Cumhurbaşkanı Erdoğan Açıkladı

Cumhurbaşkanı Erdoğan Açıkladı

Yayın: 20.09.2023 10:05
Paylaş:
A+ A-

Cumhurbaşkanı Erdoğan: BM Güvenlik Konseyi, 5 ülkenin siyasi stratejilerinin çarpışma alanı haline gelmiştir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “(BM) Güvenlik Konseyi, artık dünya güvenliğinin teminatı olmaktan çıkmış, 5 ülkenin siyasi stratejilerinin çarpışma alanı haline gelmiştir.” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyinin artık dünya güvenliğinin teminatı olmaktan çıktığını, 5 ülkenin siyasi stratejilerinin çarpışma alanı haline geldiğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM Genel Kurul Salonu’nda BM’nin 78. Genel Kurulu görüşmelerinde katılımcılara hitap etti.

Konuşmasına salondakileri selamlayarak başlayan Erdoğan, BM 77. Genel Kurul Başkanlığını tamamlayan Csaba Körösi’yi tebrik etti, BM 78. Genel Kurul Başkanlığını devralan Dennis Francis’e başarılar diledi.

Güven ve dayanışma içerikli bir temayla toplanan 78. Genel Kurul’un tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını temenni eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:

“Dünyamızın geleceği konusunda, geçtiğimiz yıl burada yaptığımız değerlendirmelere kıyasla daha iyimser bir tablo çizmek maalesef mümkün değildir. Karşımızdaki fotoğraf; küresel ölçekte giderek daha fazla, daha karmaşık, daha tehlikeli sınamalarla karşı karşıya olduğumuzu gösteriyor. Kendi ülkemin güneyinde, kuzeyinde, doğusunda ve batısında pek çok çatışma, savaş, insani kriz, siyasi çekişme ve sosyal gerilim yaşanıyor. Küresel ekonomik sorunlarla birleşerek sürekli büyüyen bu sınamalarla baş etmek her geçen gün daha da zorlaşıyor.”

Avrupa’nın doğu sınırlarında yaşanan savaşın, yol açtığı insani trajediye ilave olarak ekonomiden güvenliğe, enerjiden gıda güvenliğine her alanda ciddi sorunlar ortaya çıkardığını belirten Erdoğan, şöyle devam etti:

“Suriye ile Kuzey Afrika ve Sahel bölgesinde vekalet savaşlarının aracı haline dönüştürülen terörizm, kırılganlığı hızla artan uluslararası güvenlik iklimine onarılamaz zararlar veriyor. Küresel güçlerin ihtiraslarını kullanarak büyüyen terör örgütlerinin faaliyet alanları, teknolojik gelişmeler ile kötüleşen sosyo-ekonomik şartlardan da istifadeyle adeta bir salgın gibi geniş coğrafyalara yaygınlaşıyor. Yabancı karşıtlığı, ırkçılık ve İslam düşmanlığının yeni bir krize dönüşme emareleri, son bir yıldır endişe verici boyutlara ulaştı.”

“Kara gününde ülkemize gösterilen dostluk, bizler için önemli bir teselli kaynağıdır”

Erdoğan, dünyanın hangi köşesinde yaşanırsa yaşansın, iklim değişikliği ve buna bağlı doğal afetlerin artık günlük hayatın bir gerçeği haline geldiğini ifade ederek, şunları söyledi:

“Türkiye, 6 Şubat sabahı, gerek büyüklüğü, gerek etkilediği alan itibarıyla, Sayın Genel Sekreter’in ifadesiyle ‘yüzyılın en büyük doğal afetlerinden biriyle’ karşı karşıya kaldı. BM dahil uluslararası toplumun yardım çağrımıza ivedilikle verdiği cevabın samimiyetini, fedakarca sergilenen çabaları ve ülkemize sağlanan cömert desteği unutmamız mümkün değildir. 50 binden fazla insanını kaybettiği, 850 bin yapının kullanılamaz hale geldiği, milyonlarca insanı barındıran şehirlerin adeta yerle yeksan olduğu bu kara gününde ülkemize gösterilen dostluk, bizler için önemli bir teselli kaynağıdır.”

Dünyanın 100’ü aşkın ülkesinden Türkiye’nin yardım çağrısına destek verenlere, ülke ve millet adına teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, depremin yaralarını sarmak, şehirleri bir an önce ayağa kaldırmak için çalışmaların yoğun bir şekilde sürdürüldüğünü aktardı.

“Libyalı kardeşlerimizi de yalnız bırakmayacağız”

Libya’da, fırtına ve selin ağır yıkımlara ve can kayıplarına yol açtığını hatırlatan Erdoğan, “Felaketin ardından Türkiye olarak 10 bini aşkın insanın hayatını kaybettiği, binlerce kişiden hala haber alınamadığı Libya’ya yardım için hemen harekete geçtik. İlk etapta 3 gemi ve 3 uçakla 567 personelin yanı sıra yüzlerce araçtan, binlerce ton iaşe, barınma ve sıhhi malzemeden oluşan yardımları bu ülkeye gönderdik.” dedi.

Türk sivil toplum kuruluşlarının da kendi imkanlarıyla bölgedeki çalışmalara katıldığını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dünyanın neresinde bir mağdur, mazlum varsa yanında yer alan bir ülke olarak Libyalı kardeşlerimizi de yalnız bırakmadık, bırakmayacağız. Dost ve kardeş ülkelerin de Libya halkına yardım için seferber olacağına inanıyorum. Ülkemiz gibi şiddetli bir depremle sarsılan Faslı kardeşlerimize de geçmiş olsun dileklerimi buradan iletiyorum.” ifadelerini kullandı.

