Avatarı
Okan Küçük kaleminden...

Okan Küçük Yorumluyor 6 Nisan 2025

Safranbolu Bayram Öncesi Karıştı

blank
Okan Küçük tarafından
06 Nisan, 2025 14:34 tarihinde yayınlandı
A+ A-

Okan Küçük Yorumluyor 6 Nisan 2025

Safranbolu Bayram Öncesi Karıştı

Safranbolu’da Bayram öncesi bazı işletmeler kapatıldı. Fatura Safranbolu Belediyesi’ne kesildi. Tam da bayram öncesi yapılan bu mühürleme işlemlerinde  bayramda  ekstra iş yapacak esnafın ekmeğine Safranbolu Belediyesi neden mani oldu  şeklinde eleştiriler yapıldı.

Esnafın ekmeğine adeta kan doğrandı, esnaf mutsuz olursa şehir mutsuz olur, bayram öncesi Safranbolu Belediyesinin bu uygulaması yakışmadı, denildi.

Bazıları ise benzer şekilde birçok işletmenin olduğunu öne sürerek, neden herkese değil de sadece  ilgili 3 işletmeye böyle bir işlem yapıldığını, diğerlerinin ne ayrıcalığı olduğunun sorgulanması gerektiğini ifade etti.

Safranbolu’da Bayram Yoğunluğu ve Köprü – Otopark Projeleri

Safranbolu’da bayramda yoğun araç trafiği yaşandı. Özellikle  Eski Çarşı- Kıranköy istikametinde uzun araç kuyrukları oluştu. Şehir merkezinde de zaten yıllardır var olan sorun ise olduğu gibi duruyor zaten.

Seçim öncesi  vaat edilen  Göztepe Köprüsü Projesi  zaten hayal proje olarak kabul ediliyordu kimi kesimlerce.  ‘Kıranköy ve Tarihi Çarşı arasındaki araç trafik tarih olacak. Bir ayağı Barış Mahallesi bir ayağı Babasultan’da olacak. Göztepe köprüsü ile alternatif güzergah oluşacak.’ Söylemiyle yapılan seçim vaadi seçim vaadi olarak kaldı bir çalışma var mı ? Yok!

Bayramda gördük bolca araç trafiği, trafik keşmekeşi var sadece…

Safranbolu Belediye Başkanı Elif Köse’nin Merkez Park Düzenleme ve Yeraltı Otopark diye bir projesi de vardı. Gerçi bu proje yanlış hatırlamıyorsam ilk dönemindeki vaatleri arasında da vardı ve yapılmadığı için ikinci dönem adaylığı sırasındaki vaatleri arasında da otomatik olarak yer aldı.

Proje olarak var ama iş ve işlem açısından ilk dönem de, ikinci dönemde ve hala yok. Merkez var ama    Merkez otopark projesi yok.  Otopark sorunu var ama  çözen yok. 

Açık ve yeraltı projeleriyle 150 araçlık otopark ile kent merkezindeki sorunu çözerek nefes aldıracağız demişti Başkan Köse, bayram vesilesiyle bir kez daha gördük nefes almayı bırakın şehir tıkandı adeta.

***

KARDEMİR’de Tarihi Sözleşme: “Türkiye Sözleşmesi” İmzalandı

Özçelik-İş Sendikası ile KARDEMİR arasında imzalanan  Toplu İş Sözleşmesi, işçi hakları ve refahı açısından örnek bir kazanım olarak dikkat çekti.

Ve aslında Yunus Değirmenci’den beklenen bir sözleşmeydi. Tanıdığımız, bildiğimiz Genel Başkan yine  önceden tahmin ettiğimiz ve Karabük’te ilk olarak arife gününde yaptığımız haber de  arkanıza yaslanın ve 2 Nisan’ı bekleyin dediğimiz gibi tam da 2 Nisan’da açıklandı.

HAK-İŞ Konfederasyonu Genel Başkan Yardımcısı ve Özçelik-İş Sendikası Genel Başkanı Yunus Değirmenci’nin, yeni sözleşmeyi “Türkiye sözleşmesi” olarak nitelendirmesi de gayet yerinde.  KARDEMİR emekçisinin alın terine yakışır bir kazanım ve   yenisi –eskisi dahil tüm işçileri kapsayan kazanımlar elde edildi, çünkü.

Toplu sözleşmeyle ilk altı ay için yüzde 54,38 oranında ücret artışı sağlanırken, sosyal yardımlarda da yüzde 100’ün üzerinde iyileştirme yapıldı. Ayrıca, giriş işçilik sistemi yeniden yapılandırılarak işçiye yıllar içinde büyük oranda gelir artışı garantisi verildi.

 Değirmenci,  KARDEMİR’de tarihi bir başarıya imza attı. KARDEMİR işçisinin güçlü beklentilerine karşılık veren bu sözleşme, hem Karabük hem de Türkiye işçi hareketi adına önemli bir adım olarak kayda geçti.

***

İşçi Mutlu/Esnaf Mutlu/Şehir Mutlu.

Arife günü Karabük’te ilk kez haberi yaptığımda birçok işçi arkadaşlarımız beni aradılar. Bazı ayrıntılarr konusunda bilgi istediler. Telefonum 1-2 gün susmadı desem yeri var…

Sözleme açıklandıktan sonra da bazı işçi arkadaşlarla görüştüm. Görüştüklerimin hepsi yeni sözleşmeden memnun/ mutlu olduklarını ifade ettiler.

