Bölgenin Sesi Gazetesi tarafından
05 Eylül, 2018 11:04 tarihinde yayınlandı
A+ A-

FARKINDALIK FESTİVALİ

Değişimin Ritmine Katıl..! 29 - 30 Eylül –Abant Palace Otel, Bolu

Dünya değişiyor, doğa değişiyor, bizler değişiyoruz. Varoluşta değişmeyen tek şeyin değişim olduğunu biliyoruz. Peki istediğimiz gibi değişiyor muyuz?

Dünya Değişim Akademisi Eylül ayında herkesi farkındalıkla değişmeye davet ediyor. Uluslararası Farkındalık Festivali’nde umutlarınızı ve hayallerinizi hayata geçirecek enerjiyi ve kararlılığı bulacağınız, kaçırılmayacak bir organizasyon hazırlıyor. Siz de bu değişimin ritmine katılabilir, doğanın kalbinde, kendinize doğru harika keşiflerle dolu bir değişim yolculuğuna çıkabilirsiniz. Festival Abant gölü kıyısında,oksijen dolu çam ormanlarının kokusunu içinize bol bol çekeceğiniz konforlu bir otelde gerçekleşecek.Sekiz farklı çalışmanın yapılacağı etkinlikte tatil, doğa, spor ve sağlıklı yemeklerle değişimin tadını çıkarabilirsiniz. Değişim programında; Özgüven, Yaratıcılık, İçsel Güç ve Saf Sevginin geliştirilmesine yönelik 4 özel çalışma var. Ayrıca Stres Yönetimi, Öfkeyi Dönüştürme, Korkuyu Yenme,Depresyondan Özgürleşme üzerine etkili çalışmalar ve İnteraktif Söyleşi - Tüm Sorulara Cevaplarla değişim, dönüşüm ve gelişim hedeflerinize ulaşacaksınız. Eğlenceli dans gösterileri de programda yer almakta. Türkiye'nin doğa harikalarından Abant Gölü kıyısında, stres ve gerilimden uzaklaşarak rahatlamak, değişim hayallerinizi gerçekleştirmek ve yaşama yepyeni gözlerle bakmak için kaçırmayın! DÜNYA DEĞİŞİM AKADEMİSİ www.dunyadegisimakademisi.com - [email protected] [email protected] - www.festivalbudur.org Festival programı: 29-30 Eylül, 1 gece 2 gün. 29 Eylül Cumartesi: 11.00 – Kök enerji merkezi çalışması - Özgüvenin geliştirilmesi 12.30 – Kahvaltı 14.30 – Korkuyu Yenme Sanatı 15.30 – Stres Yönetimi 17.00 – Pelvis enerji merkezi çalışması 18.45 – Akşam Yemeği 19.45 – Dans Gösterisi 20.00- Tüm Sorulara Cevaplar – İnteraktif Söyleşi 30 Eylül Pazar: 08.00 – Karın enerji merkezi çalışması 09.40 - Kahvaltı 12.30 – Öfkeyi Dönüştürme Sanatı 13.30 – Depresyondan Özgürleşme Sanatı 15.00 – Göğüs enerji merkezi çalışması Kayıt ve detaylı bilgi için: T. 0 212 243 96 42 - 0 533 251 75 83 Bültblanken Hakkında Bilgi: Elçin Erener - 0532 284 17 90 *** “ Ekonomidünya” sitesi basın sponsorluğumuzu yapmaktadır. www.ekonomidunya.com - [email protected]
Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Şafak Zeki Akca tarafından
13 Mayıs, 2025 00:53 tarihinde yayınlandı
A+ A-

KÖY NEYİME DEMEYİN!

SON İSTANBUL DEPREMİ VATANDAŞLARI KÖYLERİNE GİTMEYE ZORLADI.

Dedelerimizin., büyük büyük Dedelerimizin kavimler halinde yaşamış oldukları kırsal yaşam alanlarına KÖY denir.

