Bölgenin Sesi Gazetesi tarafından
07 Aralık, 2022 11:47 tarihinde yayınlandı
A+ A-

KONTROL EDEMEDİĞİMİZ ŞEYLER

Evet, sevgili dinleyiciler!” diyerek söze başlamak istedim bugün de değerli dostlar. Bu cümleyi rastgele seçmedim. Aslında hepimiz bu dünyada birer seyirci değil miyiz? Yukarıda “dinleyiciler” dedin Ümit Hocam, şimdi seyirci mi olduk diyenlerinizi duyar gibiyim. Bence “dinleyici” olmak “seyirci olmaktan yeğdir değerli dostlar. Bunu da hocam sende serde radyoculuk var onun için öyle diyorsun da diyebilirsiniz. Bu dünyamızdaki seyirci sayısı inanın izleyici sayısından çoktur; seyirci olduğumuz şey sayısına bakıldığında tabi. Şimdi gelelim asıl meseleye: Kontrol edebildiğimiz ya da edemediğimiz şeylere. Sizce hangisi çoktur? Biraz daha açayım isterseniz. Nedir bu kontrol mekanizması? İnsanlar olarak neyi ya da neleri ne kadar kontrol edebiliyoruz? Bazınız; hocam ben o kadar kontrollü bir hayat yaşıyorum ki, hayatım tam tıkırında gidiyor, bazınızsa, Allah ne verdiyse yaşıyorum be usta diyenlerdensiniz. “Kontrol” kelimesini “düzen” sözcüğüyle karıştırdığımızı düşünüyorum bazen. Kontrol edemediğimiz şeylere maruz kaldığımızda dengemizi ve düzenimizi sabit kılabiliyorsak eğer sizlere anca “afferim” diyebilirim. İşte burada tam da “sabır” kavramı aklımıza geliyor değil mi? Peki kontrol edemediğimiz şeyler hangi yönden gelir başımıza. Sağdan? Soldan? Yukarı ya da aşağıdan mı? Hayır, efendim; o iş dışarıdan ve içeriden sallıyor bizleri, hepimizi. Dünyada bir zerre-i kâinat olduğumuz ya da bir sinek küçüklüğünde olduğumuzu hatırlayalım. Nasıl asabi bir sineği avuçlarımız arasına alıp eziyorsak, dünya da biz öyle eziyor ya da öldürüyor diyenlerdenim. Telaşlanmamız için gece yarısı 45 dakika süren 5.9 ya da 7.4 şiddetinde bir zelzele yeterlidir. Yağmurun biraz fazla yağması, sular sellerin meskenimizi alıp götürmesi için yeterlidir. Yine kar yağıp doldursa büyük şehirlerimizin felç olması için yeterlidir. Bir virüs küresel çapta yayılsa; ağızlarımızı ve sokaklarımızı kapatmamız için yeterlidir. Bir ülke, sizi protesto edip size gaz ya da tahıl vermiyorum dese hemen mahrum kalırsınız değil mi? En basitinden, birisi, trafikte kapımıza dayansa huzurumuzun kaçması için yeterlidir. Örnekleri; sıcaklık, kuraklık, küresel ısınma, savaşlar şeklinde çoğaltabiliriz. Dışarıdan gelen tehditleri ve aktörlerini bertaraf edebilmek mümkün mertebe mümkündür. Adaleti sağlarsanız eğer, dışarıdan gelen kontrol edemediğimiz şeyleri bir nevi nev-i huzura kavuşturursunuz. Ya kontrol edemediğimiz, içimizden gelen şeyler? Nefsimiz ya da egomuz diye bir şey var ve bu herkeste var. İstek ve arzularımız var. Beklenti, korku ve ümitlerimiz var. O yüzden önce kendimizi eleştirmeli, sonra sıra gelirse, dışarı açılan pencereden şöyle bir serencama bakmalıyız. İşte o zaman, yazının başında da değindiğimiz gibi, önce kendimizi dinlemeli sonra seyirci rolüne soyunmalıyız. Çünkü bir pencere misali: içeriden baktığımızda dışımızdaki çoğu şeyi görürüz ama, dışardan baktığımızda içeridekileri net görebilmemiz pek de mümkün değildir, dostlar. Şöyle bir baktığımızda maziye, insanın hayatında aslında ne kadar da az kontrol edebildiği şey var, değil mi?   Satılmış Ümit ÇETİNKAYA Eğitimci-Yazar Kasım-2022 Kastamonu/Ağlı

