinin devlet tarafından karşılık bulması amacıyla yapılan girişimlerin bilinçli olarak engellendiğini kaydeden Gündoğdu: “GAZZE İÇİN GENEL GÖRÜŞME ÖNERİMİZ REDDEDİLDİ: TARİH BU KARARI UNUTMAYACAKTIR! Saadet Partisi olarak, Filistin halkına yönelik süregelen insanlık dışı saldırıların sona erdirilmesi, Gazze’de işlenen savaş suçlarının cezasız kalmaması ve Türkiye’nin bu konuda daha etkin bir politika belirlemesi adına Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde Genel Görüşme açılması talebinde bulunduk. Bu önerimizi 21 Mayıs Çarşamba günü Meclis Başkanlığı’na sunduk ve ne yazık ki aynı gün AKP ve MHP milletvekillerinin oylarıyla reddedildi. Amacımız; insani yardım faaliyetlerinin sürdürülebilirliğini sağlamak, Gazze halkının sesi olmak ve ülkemizin vicdan sahibi her ferdinin beklentisine cevap verecek somut adımların atılmasıydı. Ancak bu karar, vicdanlarda derin bir yara açmıştır. Zira bugün sessiz kalınan her zulüm, yarın daha büyük acıların ve daha derin pişmanlıkların habercisidir. Türkiye, tarihi boyunca mazlumun yanında durmuş bir milletin evlatlarından oluşmaktadır. Bu duruşa yakışmayan her karar, sadece meclis tutanaklarına değil, milletimizin hafızasına da kara bir leke olarak kazınacaktır. Buradan bir kez daha sesleniyoruz: Gazze yanarken susanlar, insanlık sınavında sınıfta kalmıştır! Saadet Partisi olarak, mazlumun yanında durmaya, adaletin ve insanlığın sesini her platformda yükseltmeye devam edeceğiz. Zulme karşı susmayacak, vicdanların sesi olmaktan asla vazgeçmeyeceğiz. Bu olumsuz kararın alınmasında red oyu verdilerse başta Karabük milletvekilleri olmak üzere iktidar milletvekilleri hangi yüzle "Gazze bizim meselemizdir" diyerek milletin karşısına çıkacaklardır? Geçen seçimde “AKP kaybederse Gazze düşer” diyen iktidar mensupları; şimdi kazandınız, ama Gazze düştü! İsrail kazandı, Gazze kan ağlıyor. Bu akan kanın ve dökülen gözyaşlarının hesabı, elbet bir gün sizden sorulacaktır. Saadet Partisi’nin Gazze’ye yardım ulaşması ve yardımların devamlılığının sağlanması amacıyla TBMM’ye sunduğu bu önergeye AKP ve MHP gruplarının ret verdiğini kamuoyu bilmektedir. Ancak dikkat çekici bir hususu özellikle vurgulamak istiyoruz: AKP grubu, bu önergeden hemen önce Meclis'te sadece 40 kişiyken, önerge görüşmesine gelindiğinde bir anda 173 milletvekiliyle ret oyu vermek üzere salona dolmuştur. Bu RED verenler arasında Karabük milletvekilleri var mı? Bu soruya cevap verecek üç kişi var: Karabük CHP Milletvekili Sayın Cevdet Akay, Karabük AKP Milletvekilleri Sayın Cem Şahin ve Sayın Ali Keskinkılıç. Kendileri bu önergeye red oyu verdilerse, özellikle Gazze’ye hassasiyet gösteren ve kendilerine oy vermiş mütedeyyin vatandaşlarımıza açıklama yapmak zorundadırlar. Eğer red oyu vermedilerse, peki neden partilerinin Gazze karşıtı bu kararına itiraz etmediler? Bu konuda bir çalışma yürütmeyi düşünüyorlar mı? Sayın milletvekilleri sizlere sesleniyoruz: Gazze için yapılan yürüyüşlerde görünmek kolay, ama Meclis’te İsrail aleyhine oy vermek cesaret ister! Kameralar önünde slogan atmak kolay; ama Gazze için somut bir adım atmak, vicdan ve iman meselesidir! Bu millet artık söz değil, icraat istiyor. Samimiyet görmek istiyor. Bugün burada sadece bir önergenin reddini değil, bir vicdanın inkârını yaşıyoruz! Ve tam da bu noktada tekrar altını çiziyoruz:
"Siyonist düşman her platformda vahşiliğini sürdürürken, biz evlerimizde nasıl huzurla oturabiliriz? Bugün harekete geçilmezse, yarın çok geç olacaktır!" Şu soruları hep birlikte haykırıyoruz:
Mehmetçiğimiz Kore’ye gitmedi mi?
Libya’ya, Afganistan’a asker göndermedik mi?
Neden Gazze’ye gönderemiyoruz?
Ukrayna’ya, Azerbaycan’a SİHA’lar giderken Gazze’ye neden sadece dua gidiyor? Gazze sadece bir coğrafya değil; bir iman, bir şeref, bir millet vicdanı meselesidir! Ankara’nın güvenliği Gazze’yi savunmaktan başlar. İstanbul’un huzuru, Kudüs’ün onurundadır.
Bu bağlamda mevcut AKP hükümetine açık çağrımızdır:
İncirlik Üssü derhal kapatılmalıdır.
Kürecik Radar Üssü lağvedilmelidir.
İsrail’le iş birliği yapan çifte vatandaşlar vatandaşlıktan çıkarılmalı ve yargılanmalıdır.
Bakü-Tiflis-Ceyhan hattından İsrail’e giden petrol derhal durdurulmalıdır! Karabük’ün seçilmiş milletvekilleri Sayın Cem Şahin, Sayın Ali Keskinkılıç ve Sayın Cevdet Akay’dan açık talebimiz şudur: Bu çağrımızı Meclis gündemine taşıyınız. Gazze için verilen her önergeye ve insani çabaya destek olunuz.
Saadet Partisi’nin sunduğu bu ve benzeri tekliflerde milletimizin, vicdanın ve adaletin yanında durunuz. Zira bu çağrının muhatabı sadece milletvekilleri değil, aynı zamanda tarihtir, vicdandır ve Allah’tır." ifadelerinde bulundu.