Yangına karşı nasıl önlem alınması gerektiğini anlatan İSG Uzmanı Dr. Rüştü Uçan, 4 katlı veya daha yüksek binalarda yangın tüplerinin, her 25 metrede bir yerleştirilmesi, bu tüplerin yerden 30-40 cm yukarıda, duvara asılı bir şekilde bulunması gerektiğini kaydetti.
Yangın söndürme tüplerinden kaçış yollarına kadar birçok kritik detaya dikkat çeken Uçan, “Her binada en az iki yangın merdiveni bulunması gereklidir. Katlarda kat planı yer almalı. Bu plan, her kattaki kişilerin nasıl tahliye olacağını ve hangi yollardan kurtulacaklarını göstermeli.” diye konuştu.
4 katlı ve üzeri binalarda yangın önlemlerin zorunlu olduğunu ifade eden Dr. Uçan, “Yangın anında tüm bu sistemlerin eksiksiz çalışması şart.” dedi.
Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi İş Sağlığı ve Güvenliği Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan, yangına karşı nasıl önlem alınması gerektiğini anlattı.
Koridor uzunluğu 25 metreyi geçiyorsa, 2 veya 3 tüp yerleştirilebilir
Bir binada yangına karşı nasıl önlem alınması gerektiğine işaret eden Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan, “Öncelikle, 4 katlı veya daha yüksek binalarda alınması gereken yangın önlemlerine bir örnek üzerinden bakalım. İlk olarak, binalarda yangın tüplerinin bulunması gerekiyor. Yangın tüpleri, her 25 metrede bir yerleştirilmelidir. Bu tüpler, yerden 30-40 cm yukarıda, duvara asılı bir şekilde bulunmalıdır ve düzenli aralıklarla kontrol edilmelidir. Eğer koridor uzunluğu 25 metreyi geçiyorsa, 2 veya 3 tüp yerleştirilebilir. Bu durum, binanın büyüklüğüne ve yapısına bağlı olarak değişiklik gösterebilir.” dedi.
Her binada en az iki yangın merdiveni bulunması gerekli
Yangın merdivenlerinin önemine dikkat çeken Uçan, “Her binada en az iki yangın merdiveni bulunması gereklidir. Binanın büyüklüğüne bağlı olarak bu sayı artabilir; örneğin, bazı binalarda üç yangın merdiveni bulunabilir. Katlarda kat planı yer almalı. Bu plan, her kattaki kişilerin nasıl tahliye olacağını ve hangi yollardan kurtulacaklarını göstermeli. Bir binaya, otele ya da hastaneye gittiğimizde bu tür bilgilendirmeleri mutlaka incelemeliyiz. Bu bilgiler, yangın anında nasıl hareket edeceğimizi bilmemiz açısından oldukça önemlidir.” diye konuştu.
Acil yardım butonu ve yangın dolabı bulunmalı!
Acil durum butonuna da dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan, şöyle devam etti:
“Bu buton kırılarak yangın başladığına dair uyarı verilmeli. Bu uyarı, yüksek sesle duyulabilir ve böylece hızlı bir şekilde harekete geçilmiş olur. Türkiye’deki en büyük sorunlardan biri de olay anında, özellikle karanlıkta, bu tür talimatları okumanın mümkün olmaması. Acil çıkış ışığı olmalı ve elektrikler kesildiği anda akü, jeneratör, batarya…gibi sistemlerle beslenerek çıkış yönünü göstermeli. Binalarda yangın dolabı bulunmalı. Yangın dolabının içinde genellikle 25 metre uzunluğunda bir alana erişim sağlayan hortum olmalı.”
Yangın merdivenlerinin bulunduğu alanlara eşya konulmamalı
Yangın merdivenlerinin kapısının kilitli olmamasının önemine vurgu yapan Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan, “Yangın merdivenleri binanın dışında çelikten yapılmış olabilir ya da içeride konumlandırılmış olabilir. Bu merdivenler, acil durumlarda insanların tahliye edilmesi için çok önemlidir. Ancak ne yazık ki apartmanlarda yangın merdivenlerinin bulunduğu alanlara eşya koyuluyor. Bu kesinlikle yapılmamalıdır. Yangın planının uygulandığı bu alanlar tamamen boş bırakılmalıdır, çünkü kaçış anında bu eşyalar ciddi engeller oluşturabilir. Ayrıca her katta, o katın kaçıncı kat olduğunu belirten bir işaret bulunmalıdır.” dedi.
Fıskiye sistemleri ve duman dedektörleri erken müdahale için kritik!