İlave olarak şehirdeki esnafların da yüzü gülüyor, bu sözleşme onları da doğrudan etkiledi çünkü. Kardemir işçisi kazandığı paraları Karabük’te harcıyorlar, bu para Karabük ekonomisine girdi oluyor.  Karabük  esnafı da Genel Başkan Değirmenci  ve ekibine şükran duyuyorlar bu anlamda,  teşekkür ediyorlar…

Sonuç olarak;  işçi mutlu,  esnaf mutlu ve Karabük mutlu, vesselam.

***

Ayrışan Türkiye Toplumsal Birlik Yerini Kamplaşmaya Bırakıyor

Son dönemlerde Türkiye’de, doğru ya da yanlış; haklı ya da haksız; eğri ya da doğru ayrımı üzerinden şekillenen derin bir kamplaşma yaşanıyor. Bu ayrışma sadece siyasetle sınırlı değil. Ekonomiden kültüre, eğitimden spora kadar neredeyse her konuda toplum adeta ikiye bölünmüş durumda. Her başlıkta, adeta bir karpuz gibi ortadan ayrılmış bir Türkiye gerçeği ile karşı karşıyayız.

Toplumsal dinamikler her geçen gün biraz daha parçalanırken, ortak ülkü ve inanç birlikteliği gibi bizi biz yapan değerler maalesef günden güne zayıflıyor. Bir toplumu ayakta tutan en önemli unsurlar olan birlik, beraberlik ve ortak hedefe inanma duygusu yerini kutuplaşmaya, ötekileştirmeye ve birbirini dışlamaya bırakıyor.

Oysa Türkiye’nin ihtiyacı olan; ortak bir gelecek hedefi etrafında birleşmiş, sorunlarını birlikte çözmeyi öğrenmiş, farklılıklarını zenginlik kabul eden bir toplumsal yapı ve tek bir Türk Milleti şiarı.  Ancak bugün gelinen noktada; her geçen gün biraz daha uzaklaşan, farklı kutuplara savrulan ve aynı coğrafyada yaşamasına rağmen birbirini anlayamayan bir toplum fotoğrafı görüyoruz.

***

İhtiyacımız Olan  Uzlaşı…

Artık ihtiyacımız olan şey; uzlaşma kültürünün yeniden hâkim kılınması, toplumun tüm kesimlerinin birbirini dinlemesi ve ortak bir gelecek inancında buluşması. Ancak bu şekilde daha güçlü, daha huzurlu ve daha umutlu bir Türkiye inşa edilebilir. Çünkü bir toplumun en büyük gücü, farklılıklarına rağmen ortak bir gelecek inşa edebilme yeteneğinde gizlidir, değil mi ?

***

Karabük’te de Ayrışma Derinleşiyor

Türkiye genelinde yaşanan toplumsal kutuplaşma Karabük’te de kendini gösteriyor. Geçtiğimiz hafta gerçekleştirilen 3 Nisan Etkinlikleri, bu durumun somut bir örneği oldu.

3 Nisan, Karabük’ün ve Türkiye’de ağır sanayinin temellerinin atıldığı, tarihsel önemi büyük bir gün. Bu anlamlı günde bir dizi etkinlik düzenlendi. Ancak etkinlikler, toplumda yine farklı görüşlerle karşılandı ve şehir adeta ikiye bölündü.

Bir kesim, etkinliklerin farkındalık yarattığını, sosyal ve kültürel yaşam adına önemli bir adım olduğunu savundu. Her yıl artarak devam etmesi gerektiğini dile getirdi. Diğer kesim ise etkinliklerin içerikten yoksun, ‘yaptım oldu’ anlayışıyla hazırlandığını, özellikle sanayi anlamında derinlikten uzak olduğunu öne sürdü.

Verilen konserler dahi tartışma konusu oldu. Bir taraf, “Yıllar sonra Karabük'te konser yapıldı, halkın buna ihtiyacı vardı” derken; diğer taraf, “Bakıldığında her konu da Tasarruf tedbirlerinden söz edilirken istenildiğinde  konserlere  bütçe ayrılabiliyor, tasarruf tedbirleri işin hikayesi mi ?” diyerek tepkisini dile getirdi.

Etkinliklere katılan ve katılmayan isimler üzerinden de eleştiriler yapıldı. Özellikle bazı önemli isimlerin etkinliklerde yer almaması, Karabük’e olan aidiyetlerinin sorgulanmasına yol açtı.

Kim haklı, kim haksızdan öte; her konuda bu kadar zıtlaşmanın, ortak akıldan ve birlik kültüründen uzaklaşmanın ne Karabük’e ne de Türkiye’ye bir faydası var. Birlikte düşünmeye, birlikte hareket etmeye her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyduğumuz bir dönemde olduğumuz bana göre açık.

Kim haklı kim haksızı geçtim. Her konuda bu kadar birbirinden uzak görüşler ile, ortak akıl  ve birlik kültüründen uzak bir hale gelmemizin Karabük’e de Ülkemize de bir faydası yok ve olamaz, vesselam.

Okan KÜÇÜK’ün Tüm Yorum Haberleri İçin Burayı Tıklayınız: https://bolgeninsesigazetesi.com/author/okank

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.