ÖSYM’nin sınav soruları, yüksek güvenlikli “kozmik oda”da hazırlanıyor

ÖSYM’nin sınav soruları, yüksek güvenlikli “kozmik oda”da hazırlanıyor

Yayın: 12.10.2023 18:08
Paylaş:
A+ A-

Soru yazarları, sınav güvenliğinin sağlanması için yanlarında hiçbir materyal olmadan x-ray cihazları ve el dedektörleriyle arandıktan sonra avuç içi tarama ve yüz okuma sistemlerinden geçerek kırmızı alana alınıyor.

ÖSYM’nin sınav soruları, kurumun gizlilik sözleşmesi imzaladığı yazarlar tarafından “kırmızı alan” adı verilen, yüksek güvenlik önlemlerinin alındığı yerde hazırlanıyor.

Sınav güvenliğinin sağlanması için soru yazarları, yanlarında hiçbir materyal olmadan x-ray cihazları ve el dedektörleriyle arandıktan sonra avuç içi tarama ve yüz okuma sistemlerinden geçerek kırmızı alana alınıyor.

Akademisyenlerin, cep telefonu, şarj aleti, kulaklık, kumandalı anahtar ve hatta elektronik sigara gibi eşyaları ile bu alana girişlerine izin verilmiyor. Bu cihazların, kırmızı alanın dışındaki özel dolaplarda muhafaza edilmesi zorunlu tutuluyor.

Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanı Prof. Dr. Bayram Ali Ersoy, akademisyenlerin sınav sorularını hazırladığı ve “ÖSYM’nin kozmik odası” olarak tarif edilen “kırmızı alan” girişinde, AA muhabirinin sorularını yanıtladı.

ÖSYM’nin bu alanında sınav sorularının yazıldığını anlatan Ersoy, şöyle devam etti:

“Buraya kırmızı alan diyoruz. Bu alanda sınav soruları yazılıyor. Soru hazırlama faaliyetlerimiz, en üst düzeyde güvenlik tedbirleri alınmış en yeni ve teknolojik araçlarla donatılmış korunaklı bu bölgede sürdürülüyor. Sınav güvenliğinin sağlanması için soru yazarlarımız, yanlarında hiçbir materyal olmadan x-ray cihazları ve el dedektörleri ile aramalar yapıldıktan sonra kırmızı alana alınıyor.

Kırmızı alanda, akademisyenlerimizin günün hangi saatinde içeri girdiğinin takibini yapıyoruz. Bu alanda akademisyenlerimiz, günün çeşitli zamanlarında sorularını yazıyorlar. Diğer akademisyenler de en az 5-6 denetimden geçirdikten sonra ‘sorulabilir’ onayı verdikleri sorular, soru bankamıza atılıyor.”

Sorulara çok aşamalı denetim

Soruların yazıldıktan sonra 5-6 aşamalı denetim sürecinden geçtiğini vurgulayan Ersoy, “Uzmanların hazırladıkları sorular, yazım, denetim, onay gibi birçok farklı akademik süreçlerden geçiyor. Yapılan değişikliklerden sonra, sorular yazarının bile tanıyamayacağı hale gelebilir. Sınavlarda her yazarın en fazla bir sorusunun sorulması optimum durum olup, tüm sınavlarda bu duruma azami önem gösteriyoruz.” diye konuştu.

Sınav zamanı geldiğinde, soruların binlerce sorunun bulunduğu havuzdan çekildiğini belirten Ersoy, “Dolayısıyla soru yazarımız, yazdığı sorunun önümüzdeki ilk sınavda mı yoksa sonraki başka sınavda mı çıkacağını bilemiyor. Belki bir belki birkaç yıl sonra da soru kullanılabilir. Bu anlamda, sınav güvenliğini sağlamış oluyoruz.” ifadelerini kullandı.

Ersoy, ilgili sınav yaklaştığında sınavın büyüklüğüne göre, soru adedinin en az 5-6 katı sorunun soru bankasından çekildiğini ve kriptolu cihazlarla kapalı matbaa bölümüne götürüldüğünü, bu bölümde de soruların tekrar incelemeye alındığını söyledi.

“Deneyimli akademisyenleri seçiyoruz”

Soru yazarlarının ilgili alanda bilimsel çalışmalarıyla kendisini geliştirmiş, ÖSYM sınavlarının gerektirdiği nitelikte soru hazırlayabilecek deneyime sahip üniversite öğretim elemanları ve alanında yetkin alan uzmanlarından oluştuğunu anlatan Ersoy, Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) özelinde de MEB Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğündeki alan uzmanı öğretmenlerin de sürece dahil edildiğini söyledi.

Soru yazarı akademisyenlerin kimliği gizli

ÖSYM Başkanı Ersoy, soru yazarı akademisyenlerin kimliklerinin, ilgili mevzuat gereği kesinlikle gizli tutulduğunu belirterek, “İlgili mevzuatımız gereği, yasal prosedür çerçevesinde sınavların güvenlik ve gizliliğini garanti edecek her türlü güvenlik tedbiri alınıyor. ÖSYM’de soru yazmak üzere görevlendirilen tüm uzmanlar, kurumla gizlilik sözleşmesi yapmak ve kanunen bu sözleşmeye uymak zorunda. Bu sözleşme gereği kendilerini dışarıda deşifre edemezler, sınavlarda görevli uzmanlar özel ders veremez, herhangi bir yayınevinde soru yazamaz, kısmen veya sürekli olarak çalışamazlar.” dedi.

