Anadolu Ajansı tarafından
22 Ekim, 2023 04:12 tarihinde yayınlandı
A+ A-

Çocuk yaşta başına geçtiği ocakta yarım asırdır demire şekil veriyor

blank

ZONGULDAK (AA) - ERSEN BERK ÇELİK - Zonguldak'ta demir ustası İsmail Oktay, 53 yıl önce başladığı mesleğini gelişen teknolojiye ve azalan ilgiye rağmen yaşatmaya çalışıyor.

Karadeniz Ereğli ilçesinde yaşayan, 3 çocuk, 7 torun sahibi Oktay, 12 yaşındayken köyünden meslek sahibi olabilmek için geldiği kent merkezindeki demirci atölyesinde ateş ve tokmakla demire şekil vermeyi öğrendi.

Askerden döndükten sonra mesleğini sürdürmeye karar veren Oktay, zamanla kendini geliştirerek işinde ustalaştı ve iş yerini açtı.

67 yaşındaki Oktay, çıraklık yıllarında öğrendiği usulle ocakta ısıttığı demiri örs üzerinde döverek kazma, balta ve kürek gibi aletler üretiyor.

Emekli olmasına rağmen çalışmaya devam eden Oktay, müşterilerine ilk günkü heyecanla hizmet veriyor.

Oktay, teknolojinin gelişmesiyle eskisi gibi rağbet olmasa da gücü yettiği sürece mesleğini yapmak istiyor.

- "Metal işleri içinde en zor zanaat demircilik"

İsmail Oktay, AA muhabirine, aradan geçen yıllarda ürettiği aletlere talep azalmasına rağmen demire şekil vermekten vazgeçmediğini söyledi.

Başladığı yıllarda demirciliğin gözde bir meslek olduğunu belirten Oktay, bu işten kazandığı parayla geçimini sağladığını, çocuklarını okutup meslek sahibi yaptığını anlattı.

Oktay, metal işleri içinde en zor zanaatın demircilik olduğunu dile getirerek, "Çırak olarak başladığım günden bu yana sıcak demirciliğe aynı şevkle devam ediyorum. Eskiden demirciliğe yoğun talep olduğu gibi ilçemizde 5-6 demirci ustası vardı. Hepsi de bu meslekten ekmek parasını kazandı. Zamanla çoğu vefat etti, kimisi de başka şehirlere göç etti. En son demirci ustası ben kaldım." diye konuştu.

Askerden geldikten sonra kendi iş yerini açma imkanı bulduğunu aktaran Oktay, "Eskiden şimdiye nazaran daha fazla iş vardı ve müşteri kitlemiz çoktu. Dükkanda 8-9 arkadaşımla çalışıyorduk. İlk olarak pulluk imalatı yapmaya başladık. Bu ürünleri köyde tarım yapanlara satıyorduk. Eskiden öküz arabalarının tekerleklerine çivi keserdik. O yıllarda ustam, 'Boş durma, git çivi kes. Tavında çivi kesersen demirci olursun. Tavında çivi kesemezsen demirci olamazsın.' derdi. Biz de usta olabilmek için gün boyu çivi keserdik. O günden bugünlere geldik." ifadelerini kullandı.

- "Bir ürünü elde yaptığımız için işimiz daha zor"

Demirciliğin teknoloji karşısında direndiğine değinen Oktay, şöyle devam etti:

"Teknolojinin gelişmesi ve köylerimizde ziraatla uğraşanların büyük şehirlere göç etmesi sonucunda mesleğimiz bitme noktasına geldi hatta bitti diyebiliriz. Şu an artık presler var, demiri gramına göre ölçüyor ve 150 tonluk presin altında istenilen bir ürüne dönüştürebiliyor. Biz şu an bir ürünü elde yaptığımız için işimiz daha zor. Zor ve pahalı olduğu için de kimse bunu istemiyor.