Normal apartmanlarda sprink (fıskiye) sistemlerinin gerekmeyebileceğini ancak birçok kişinin bulunduğu binalarda sprinklerin de olması gerektiğini kaydeden Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan, “Yangın anında alarm devreye girdiğinde ya da duman algılandığında bu sistemler otomatik olarak çalışır. İçlerindeki cam bir güvenlik mekanizmasıyla kırılır ve su püskürterek yangını bastırır. Bu sayede yangının yayılması önlenmiş olur. Bu sistemler, yangın güvenliği açısından oldukça önemlidir. Duman dedektörü de olmalıdır. Bu dedektörler, dumanı algıladığı anda alarm veriyor ve sistem devreye giriyor. Bu da yangın anında erken müdahale için kritik bir role sahip.” şeklinde konuştu.
Düzenli kontrol ve bakım şart!
Yangın pompasının aylık olarak test edilmesi ve yılda bir kez kapsamlı bakımdan geçirilmesi, yangın algılama sisitemlerinde duman ve ısı sensörlerinin 6 ayda bir kontrol edilmesi ve gerektiğinde kalibrasyon yapılması, yangın alarm panosunun da aylık olarak kontrol edilerek sistemin çalışır durumda olduğunun raporlanması gerektiğini de kaydeden Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan, sprink sistemlerinin yılda bir kez uzman ekiplerce kontrol edilerek test edilmesi gerektiğini ve kaçış yolları ile merdivenlerin de haftalık olarak denetlenmesi, kapıların açık ve engellerden arındırılmış olduğundan emin olunmasının önemini vurguladı.
Jeneratör devreye girerek yangın pompaları hemen çalışmalı!
Yangına müdahalede yangın pompalarının çok önemli olduğunu vurgulayan Uçan, “Yangın söndürme ve elektrik kesintisi durumunda hızlıca jeneratör devreye giriyor. Pompa fıskiyelerden yangın alanına su püskürtüyor. Elektriğin kesilmesiyle sistemin çalışmaması söz konusu olmamalı. Elektrikli jeneratörü yedekleyen dizel yakıtlı sistemler olmalı. Zaten yangın anında güvenlik protokolleri gereği elektrikler otomatik olarak kesiliyor. Elektrik kesildiği anda jeneratör devreye giriyor ve yangın pompaları hemen çalışmaya başlıyor. Büyük binalarda çok büyük su depoları bulunuyor. Bu depolarda yangın durumunda kullanılmak üzere özel bir alan var. Depolardaki su tamamen bitse bile, yangına özel ayrılan su miktarı bu durumu telafi ediyor. Bu sistemler, suyun kesintisiz bir şekilde kullanılmasını sağlıyor. Sprink sistemi çalışmaya başladığında, yangını bastırmak için su püskürtüyor. Ayrıca itfaiye ekipleri geldiğinde bu sistemler, itfaiyeye de destek sağlıyor.” dedi.
Tatbikatlar önemli!
Dr. Uçan belirli periyotlarda tatbikatların da çok önemli olduğunu söyledi ve sistem denetim periyotlarını şu şekilde ifade etti:
Sprink Sistemleri:
Sprink sistemleri yılda bir kez uzman ekiplerce kontrol edilmeli ve test edilmelidir.
Yangın Pompa Grubu:
Yangın pompaları aylık olarak test edilmeli, yılda bir kez kapsamlı bakımdan geçirilmeli.
Yangın Algılama Sistemi:
Duman ve ısı sensörleri 6 ayda 1 kontrol edilmeli ve gerektiğinde kalibrasyon yapılmalı. Yangın alarm panosu, aylık olarak kontrol edilmeli, sistemin çalışır durumda olduğu raporlanmalı.
Kaçış Yolları ve Merdivenleri:
Haftalık olarak denetlenmeli, kapıların açık ve engellerden arındırılmış olduğundan emin olunmalıdır.
benden de
•Bu ben yaptım oldu zihniyetidir. “GERÇEK KARABÜKLÜ” rumuzuyla yazan arkadaşın tek başına beğenmesi (yada beğenmemesi) bir anlam ifade etmiyor. Yapıldığı söylenen hizmete eğer halk itibar etmemişse yani gelip kullanamamışsa estetik olsa neeee olmasa ne…. vesselam.
Not: Hakikaten o Cevizkent yoluna yapılan sosyal yaşam merkezi mi nedir? Ne o ya? Belediye kendi eliyle olmadık bir yere sanki kaçak yapı yapmış 🙂
Gerçek Karabüklüye
•Yorum yazanların donanımlarını hangi ülkeleri hangi meydanları gördüğünü bilmeden ahkam kesmeyin. Avrupa’nın hiç bir şehrinde böyle yavan meydan yok. Siz beğenmişseniz beğenmişsinizdir. Zevk meselesi. Ama sizin beğeniniz zevkten ziyade taraftarlığa benziyor. Kim ne düşünürse düşünsün OL MA MIŞ. Allah razı olsun diyeceğiz de Allah adı sadece başkana mahsus biz camiye gitmeyiz.
