Vergili Fransa’da Avrupa Yerel ve Bölgesel Yönetimler Meclisi’nde konuştu
12 yıldır Türkiye’yi Avrupa Yerel Yönetimler Meclisi’nde temsil eden Karabük Belediye Başkanı Rafet Vergili, yaptığı konuşmalarla Avrupalı politikacıları ve ülkeleri sallıyor. Önce, İtalyan Genel Sekreter Adayı Antenolle Valmorbida’dan Türkiye düşmanlığı yapmaması konusunda garanti isteyen Başkan Vergili, Danimarka’nın da Avrupa sözleşmesi doğrultusunda işletilmesi yasak olan stratejik madenleri hülle yoluyla işlettiğini gündeme taşıdı.
Türk delegasyonunun en kıdemli temsilcilerinden olan Karabük Belediye Başkanı Rafet Vergili yaptığı konuşmalarla Avrupalı siyasetçileri adeta terletiyor. Başkan Vergili’den ilk nasibini alan İtalyan Genel Sekreter Adayı Antenolle Valmorbida oldu. Kadın politikacının geçmişine bakıldığında başarılarla dolu olduğuna dikkat çeken Vergili; “Ancak bu kadar işinizin içerisinde Ermenistan’daki bir vakfın danışma kurulu üyesi olmanız bizi tereddüte düşürüyor. Ayrıca Ermeni soykırımı iddialarına imza attığınızı da biliyorum. Ben sizin seçilmeniz halinde çok başarılı olacağınıza inanıyorum. Ancak ben sizden; seçilmeniz halinde mevcut genel sekreter gibi Türkiye’deki Kürt politikacıları parlamentoya getirerek gündem dışı söz vermeyeceğinize, tarafsız bir şekilde meclisi yöneteceğinize, Türkiye’ye karşı önyargılı olmayacağınıza dair söz istiyorum” dedi.
Karabük Belediye Başkanı Rafet Vergili genel kurulda Danimarka raporu üzerine yaptığı konuşmada ise kuzey ülkesinin hülle yoluyla stratejik madenleri işleterek Avrupa Birliği kurallarını ihlal ettiğini iddia etti. Danimarka’nın Avrupa Birliği sözleşmesini imzalarken, Grönland ve Faroe Adaları’nı özerk göstererek anlaşma harici bıraktığına ve iki adadaki stratejik madenleri yasa dışı işlettiğine dikkat çeken Başkan konuşmasında şu görüşlere yer verdi; “Türkiye’den Milliyetçi Hareket Partisi’ne mensup bir Belediye Başkanıyım. Danimarka, Avrupa Birliği sözleşmesini imzalarken ‘Grönland ve Faroe Adaları için geçerli olmayacak’ şartı koymuştur. Kendileri Grönland ve Faroe Adaları’nın özerk olduğundan bahsetmektedir. Her iki ada da içişleri hariç dışişlerinde tamamen Danimarka’ya bağlıdır ve bu adaların daimi 2 milletvekili vardır. Özerk olması ve Avrupa şartlarına dâhil olmaması Danimarka’nın nükleer ve stratejik elementlerini dolaylı kontrol etme politikasıdır.
Grönland dünyada 5. Büyük Uranyum rezervlerine sahiptir. Ayrıca Neodimyum rezervleri mevcuttur. Neodimyum savaş uçaklarında kullanılır. Grönland ülkenin doğal kaynaklarından yararlanmak için yabancı maden arama, maden çıkartma faaliyetlerini düzenleyen bir yasa çıkardı. Bunun içinde Çinlilerde dâhil olmak üzere yabancı iş gücüne açılması da yer alıyor.
Danimarka, sosyal dampinge karşı bir yasa çıkartmasına rağmen hükümet Grönland’daki yasayı destekliyor. Çin’in tekelinde bulunan stratejik öneme sahip metallere erişimi engellenmesi yönünde Avrupa Birliğinden gelen talep Danimarka tarafından reddedilmiştir. İkisi Çinli 5 büyük firma Grönland’da çalışmalarına devam etmektedir. Danimarka, sessizce ve kapalı politikalarla nükleer güç olma yolunda ilerlemektedir.
Röportörler Danimarka Belediyelerinde örf ve adetler doğrultusunda mükemmel bir yönetim olduğundan, hiçbir dava açılmadığından bahsetmektedir. Bu oldukça sevindiricidir ama sosyal medyalarda seçim bağışları hakkında çok eleştiri mevcuttur. Gelirlerin %64’ü yerel yönetimlerin öz kaynakları ve %36’sı devlet bağışlarındandır. Belediyelerin eşit pay alması kanunlarla güvence altına alınmamıştır.
Diğer bir konu devletin atadığı valiler. Danimarka’da valiler hem il meclisine hem de il sosyal güvenlik kurumuna başkanlık eder. Valilerin il genel meclisine başkanlık etmesi Türkiye raporunda çok acımasızca eleştirilmiştir ki Danimarka raporunda buna rastlanmamaktadır. Danimarka nükleer güç olmak için şu anda bütün gücünü sarf etmekte ve dolaylı bir şekilde üretimine devam etmektedir. Bugün bu madenleri parayla satın alamayanların ileride Danimarka’yı ve Grönland’ı büyük bir çatışma bölgesi haline getireceği şüphesizdir”
Atakumlu minikler, sebze ve meyve tohumlarını toprakla buluşturdu
Samsun’un Atakum ilçesinde, Atakum Belediyesi Ataçocuk Çocuk Gelişim Merkezi’nde eğitim gören minikler, "14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü" kapsamında düzenlenen aktiflikte zerzevat ve meyve tohumlarını toprakla buluşturdu.
Etkinlikte Atakum Belediyesi Kırsal Hizmetler Müdürlüğü grupları tarafından öğrencilere bitkilerin yetişme süreci görseller eşliğinde anlatıldı. Akabinde ziraat mühendisleri eşliğinde uygulamalı olarak tohum dikimi gerçekleştirildi. Minikler, kendilerine ilişkin saksılara marul, lahana ve domates üzere zerzevat tohumları ekti.
Tohum dikme aktifliğine Atakum Belediye Lider Yardımcısı Suat Yıldız, Atakum Belediye Meclis Üyeleri Tekin Bölükbaş, Havva Kocakaya ve Metin Akar da katıldı.
Etkinlikte konuşan Atakum Belediye Lider Yardımcısı Suat Yıldız, "14 Mayıs Çiftçiler Günü hasebiyle belediyemize bağlı Ataçocuk Çocuk Gelişim Merkezi’nde çocuklarımızla birlikte tohum dikme aktifliği gerçekleştirdik. Tohumun fidana, fidanın meyveye dönüşüm sürecini anlattık. Maksadımız, 4-5-6 yaş kümesindeki çocuklarımıza etraf, ziraat ve çiftçilik şuuru kazandırmak. Tahminen de bu minik eller geleceğin ziraat ya da besin mühendisleri olacak" dedi.