blank
Avatarı
Anadolu Ajansı tarafından
09 Şubat, 2024 12:48 tarihinde yayınlandı

Trabzon’da pistten çıkarak deniz kenarında durabilen uçağın pilotlarının yargılanması sürdü

TRABZON (AA) - Trabzon Havalimanı'nda 5 yıl önce pistten çıkarak denize metreler kala durabilen Ankara-Trabzon seferini yapan uçağın pilotlarının yargılanmasına devam edildi.

Trabzon 7. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, Trabzon Havalimanı'nda 13 Ocak 2018'de yolcu uçağının pistten çıkarak denize metreler kala durabildiği kaza sonucu hakkında "taksirle birden fazla kişinin yaralanmasına neden olmak" suçundan dava açılan birinci pilot Ender Bayraktar ve ikinci pilot İrfan Yavuz'un avukatları katıldı.

Sanık Bayraktar'ın avukatı Salim Baki, kaza neticesinde uçakta bulunan yolcuların yaralanmasına dair delil bulunmadığını belirterek, müştekilerin amacının tazminat talebi olduğunu öne sürdü.

Havalimanlarında pist kenarlarında 90 metre mesafe bulunması gerektiğini ancak Trabzon Havalimanı'nda ise bu mesafenin 53 metre olarak ölçüldüğünü savunan Baki, bu şartlar gerçekleşseydi kazanın gerçekleşemeyeceğini iddia etti.

Mesafenin başlangıçta 90 metre olsa bile zamanla aşınma nedeniyle 53 metreye düştüğünü aktaran Baki, ilgili kurumlara suç duyurusunda bulunulmasını talep ederek, müvekkilinin beraatini istedi.

Sanık Yavuz'un avukatı Hasan Özköse ise iniş gerçekleştikten sonra birinci pilotun 'Kontrol bende.' demesi gerekirken söylemediğini ama müvekkilinin söylenmediği halde birinci pilotun kontrolü aldığını fark edince kumandayı bıraktığını ileri sürdü.

Uçağın sağ motor arızası sonucu oluşan asimetrik güç sebebiyle denize doğru ivmelendiğini ve kazanın meydana geldiğini ifade eden Özköse, "O anda kaptan pilot kumandayı tutsaydı bu şekilde kaza gerçekleşmezdi." dedi.

Özköse, kaza sonrasında tüm yolculara noter huzurunda 5 bin 253 dolara tekabül eden bir ödeme yapıldığını kaydederek, kaza sonrası uçağın hidrolik sıvısı ve itfaiye köpüğünün içeri dolmasının uçağın zeminini kayganlaştığını, yolcuların kaygan zeminden dolayı düşerek yaralandığını ve kendi hatalarından yaralandıklarını savundu.

Mahkeme heyeti, cumhuriyet savcısının mütalaasını hazırlaması amacıyla duruşmayı erteledi.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
Esra Oğuzkağan Özkan tarafından
04 Haziran, 2025 17:12 tarihinde yayınlandı

Zopran’da Köy Usulü Börek Yapımı Nesilden Nesile Aktarılıyor

Karabük'ün Zopran Köyü'nde, geleneksel su böreği yapımını dört kuşaktır sürdüren Fatma Baylam, gelini ve torununa köy mutfağına ait tüm bilgilerini aktarıyor.

Köy sakinlerinden Fatma Baylam, köydeki kadınların, özellikle Kurban Bayramı gibi özel günlerde misafirlerine ikram etmek üzere geleneksel su böreğini yaptıklarını ve hazırlıklarının devam ettiğini açıkladı. Köyde 3 gün süren bayramlaşmada yaklaşık 50 kişiye yemek verdiklerini de ifade etti.

Bayram öncesinde kadınlar, köyün ünlü su böreği tarifini hayata geçiriyor. Baylam, yaptığı açıklamada, bayram sofralarının vazgeçilmezleri arasında su böreğinin bulunduğunu belirtti. Yapım aşamalarını anlatırken, 15 yufka açıldığını ve bunlardan 7 tanesinin kaynayan suyun içinde haşlandığını, ardından dikkatlice tepsiye üst üste dizildiğini söyledi. Sonrasında, arasına ilk olarak çiğ yumurta kırıldığını ve yufkaların üzerine sürüldüğünü dile getiren Baylam, üzerine ayrıca tavada pişirilmiş yumurtaların elde parçalara ayrılarak maydanozla karıştırılmasıyla iç harcının hazırlandığını aktardı. Bu hazırlıkların ardından, tepsiye 8 tane daha yufkayı yağlayarak üst üste eklendiğini, böreğin son haline getirilip fırına verilmek üzere hazırlandığını ekledi.

Fatma Baylam ve gelini Şule Baylam, geleneksel tarifle hazırlanan su böreğinin, diğer özel günlerde olduğu gibi bayramda da misafirlerin beğenisiyle ikram edileceğini belirtti. Köydeki bu gelenek, nesiller boyunca devam ederek, bayram sofralarının vazgeçilmez lezzetlerinden biri olmaya devam ediyor.

Bizi sosyal medyadan takip edin