Bölgenin Sesi Gazetesi tarafından
12 Mart, 2017 23:19 tarihinde yayınlandı
A+ A-

‘Dört Mevsim Bolu’ projesinin kış filmi tamamlandı

BOLU (İHA) - Bolu Belediyesi tarafından başlatılan ‘Dört Mevsim Bolu’ projesi kapsamında sonbaharda başlayan ve her mevsimde Bolu’da yaşanan doğal güzellikleri yansıtacak olan film projesinin ikincisi ‘Dört Mevsim Bolu-Kış’ tamamlandı. Bolu Belediyesi'nin şehrin doğal güzelliklerini 4 mevsimde dünyaya tanıtmak için başlattığı 'Dört Mevsim Bolu' film projesinin ikincisi olan ‘Dört Mevsim Bolu-Kış’ tamamlandı. Turizmde dünya markası olacaklarını belirten Bolu Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz, "Öncelikle en büyük iki zenginliğimizle işe başladık. Biri Köroğlu, diğeri de her mevsim bambaşka güzellikleri yaşatan muhteşem tabiatımız. Bolu’yu turizmde cazibe merkezi yaparken, kentin sahip olduğu tüm zenginlikleri de koruyacağız" dedi. ‘Dört Mevsim Bolu’ projesi kapsamında Bolu'nun tüm ilçelerinde çekimler yapıldığını ve sahip olunan değerlerin artık farkına varılması gerektiğini ifaden eden Yılmaz, "Bolu, dünyada her mevsimin en güzel görüntülerinin yakalanabildiği ender yerlerden biri. İlk olarak sonbahar filmini yaptık. Sonbaharda yapılan çekimlerle ortaya çıkan ilk tanıtım filmi de ‘sonbahar en güzel Bolu’da yaşanır’ dedirtti herkese. Çok olumlu tepkiler aldık. Hatta Bolu’da yaşayanlar bile ‘burası Bolu mu’ cümlesini kurdu. Biz sahip olduğumuz değerlerin artık farkında olmalıyız. Cennet gibi topraklara sahibiz. Biz bu muhteşem hazinemize sahip çıkmalıyız. Bu zenginliklerimizi dünyayla paylaşmalıyız. Ama koruyarak, kollayarak Kış filmimiz de Bolu’da bu mevsim yaşanan güzellikleri yansıtıyor” şeklinde konuştu. ‘Dört Mevsim Bolu-Kış’ filminin keyifle izleneceğine inandığını belirten Başkan Yılmaz, şunları söyledi: “Bolu’da her mevsimin tadı, güzelliği farklıdır. Bu filmimiz, bir kış masalı gibi. Dört Mevsim projesi bahar çekimleriyle yoluna devam edecek. Bolu’da daha tanıtılacak nice doğal zenginliğimiz var. Gelecek kuşaklar için bunlara sahip çıkacağız. Bolu’yu zenginleştireceğiz, turizmden para kazanır hale getireceğiz. Adım adım tüm hedeflerimizin hepsini hayata geçireceğiz.” İngilizce, Rusça, Arapça versiyonları da yapılacak tanıtım filmleri ile Türk Cumhuriyetlerinden Rusya’ya, Avrupa’dan tüm dünyaya Bolu’nun doğasının aktarılarak tanıtılması hedefleniyor. Önümüzdeki günlerde ilk olarak İngilizcesi gerçekleştirilecek sonbahar ve kış filmleri, turizm büroları, acentalar, Türkiye’nin tanıtımı konusunda çalışan STK’lar, elçilikler gibi çok sayıda kuruluşa gönderilmeye başlanacağı öğrenildi.
Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Şafak Zeki Akca tarafından
13 Mayıs, 2025 00:53 tarihinde yayınlandı
A+ A-

KÖY NEYİME DEMEYİN!

SON İSTANBUL DEPREMİ VATANDAŞLARI KÖYLERİNE GİTMEYE ZORLADI.

Dedelerimizin., büyük büyük Dedelerimizin kavimler halinde yaşamış oldukları kırsal yaşam alanlarına KÖY denir.