60’LI VE 70’Lİ kuşaklar köyün ne kadar değerli olduklarını iyi bilir.

Daha sonraki kuşaklar ise Köyü gereksiz bir yer olarak görürler.

Ama şunu bilmezler ki gün gelir o ata toprakları çok değerli olur.

Bu son deprem bize bunu gösterdi.

Ve onun içindir ki köyler artık eski değerlerini kazanmaya başlamış gözüküyor.

*

Köyün en güzel yeri  neresidir? diye söylesem HARMAN dır dersiniz.

Çocukluğumuz da çok giderdik ata topraklarımıza,

Dört gözle hasretle beklerdik hafta sonu köye gidebilmek için...

Güz zamanı Harman da öküzlerle atlarla tüven sürülürdü bizlerde tüvenlerin üstüne oturur buydağın samandan ayrılmasını seyrederdik.

NE GÜZELDİ O GÜNLER..

ANLATIMAZ YAŞANIR DERLER YA...

*

Geçtiğimiz bayram köyleri biraz dolaştım kendi köyüme de gittim.

En çok dikkatimi çeken köyler de ve köyümüz de o eski ahşap evlerden o kerpiç evlerden artık eser yoktu.

Yeni yeni binalar yapılmış her taraf olmuş betonarme

Köyler köylük ’ten çıkmış yani

Şehirlerde yaşayanlar biraz parası olanlar o eski evleri yıkıp yerlerine beton evler kondurmuş o köyün estetiğinde, güzelliğinden eser yoktu sadece bizim köy için değil diğer köylerde de durum farklı değil.

O eski köyümüzden artık eser kalmamıştı.

*

Şimdiki köyler de;

O ahır kokulu evler var mı? YOK...

Bahçe ve Bostan işleri var mı? YOK...

Her evin altında inekler, keçiler, atlar eşekler var mı? YOK…

Tarlada ekin ekmek var mı? YOK...

Köy Taş Fırınlarında Çörek ve Göbü yapmak var mı? YOK

KÖY odaların da ihtiyarların toplanıp eğlenceler yapılması var mı? YOK

Köyde öküzlerle kağnı arabaları ile saman taşımak var mı?  YOK...

Horoz ve tavuk beslemek var mı? YOK...

Hatta tavuk yüzünden komşu kavgaları bile YOK...

DAHA NELER? NELER?

Biz bu değerlerimizi kaybettik.

NE OLACAK ŞİMDİ?

Yeni yetişen nesil köy yaşantısını bilmiyor.

Eski nesiller de yaşlandı artık.

Bu genç nesillere kim öğretecek bu yaşantıyı

*

Şu anki neslin yaptığı tek şey var

Eski ahşap evleri yıkmak!..

Köye gelen manav arabasından ekmek almak,

sebze ve meyve almak bunlarla beslenmek.

Tereyağını, yumurtasını sütünü etini şehre inince marketten almak.

BEN KÖYDE YAŞIYORUM MU DİYECEĞİM?

Devletimizin ve büyüklerimizin bu konuya el atması gerekir.

Köye yerleşecek misin ilk önce AHŞAP EV YAPACAKSIN

Devlet bu konuda üzerine düşen Ağaç desteğini vermesi gerekir

Ahşap ev yapanlara şart getireceksin ki Tarım ve hayvancılık yapacaksın diye

O evin mutlaka bir ineği olacak, bahçesinde tavukları olacak,

Bahçe ve bostan işlerini mutlaka yapacak

Ekip biçeceği tarlası olacak

Buna benzer konularda devlet desteği olursa o köy yaşantılarımız tekrar geriye gelir.

Yoksa ne ekonomi düzelir, ne köyler düzelir nede şehirler düzelir!..

Bu şekilde devam ederse hayat yaşanmaz hale gelir herhalde…

Ne dersiniz? Yorum sizlerin…

Kalın sağlıcakla….

Bizi sosyal medyadan takip edin

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.