ÖSYM’de soru hazırlanması ve sınav yapılmasının sürekli ve düzenli yapılan bir faaliyet olduğuna işaret eden Ersoy, “Bu çerçevede her yıl binlerce soru üretilip, sınavlarda soruluyor. Ayrıca havuzumuzdaki soru sayısının sürekli olarak arttırılması da özel gündemimiz.” diye konuştu.

“Periyodik olarak sızma testleri yapılıyor”

Bayram Ali Ersoy, ÖSYM’de bilgi güvenliği altyapısının her an denetim ve gözetim altında olduğunu söyledi.

Her türlü saldırıya hazırlıklı olduklarının altını çizen Ersoy, “Bu sürece destek olması için periyodik olarak sızma testleri yapılıyor. Hem soru ve sınav hazırlıklarımızı yaptığımız dijital ortamlar hem de sürekli hizmet veren birimlerimiz için dinamik bir sürecimiz işliyor.” dedi.

“Kapalı matbaa aşaması, 10-45 gün arası sürüyor”

Sınavların hazırlandığı ve baskıların yapıldığı matbaa ve elektronik sınav ortamlarının da 7/24 ve 365 gün esasına göre emniyet güçlerinin desteğinde korunduğunu ve izlendiğini aktaran Ersoy, şunları kaydetti:

“Sınavların hazırlandığı ortamlarda görev alan tüm personel, hazırlık süresinin başında girdikleri kapalı ortamlardan ancak sınavların tamamlanması sonrası çıkabiliyor. ÖSYM’nin yaptığı tüm sınavlar göz önüne alındığında kapalı ortamlarda geçirilen bu süreler ortalama 10 gün civarında olup; YKS ve KPSS’de 45 güne kadar uzayabiliyor.” (AA)

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

“Safranbolu Evlerinde Nazarlıklar” Kitabı ve Sergisi Büyüledi

Yayın: 08.05.2024 13:59
Paylaş:
A+ A-

Safranbolu Belediyesi kültür etkinlikleri kapsamında Dr. Sebahat Kılıç Bülbül’ün “Safranbolu Evlerinde Nazarlıklar” adlı kitabının tanıtımı ve sergisi gerçekleştirildi.

Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Kurumu (UNESCO) Dünya Mirası Komitesi (DMK) tarafından belirlenen 1994 yılında Dünya Mirası Listesi’ne alınan Safranbolu’nun tarihi evlerinin cephe süsleme programlarında karşılaştığımız ‘nazarlıklar’ kitap haline getirildi. Kitaptaki nazarlıkların sergisi ve kitabın tanıtımı ile imza günü dün Muallimler Birliği’nde gerçekleştirildi.

Serginin açılışına Safranbolu Belediye Başkanı Elif Köse, Karabük Üniversitesi Safranbolu Fethi Toker Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Anıl Ertok ve çok sayıda sanatsever katılım sağladı.

Sergide, Safranbolu evlerindeki nazarlıkların tarihçesi ve önemi hakkında bilgiler verildi. Ayrıca, nazarlıkların farklı motifler ve renklerde nasıl kullanıldığına dair örnekler de sergilendi. Katılımcılar, Safranbolu’nun kültürel ve mimari mirasına daha yakından tanıklık etme fırsatı buldu.

Dr. Sebahat Kılıç Bülbül, ziyaretçilere kitabını imzalayarak, nazarlıkların hikâyelerini ve sembollerini detaylı bir şekilde anlattı. Kitap, Safranbolu’nun tarihi ve kültürel mirasına yönelik yapılan çalışmaların önemini vurgulayarak, bu mirasın gelecek kuşaklara aktarılmasına katkı sağlamayı amaçlıyor.

Safranbolu Belediye Başkanı Elif Köse, serginin ve kitabın önemine değinerek, Safranbolu’nun UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer almasının ve kültürel zenginliklerinin korunmasının önemini vurguladı. Başkan Köse ayrıca, Safranbolu’nun tarihi ve kültürel zenginliklerini korumak ve gelecek nesillere aktarmak için sürekli çaba harcadıklarını belirterek, Dr. Sebahat Kılıç Bülbül’e kitabı ve sergiyi hazırladığı için teşekkür etti. Ayrıca, Safranbolu’nun evlerindeki nazarlıkların önemine dikkat çekerek, bu eserlerin gelecek kuşaklara aktarılmasının ve korunmasının önemini vurguladı. Safranbolu’nun kültürel mirasının korunması ve tanıtılması için yapılan çalışmaların önemine değinerek, katılımcılara teşekkür etti.

Dr. Sebahat Kılıç Bülbül’ün çalışmaları ve emeği sayesinde, Safranbolu’nun evlerindeki nazarlık sembollerini ve hikayelerini daha yakından öğrenme fırsatı bulan katılımcılar, etkinliği büyük bir ilgiyle takip ettiler. Etkinlik, Safranbolu’nun kültürel mirasının korunmasına ve tanıtılmasına yapılan önemli bir katkı olarak değerlendirildi. (Esra Oğuzkağan Özkan)