“Güvenlik Konseyi 5 ülkenin siyasi stratejilerinin çarpışma alanı haline gelmiştir”

Genel Kurulun bu yılki temasının Türkiye’nin hedefleriyle birebir örtüştüğünü görmekten memnuniyet duyduğunu belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında hayata geçirmeye başladığımız ‘Türkiye Yüzyılı’ vizyonumuz, bu örtüşmenin en somut ifadesidir. Küresel adaletsizlikleri ortadan kaldıran, ekonomik eşitsizliklerin üzerine giden, barış, güvenlik, istikrar ve refah üreten, etkili, kapsayıcı ve insanlığı kucaklayıcı, velhasıl tüm insanlığın hayrına bir uluslararası sistemin tesisi çağrımız giderek daha çok yankı buluyor. Genel Sekreter Sayın Guterres’in geçtiğimiz günlerde yaptığı, ‘İkinci Dünya Savaşı sonrası kurulan kurumların bugünün dünyasını yansıtmadığı’ tespitine katılıyoruz. Bu tespit, bizim ‘Dünya 5’ten büyüktür’ çağrımızı ifade ediyor. Güvenlik Konseyi, artık dünya güvenliğinin teminatı olmaktan çıkmış, 5 ülkenin siyasi stratejilerinin çarpışma alanı haline gelmiştir. Kıbrıs’ta yaşanan son hadiseleri, bu içi boşalmış, adalet ve güven telkin etmeyen kurumsal yapının bir tezahürü olarak değerlendiriyoruz. Barış ve istikrarın güçlendirilmesine yönelik sayısız inisiyatife öncülük etmiş bir ülke olarak, Sayın Guterres’in ‘Barış için yeni gündem’ oluşturulması çağrısına önem veriyoruz. Bu anlayışla, Rusya-Ukrayna savaşının başından beri ‘savaşın kazananı, barışın kaybedeni olmaz’ teziyle hem Rus hem Ukraynalı dostlarımızı masada tutmaya gayret ediyoruz. Savaşın, Ukrayna’nın bağımsızlığı ve toprak bütünlüğü temelinde, diplomasi ve diyalogla sona erdirilmesine yönelik çabalarımızı artırarak sürdüreceğiz.”

 

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

“Safranbolu Evlerinde Nazarlıklar” Kitabı ve Sergisi Büyüledi

Yayın: 08.05.2024 13:59
Paylaş:
A+ A-

Safranbolu Belediyesi kültür etkinlikleri kapsamında Dr. Sebahat Kılıç Bülbül’ün “Safranbolu Evlerinde Nazarlıklar” adlı kitabının tanıtımı ve sergisi gerçekleştirildi.

Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Kurumu (UNESCO) Dünya Mirası Komitesi (DMK) tarafından belirlenen 1994 yılında Dünya Mirası Listesi’ne alınan Safranbolu’nun tarihi evlerinin cephe süsleme programlarında karşılaştığımız ‘nazarlıklar’ kitap haline getirildi. Kitaptaki nazarlıkların sergisi ve kitabın tanıtımı ile imza günü dün Muallimler Birliği’nde gerçekleştirildi.

Serginin açılışına Safranbolu Belediye Başkanı Elif Köse, Karabük Üniversitesi Safranbolu Fethi Toker Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Anıl Ertok ve çok sayıda sanatsever katılım sağladı.

Sergide, Safranbolu evlerindeki nazarlıkların tarihçesi ve önemi hakkında bilgiler verildi. Ayrıca, nazarlıkların farklı motifler ve renklerde nasıl kullanıldığına dair örnekler de sergilendi. Katılımcılar, Safranbolu’nun kültürel ve mimari mirasına daha yakından tanıklık etme fırsatı buldu.

Dr. Sebahat Kılıç Bülbül, ziyaretçilere kitabını imzalayarak, nazarlıkların hikâyelerini ve sembollerini detaylı bir şekilde anlattı. Kitap, Safranbolu’nun tarihi ve kültürel mirasına yönelik yapılan çalışmaların önemini vurgulayarak, bu mirasın gelecek kuşaklara aktarılmasına katkı sağlamayı amaçlıyor.

Safranbolu Belediye Başkanı Elif Köse, serginin ve kitabın önemine değinerek, Safranbolu’nun UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer almasının ve kültürel zenginliklerinin korunmasının önemini vurguladı. Başkan Köse ayrıca, Safranbolu’nun tarihi ve kültürel zenginliklerini korumak ve gelecek nesillere aktarmak için sürekli çaba harcadıklarını belirterek, Dr. Sebahat Kılıç Bülbül’e kitabı ve sergiyi hazırladığı için teşekkür etti. Ayrıca, Safranbolu’nun evlerindeki nazarlıkların önemine dikkat çekerek, bu eserlerin gelecek kuşaklara aktarılmasının ve korunmasının önemini vurguladı. Safranbolu’nun kültürel mirasının korunması ve tanıtılması için yapılan çalışmaların önemine değinerek, katılımcılara teşekkür etti.

Dr. Sebahat Kılıç Bülbül’ün çalışmaları ve emeği sayesinde, Safranbolu’nun evlerindeki nazarlık sembollerini ve hikayelerini daha yakından öğrenme fırsatı bulan katılımcılar, etkinliği büyük bir ilgiyle takip ettiler. Etkinlik, Safranbolu’nun kültürel mirasının korunmasına ve tanıtılmasına yapılan önemli bir katkı olarak değerlendirildi. (Esra Oğuzkağan Özkan)