Karabük Belediyesi, havaların ısınmasıyla birlikte sinek ve haşerelere karşı kent genelinde kapsamlı ilaçlama çalışmalarına başladı.
Karabük Belediyesi grupları, halk sıhhatini tehdit eden larva ve haşerelere karşı yıl boyunca ilaçlama çalışmalarını aralıksız sürdürüyor.
Sıcakların tesirini göstermesi ile artan sivrisinek, karasinek ve çeşitli haşerelere karşı aktif gayret başlatan gruplar, oluşabilecek haşere problemlerine karşı gerekli her türlü önlemleri alıyor. Haftalık olarak sakin su alanları, dere yatakları, kent içi mazgallar, pazar yerleri, rögarlar, çöp konteynerleri, park ve bahçe alanlarında ilaçlama çalışmalarının yanı sıra vatandaşların talepleri doğrultusunda da ilaçlama yapıyor.
Ekipler çalışmalarında Dünya Sıhhat Örgütü ve Sağlık Bakanlığı tarafından halk sağlığı açısından kullanımı uygun bulunan biyosidal eserleri tercih ediyor.
Karabük Belediye Başkanı Özkan Çetinkaya, yaz ayları öncesinde vatandaşların sıhhatini korumak ve ömür kalitesini artırmak gayesiyle ilaçlama çalışmalarına sürat verdiklerini söyledi.
Çetinkaya, "Sinek ve haşereyle uğraşta etraf dostu ve bilimsel prosedürleri tercih ediyoruz. Tabiata ve insan sıhhatine ziyan vermeyen, amaç odaklı eserlerle Karabük’ün her noktasında ilaçlama faaliyetlerimizi sürdürüyoruz" dedi.
Uzmanından önemli uyarı: Keneyle ilgili doğru bilinen bu yanlışlar virüs riskini arttırıyor
Havaların ısınmasıyla kene riskine karşı ihtarlarda bulunan Prof. Dr. Aysel Kocagül Çelikbaş, "Halk ortasında yaygın olan keneye alkol, yağ, gaz yağı dökmek yahut yakmak üzere uygulamalar katiyen önerilmemektedir. Bu teknikler kenenin kusmasına neden olabilir ve virüs bulaşma riskini artırır" dedi.
Türkiye’de hava sıcaklıklarının artması ile birlikte kene sebepli vefatlar yaşanmaya başladı. Keneden korunma konusunda vatandaşları uyaran uzmanlar, keneden korunma ve kene ısırması sonrası yapılması gerekenlerle ilgili değerli bilgiler verdi. Hitit Üniversiyesi Erol Olçok Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde misyonlu uzmanlar, yaz mevsiminin gelmesiyle birlikte Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hadiselerinde artış görüldüğünü kaydetti. Hitit Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve tıpkı vakitte Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Kısmı Lideri Prof. Dr. Nurcan Baykam ile Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Kısmı Eğitim Sorumlusu Prof. Dr. Aysel Kocagül Çelikbaş, yanlışsız bilinen yanlışların keneden bulaşan virüs riskini arttırdığına dikkat çekti.
"Özellikle grip ve gibisi enfeksiyonların birinci belirtileriyle benzerlik gösterdiği için teşhis süreci zorlaşabilir"
Kırım Kongo Kanamalı Ateşi virüsünün bedende griple benzeri belirtiler gösrdiğini belirten Prof. Dr. Nurcan Baykam, "Kırım Kongo Kanamalı Ateşi virüsünün neden olduğu hastalık, bilhassa hayvancılıkla uğraşan şahıslarda ortaya çıkmaktadır. Tüm dünyada olduğu üzere ülkemizde de bu hastalığın en yaygın bulaş yolu, kene tutunmasıdır. Bu nedenle hastalıktan korunmanın en değerli yolu, kene ile teması en aza indirmektir. Hastalık, başlangıç etabında birçok enfeksiyonla karışabilir. Bilhassa grip ve gibisi enfeksiyonların birinci belirtileriyle benzerlik gösterdiği için teşhis süreci zorlaşabilir. Bu noktada halkın şuurlu olması büyük kıymet taşımaktadır. Korunma metotları konusunda da farkındalığın artırılması gerekmektedir. Hem hastanemizin tecrübeli takımı hem de alanında uzman öğretim üyeleri ve hocalarımızla bu süreci yakından takip ediyoruz" dedi.
"keneye alkol, yağ, gaz yağı dökmek yahut yakmak üzere uygulamalar katiyen önerilmemektedir"
Keneyi çıkarırken dikkat edilmesi gerekenler noktasında ihtarlarda bulunan Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Kısmı Eğitim Sorumlusu Prof. Dr. Aysel Kocagül Çelikbaş ise, "Kırım Kongo Kanamalı Ateşi, ülkemizde görülen endemik hastalıklardan biridir. Bu hastalık insanlara, hayvanların kanları, dokuları yahut salgılarıyla direkt temas yoluyla bulaşabileceği üzere hayvanlar üzerinde bulunan kenelerin insanları ısırması ya da insanların bu keneleri toplayıp ezmesi, patlatması sonucu da bulaşabilir. Ayrıyeten, hasta bireylerin takibi sırasında, onların kan ve beden sıvılarıyla temas edilmesi de bulaşma yoludur. Halkın alması gereken tedbirler ve sıhhat çalışanlarının alması gereken tedbirler değerlidir. Şu anda hastalığın en sık görüldüğü devirdeyiz. Mayıs ayı başından itibaren olaylar görülmeye başlandı. Keneler bölgemizde yaygındır ve tabiat seyahatlerinin arttığı bu mevsimde dikkatli olunmalıdır. Tabiata çıkan bireyler açık renkli kıyafetler giymeli, bu sayede keneler daha kolay fark edilebilir. Bedene kene tutunmasını önlemek için kapalı kıyafetler tercih edilmeli, pantolon paçaları çorap içine sokulmalıdır. Kenenin bedende kalma mühleti uzadıkça virüs bulaşma riski artar, bu nedenle erken fark edilip süratle uzaklaştırılması çok değerlidir. Kene tutunduğunu fark eden vatandaşlarımızın çabucak hastaneye başvurması gerekmemektedir. Öncelikle, kene yanlışsız biçimde çıkarılmalıdır. Lakin bunu yaparken çıplak elle temas edilmemeli, keneyi ezmemeli ve patlatmamalıyız. Halk ortasında yaygın olan keneye alkol, yağ, gaz yağı dökmek yahut yakmak üzere uygulamalar mutlaka önerilmemektedir. Bu teknikler kenenin kusmasına neden olabilir ve virüs bulaşma riskini artırır. Hakikat çıkarma yolunda kene temas etmeden, bir bez kesimi, kağıt peçete yahut naylon ile kene tutulmalı, bedende koparmadan çıkarılmalıdır. Kene, alkol içeren bir kavanoza konulmalı ve kapağı kapatıldıktan sonra çöpe atılmalıdır. Kene temasından sonra bireyler 10 gün boyunca baş ağrısı, kas ağrısı, ateş, bulantı, kusma ve ishal üzere belirtiler açısından kendilerini takip etmelidir. Bu tıp semptomlar geliştiğinde vakit kaybetmeden en yakın sıhhat kuruluşuna başvurmaları büyük kıymet taşımaktadır" diye konuştu.