60’LI VE 70’Lİ kuşaklar köyün ne kadar değerli olduklarını iyi bilir.

Daha sonraki kuşaklar ise Köyü gereksiz bir yer olarak görürler.

Ama şunu bilmezler ki gün gelir o ata toprakları çok değerli olur.

Bu son deprem bize bunu gösterdi.

Ve onun içindir ki köyler artık eski değerlerini kazanmaya başlamış gözüküyor.

*

Köyün en güzel yeri  neresidir? diye söylesem HARMAN dır dersiniz.

Çocukluğumuz da çok giderdik ata topraklarımıza,

Dört gözle hasretle beklerdik hafta sonu köye gidebilmek için...

Güz zamanı Harman da öküzlerle atlarla tüven sürülürdü bizlerde tüvenlerin üstüne oturur buydağın samandan ayrılmasını seyrederdik.

NE GÜZELDİ O GÜNLER..

ANLATIMAZ YAŞANIR DERLER YA...

*

Geçtiğimiz bayram köyleri biraz dolaştım kendi köyüme de gittim.

En çok dikkatimi çeken köyler de ve köyümüz de o eski ahşap evlerden o kerpiç evlerden artık eser yoktu.

Yeni yeni binalar yapılmış her taraf olmuş betonarme

Köyler köylük ’ten çıkmış yani

Şehirlerde yaşayanlar biraz parası olanlar o eski evleri yıkıp yerlerine beton evler kondurmuş o köyün estetiğinde, güzelliğinden eser yoktu sadece bizim köy için değil diğer köylerde de durum farklı değil.

O eski köyümüzden artık eser kalmamıştı.

*

Şimdiki köyler de;

O ahır kokulu evler var mı? YOK...

Bahçe ve Bostan işleri var mı? YOK...

Her evin altında inekler, keçiler, atlar eşekler var mı? YOK…

Tarlada ekin ekmek var mı? YOK...

Köy Taş Fırınlarında Çörek ve Göbü yapmak var mı? YOK

KÖY odaların da ihtiyarların toplanıp eğlenceler yapılması var mı? YOK

Köyde öküzlerle kağnı arabaları ile saman taşımak var mı?  YOK...

Horoz ve tavuk beslemek var mı? YOK...

Hatta tavuk yüzünden komşu kavgaları bile YOK...

DAHA NELER? NELER?

Biz bu değerlerimizi kaybettik.

NE OLACAK ŞİMDİ?

Yeni yetişen nesil köy yaşantısını bilmiyor.

Eski nesiller de yaşlandı artık.

Bu genç nesillere kim öğretecek bu yaşantıyı

*

Şu anki neslin yaptığı tek şey var

Eski ahşap evleri yıkmak!..

Köye gelen manav arabasından ekmek almak,

sebze ve meyve almak bunlarla beslenmek.

Tereyağını, yumurtasını sütünü etini şehre inince marketten almak.

BEN KÖYDE YAŞIYORUM MU DİYECEĞİM?

Devletimizin ve büyüklerimizin bu konuya el atması gerekir.

Köye yerleşecek misin ilk önce AHŞAP EV YAPACAKSIN

Devlet bu konuda üzerine düşen Ağaç desteğini vermesi gerekir

Ahşap ev yapanlara şart getireceksin ki Tarım ve hayvancılık yapacaksın diye

O evin mutlaka bir ineği olacak, bahçesinde tavukları olacak,

Bahçe ve bostan işlerini mutlaka yapacak

Ekip biçeceği tarlası olacak

Buna benzer konularda devlet desteği olursa o köy yaşantılarımız tekrar geriye gelir.

Yoksa ne ekonomi düzelir, ne köyler düzelir nede şehirler düzelir!..

Bu şekilde devam ederse hayat yaşanmaz hale gelir herhalde…

Ne dersiniz? Yorum sizlerin…

Kalın sağlıcakla….

Bizi sosyal medyadan takip edin

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.