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
İhlas Haber Ajansı tarafından
16 Mayıs, 2025 15:37 tarihinde yayınlandı
A+ A-

Rize Valisi İhsan Selim Baydaş: “Yağmur ve çay Rize için Allah’ın büyük bir nimeti”

2025 yılı yaş çay kampanyası hakkında açıklama yapan Rize Valisi İhsan Selim Baydaş "Yağmur ve çay Rize için Allah’ın büyük bir nimeti. Yağmur rahmeti olmadan çay nimeti olmadan Rize’yi tanım edemeyiz" dedi.
2025 yılı yaş çay dönemi bugün itibariyle Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü (ÇAYKUR) tarafından açıldı. Dönemin açılmasıyla çayının hasat vakti gelen üreticiler bahçelerine girerek çay toplamaya başladı. Rize Merkez Kıyı Camii’nde 2025 çay dönemin açılması nedeniyle Rize Valisi İhsan Selim Baydaş, ÇAYKUR Genel Müdürü Yusuf Ziya Alim, Rize Müftüsü Naci Çakmakçı ve Rize Belediyesi Lider Yardımcısı Muhittin Aydın Bilsel tarafından çay ikram edildi.
Yaş çay döneminin üreticiye, sanayi kesimine ve çay işleri çalışanlarına hayırlar getirmesini temenni ettiğini lisana getiren Rize Valisi İhsan Selim Baydaş, Rize için yağmur ve çayın ehemmiyetinin büyük olduğunu ve kentte yaşayan herkesin bu ikisi için şükretmesi gerektiğini tabir etti. Vali Baydaş "Çay bizim kentimiz için en kıymetli marka kıymetimiz. Yağmur ve çay Rize için Allah’ın büyük bir nimeti. Yağmur rahmeti olmadan çay nimeti olmadan Rize’yi tanım edemeyiz. Rize Rize olmaz. Hasebiyle şükretmemiz lazım. Bir çay kampanya periyodu daha ÇAYKUR Genel Müdürlüğümüzün startıyla başlıyor. Havaların müsaade ettiği ölçüde vatandaşımız çayını keserek bu süreci başlatacak. Çay alım fiyatı da açıklanmış oldu. İyi uğurlu olmasını temenni ediyorum. Kentimiz açısından ÇAYKUR Genel Müdürlüğmüz açısından, özel dal çay firmaları açısından, müstahsillerimiz açısından ve çalışanlarımız açısından bereketli ve verimli geçmesini temenni ediyorum. Yağmur ve çaydan ötürü her birimizin şükretmesi lazım. Bu kent için çay rahmet demek düğün dernek demek. Rizelilerin birçoğu ‘Çay bizi okuttu, çay bizi evlendirdi, çay bizi mesken sahibi yaptı. Geçimimizi çay nimetine borçluyuz’ der. Tekrar kentimize güzel uğurlu olmasını temenni ediyorum" tabirlerini kullandı.
Üreticileri çabuk etmemeleri noktasında uyaran ÇAYKUR Genel Müdürü Yusuf Ziya Alim ise "Bugün itibariyle kampanyamızı açmış olduk. Çay bölgemiz için her şey. Ayrıyeten don nedeniyle biraz ertelenme oldu ancak çayda bir zahmet yok muhtemelen birebir rekolteyi yakalayacağız. Ayrıyeten kar yağdığı için de kaliteli, sağlıklı, hoş bir çay olacağını düşünüyoruz. Bayram havasında sağlıklı, keyifli ve huzur içinde bol bereketli olmasını diliyorum. Bugün itibariyle kampanya açıldı. Erken açtık aslında. Şimdilik aceleye gerek yok ancak tekrar de hasat olgunluğuna gelen çayların biran evvel toplanmasında yarar var" dedi.

Bizi sosyal medyadan takip edin

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.