Bugün bir ustanın yevmiyesi 500-1000 lira arasında değişiyor. Bir keser 80-100 lira arasında olduğu için bu ürünleri artık maliyet açısından tercih eden de olmuyor."

blank
İhlas Haber Ajansı tarafından
18 Nisan, 2025 03:22 tarihinde yayınlandı
A+ A-

Yaralı sürücüye, kovalamaca sırasında peşinde olan polisler yardım etti

Bartın’da arabasını polisin üzerine süren ve "dur" ihtarına uymayan şoför ile polis grupları ortasında kovalamaca yaşandı. Yaklaşık 30 kilometre kaçmayı başaran şoför kaza yapınca yakalandı. Yaralanan şoförün yardımına ise peşindeki polisler yetişti.
Edinilen bilgiye nazaran Orduyeri Caddesi’nde "dur" ihtarına uymayan 74 AAN 037 plakalı Tofaş aracın şoförü E.Y. ile polis aracı ortasında kovalamaca başladı. Bir polisin üzerine aracı süren E.Y., Bartın-Amasra yoluna çıkarak kaçmaya devam etti. Yolda orta refüje çıkan aracın şoförü, kazaya karşın yoluna devam etti. Bartın-Kurucaşile istikametine yanlışsız süratle giden şoför ile polis ortasında yaklaşık 30 kilometre boyunca kovalamaca yaşandı. Şoför peşine taktığı polislere izini kaybettirirken, Bozköy mevkisinde ise araç virajı alamayarak yol kenarındaki su kanalına düştü.
Araçtan çıkarak kanalda sırtüstü yatan yaralı şoförün yardımına ise peşindeki polis grupları yetişti. Bölgede ikinci bir kaza yaşanmaması emeliyle, polis ve jandarma takımları tarafından geniş güvenlik önlemleri alındı.
Otomobili için feryat etti
Yaralı halde yerde yatan şoför ise aracın halini görünce kendi acısını unutarak aracı için ağladı. Yaralı şoför, "Arabam bu hale gelmeyecekti. Babam bu arabayı bu halde görürse ne der? Babam beni boğar. Ben uygunum ağabey ancak bu otomobilin bu türlü kalmasını ben istemiyorum. Bu otomobil bu hale nasıl geldi? Bu arabayı kim bu hale getirdi? Ben mi getirdim arabayı bu hale? Anne, babam nerde? Kaza yaptım, ehliyetim de yok" diye bağırdı
Ehliyetsiz ve alkollü olduğu belirlendi
Araçta yapılan armada kabahat ögesine rastlanılmazken, 23 yaşındaki şoför E.Y.’nin 231 promil alkollü olduğu ve ehliyetinin bulunmadığı belirlendi. Yaralı şoför olay yerine gelen ambulansa alınarak birinci müdahalesi yapıldıktan sonra Bartın Devlet Hastanesi’ne kaldırılarak tedavi altına alındı. Kazada yaralanan ehliyetsiz ve alkollü şoför E.Y’nin babasının mahalle muhtarı olduğu ve aracı müsaadesiz aldığı öğrenildi.
Ailesi kayıp ilanı verdi
Kovalamacanın yaşandığı anlarda ise polisten kaçan E.Y.’yi ailesinin telefonla aradığı ve ulaşılamadığı ileri sürüldü. Çocuğuna ulaşamayan aile ise jandarma karakoluna müracaatta bulunarak kimlik bilgi ve eşkalini verdikleri çocukları E.Y’nin kayıp olduğunu söz etti.
Olayı hastane polisi fark etti
Hastane polisi, kayıp müracaatında bulunulan E.Y’nin yaralı olarak hastaneye getirilen yaralı olduğunu fark etti. Hastane polisinin telsiz anonsu ile durumu haber merkezine duyurması üzerine ise telefonla durum jandarmaya bildirildi.
Jandarma grupları tarafından da kayıp müracaatında bulunan aile bilgilendirilerek hastaneye yönlendirildi.

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.