Bölgenin Sesi Gazetesi tarafından
19 Kasım, 2020 23:03 tarihinde yayınlandı
A+ A-

Ihlamurun Kolonyasını Yaptırdı, Siparişlere Yetişemiyor.

Yenice de esnaflık yapan Muzaffer Eren (61) ilçenin tanıtımına katkı sağlamak amacıyla yaptırdığı çam ve ıhlamur kolonyalarının siparişine yetişemiyor. Kamu kurumundan emekli olduktan sonra Yenice ilçesinde 15 yıldır esnaflık yapan Muzaffer Eren (61) pandemi sürecinde çam ve ıhlamur aromalı kolonya yaptırmaya karar verdi. Adapazarı’nda bir fabrika ile anlaşan Eren, hem ilçe ile özdeşleşen hem de özellikle nezle ve gribe karşı akla gelen ilk çözümlerden olan ıhlamurlu kolonyanın siparişine yetişmekte zorlanıyor. Konuyla ilgili İhlas Haber Ajansı muhabirine açıklamalarda bulunan Muzaffer Eren, pandemi sürecinde Yenice ile alakalı neler yapabileceğini düşünmeye başladığını belirterek, “Aklıma Yenice'nin ormanları, çam ağaçları geldi. Yenice’miz ıhlamur ağaçları ile çam ağaçlarıyla meşhur doğası ve havasıyla meşhur ormanlarımız var. Düşündüm, taşındım. Yenice için ıhlamur kolonyası ve çam kolonyası aklıma geldi. Nasıl yapabiliriz diye planlar projeler kurduk iki aydan beri. Sonra Adapazarı'nda bir kolonya fabrikasıyla anlaştım” dedi. Özellikle gurbette yaşayanların kolonyalara büyük ilgi gösterdiğini ifade eden Eren, “Şu an kolonyaları 10 günden beri piyasaya yetiştiremiyoruz. Yenice nüfusu merkez ve köyleri ile şu an 20 bin ama Yenice dışında gurbette bulunan sayısı 40 bini aşkın; Almanya'da, İstanbul'da, Antalya'da ve tüm vilayetlerde Yenice'de hemşerilerimiz var. Sosyal medyadan duymuşlar. Son 10 günden beri ben bu kolonyaları yetiştiremiyorum. İnşallah daha da iyi olacak. İleride daha güzel şeyler yapacağız” diye konuştu. Çam ve ıhlamur kolonyaları için patent başvurusunda bulunduklarını kaydeden Eren, 15-20 gün içerinde sonuç alacaklarını söyledi. Çam ve Ihlamur kolonyalarının pandemi döneminde çokça tercih edildiğini dile getiren Eren, “Gurbetteki arkadaşlarımız da memleketimizden böyle bir kolonya çıkmış diye bizden yoğun bir şekilde talep var. Ham maddesi bunun yurt dışından geliyor. Alkolle yapılıyor. Esansının hammaddesi ıhlamur aroması ve çam aromasından yapılıyor. 70 derece keskin bir kolonya. Biz bunu Yenice'nin tanıtımı için yaptırdık” ifadelerine yer verdi.
Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Şafak Zeki Akca tarafından
13 Mayıs, 2025 00:53 tarihinde yayınlandı
A+ A-

KÖY NEYİME DEMEYİN!

SON İSTANBUL DEPREMİ VATANDAŞLARI KÖYLERİNE GİTMEYE ZORLADI.

Dedelerimizin., büyük büyük Dedelerimizin kavimler halinde yaşamış oldukları kırsal yaşam alanlarına KÖY denir.

60’LI VE 70’Lİ kuşaklar köyün ne kadar değerli olduklarını iyi bilir.

Daha sonraki kuşaklar ise Köyü gereksiz bir yer olarak görürler.

Ama şunu bilmezler ki gün gelir o ata toprakları çok değerli olur.

Bu son deprem bize bunu gösterdi.

Ve onun içindir ki köyler artık eski değerlerini kazanmaya başlamış gözüküyor.

*

Köyün en güzel yeri  neresidir? diye söylesem HARMAN dır dersiniz.

Çocukluğumuz da çok giderdik ata topraklarımıza,

Dört gözle hasretle beklerdik hafta sonu köye gidebilmek için...

Güz zamanı Harman da öküzlerle atlarla tüven sürülürdü bizlerde tüvenlerin üstüne oturur buydağın samandan ayrılmasını seyrederdik.

NE GÜZELDİ O GÜNLER..

ANLATIMAZ YAŞANIR DERLER YA...

*

Geçtiğimiz bayram köyleri biraz dolaştım kendi köyüme de gittim.

En çok dikkatimi çeken köyler de ve köyümüz de o eski ahşap evlerden o kerpiç evlerden artık eser yoktu.

Yeni yeni binalar yapılmış her taraf olmuş betonarme

Köyler köylük ’ten çıkmış yani

Şehirlerde yaşayanlar biraz parası olanlar o eski evleri yıkıp yerlerine beton evler kondurmuş o köyün estetiğinde, güzelliğinden eser yoktu sadece bizim köy için değil diğer köylerde de durum farklı değil.

O eski köyümüzden artık eser kalmamıştı.

*

Şimdiki köyler de;

O ahır kokulu evler var mı? YOK...

Bahçe ve Bostan işleri var mı? YOK...

Her evin altında inekler, keçiler, atlar eşekler var mı? YOK…

Tarlada ekin ekmek var mı? YOK...

Köy Taş Fırınlarında Çörek ve Göbü yapmak var mı? YOK

KÖY odaların da ihtiyarların toplanıp eğlenceler yapılması var mı? YOK

Köyde öküzlerle kağnı arabaları ile saman taşımak var mı?  YOK...

Horoz ve tavuk beslemek var mı? YOK...

Hatta tavuk yüzünden komşu kavgaları bile YOK...

DAHA NELER? NELER?

Biz bu değerlerimizi kaybettik.

NE OLACAK ŞİMDİ?

Yeni yetişen nesil köy yaşantısını bilmiyor.

Eski nesiller de yaşlandı artık.

Bu genç nesillere kim öğretecek bu yaşantıyı

*

Şu anki neslin yaptığı tek şey var

Eski ahşap evleri yıkmak!..

Köye gelen manav arabasından ekmek almak,

sebze ve meyve almak bunlarla beslenmek.

Tereyağını, yumurtasını sütünü etini şehre inince marketten almak.

BEN KÖYDE YAŞIYORUM MU DİYECEĞİM?

Devletimizin ve büyüklerimizin bu konuya el atması gerekir.

Köye yerleşecek misin ilk önce AHŞAP EV YAPACAKSIN

Devlet bu konuda üzerine düşen Ağaç desteğini vermesi gerekir

Ahşap ev yapanlara şart getireceksin ki Tarım ve hayvancılık yapacaksın diye

O evin mutlaka bir ineği olacak, bahçesinde tavukları olacak,

Bahçe ve bostan işlerini mutlaka yapacak

Ekip biçeceği tarlası olacak

Buna benzer konularda devlet desteği olursa o köy yaşantılarımız tekrar geriye gelir.

Yoksa ne ekonomi düzelir, ne köyler düzelir nede şehirler düzelir!..

Bu şekilde devam ederse hayat yaşanmaz hale gelir herhalde…

Ne dersiniz? Yorum sizlerin…

Kalın sağlıcakla….

Bizi sosyal medyadan takip edin

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.