GERÇEK KARABÜKLÜ
•İYİ GÜNLER İNSANLARI ANLAMIYORUM YA. SANKİ KARABÜK DIŞINA YA DA AVRUPAYA GİTMİŞLER SANKİ DE ESTETİKDEN BAHSEDİYORLAR YA. DAHA NE OLSUN OLUŞUM OLMUŞ YETKİLİLER KARAR VERMİŞ BAŞKAN ELİNDEN GELENİ YAPIYOR BUNUN YANIN DA BUNUN İL MECLİS KURULU DPT GİBİ KURULUŞLAR ONAY VERMİŞ SENDE BEDAVADAN YORUM YAPIYORSUN YA ESTETİK NEREDE BENDE DİYORUM ESTETİK SENİN VE SENİN GİBİLERİN BEYNİNDE …BENDE MEYDANI VE YAPILANLARI BEYENİYORUM. DAHA NE OLSUN KARABÜK DEĞİŞİM GÖRMEMİŞDE ONDAN İNSANLARA DEĞİŞİK GELİYOR YAPILANLAR ALLAH RAZI OLSUN DİYEN YOK YA.
Karabüklü
•Belediye başkanı becerikli mert tuttuğunu koparan dürüst bir şahsiyettir. Biz öyle biliriz. Ama enerjisini şehrin daha yaşanılır bir hale gelmesine değil de Kardemir’in bu günlerde hiç de iyi gözle bakılmayan yöneticileri için harcamış olduğu , ismi ve icraatlerinin onlarla bir anılmış olduğu konuşulmaktadır. Kendisi açısından talihsiz bir durum olduğunu düşünüyorum. Bu söylemleri hak eden bir insan değil hizmet etmeye çalışan bir insandır. Ama özel ve halka açık bir şirketin müdürleri ile bir belediye başkanının ne alakası olabilir? Olmalı mıdır? Belediyeler ve halka açık şirketler masaya oturduğunda bunları mı konuşmalılardır? O müdürlerin görevden alınmaları haksız bir uygulama olabilir ama sonrasında Kardemir’e hala akıbetinin ne olduğu bilinmeyen cezalar yazılması , Kardemir’den alınan ihaleler olduğunun konuşulması , Müdürler geri alınınca bu cezaların ödetilmediğinin düşünülmesi hiç güzel olmamıştır. Bu iddialar doğru olsun olmasın algı bu yöndedir. Hem kendisi için hem de o müdürler için. Çünkü o müdürler yaptıkları işlerle başarılarıyla isim yapmalılar polemiklerle değil. Belki başarılı işler yapıyorlar ama kimse bunları bilmiyor ve konuşmuyor. Onların da bunları hak eden insanlar olduklarını düşünmüyorum. Onlar için de böyle konularla anılmak talihsiz bir durum. Bütün bunlar bir belediye başkanı ile 80.000 ortağı , 4000 çalışanı , dünya kadar muhatabı olan , Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Maliye Bakanlığı , SPK, Rekabet Kurumu ‘na karşı sorumlulukları olan halka açık bir özel şirket ile sadece kendi görüşünden insanlara değil bütün bir Karabük Halkına karşı sorumluluğu olan bir belediye başkanı arasında gündem olması gereken konular değildir. Herkes kendi işine bakmalıdır. Kendi işi dışında menfaat ilişkileriyle işler yürütülürse sonuçları kötü olduğu zaman da buna hazırlıklı olunmalıdır.
ADNAN
•Karabük belediyemiz sağolsun hiç durmadan sosyal yaşam merkezi adı altında binalar tepemizin üzerinden köprüler asansörler beton yığını kent merkezleri yapıyor.Evet insanların hayatlarını kolaylaştırıcı işler oluyor.Ama Karabük’ü bir cadde içine hapsetme mücadelesi devam ediyor.Yıllardır da bu böyle.Bay Erer evkur binasını karabükün kalbine hançer gibi sapladı.Bay vergili ise belediye binası ve bilmem ne towerı Karabük’ün beynine saplamış oldu.Karabük mevta.İnsanlar beton yığını parkta oturup harika duman altı kardemiri seyredecekler.Ondan sonra insanlar niye safranboluya kaçıyor olacaklar.Cevizkente giden yol iki inşaatlar ve dolmuş durağı ve iki yönlü otapark terörü ile işgal altında.Taksi durağıda araya sokuşturuldu.Harika bir sosyal yaşam merkezi faaliyete girince orası tam bir curcuna.Güzel şeyler oluyor doğrusu.