Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Kozlu Müessesesinde 3 Mart 1992 tarihinde meydana gelen grizu faciasında hayatını kaybeden maden şehitleri için Karabük'ün Yenice ilçesinde anma programı düzenlendi.
Kozlu Müessesesindeki grizu faciasında Yeniceli 42 maden şehidi hayatını kaybetmişti. Maden şehitleri için Yenice'de anma programı düzenlendi. Programa Kaymakam Mehmet Abdulkadir Güvenç, Belediye Başkanı Sertaş Karakaş, ilçe protokolü ile maden şehitlerinin aileleri katıldı. Kuranı Kerim tilaveti ile başlayan programda şehitler için dualar edild Belediye Başkanı Karakaş, yaptığı konuşmada, "Kozlu Müessesesi’nde yaşanan ve 263 madencimizin hayatını kaybettiği büyük facianın yıl dönümünde, maden şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz. Bu toprakların derinliklerinden ekmek paralarını çıkarmak için yerin yüzlerce metre altına inen, alın terleriyle geçimlerini sağlayan madencilerimiz, milletimizin fedakar ve cefakar emekçileridir. Onların aziz hatıraları, bizler için daima saygıyla anılacak, unutulmayacaktır. Bu vesileyle, yalnızca maden şehitlerimizi değil; vatanımızın huzur ve güvenliği için canlarını ortaya koyan kahraman emniyet mensuplarımızı, Mehmetçiklerimizi ve tüm şehitlerimizi de rahmetle anıyoruz" dedi. Program maden şehitlerinin mezarlarına karanfil bırakılmasıyla son buldu.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Karabük İl Başkanı Vedat Yaşar, İstanbul Saraçhane'deki CHP mitinginde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ailesine yönelik yapılan hakaretlerle ilgili bir kınama açıklaması yaptı.
"Barışçıl gösteri yapan milyonlarca yurttaşı kimse birbirine karıştıramaz" diyen Yaşar açıklamasında; "Barışçıl bir gösteriyi provoke etmek için birtakım kişilerin aileye ve merhum olmuş bir anneye küfür etmesi asla ama asla kabul edilemez. Ayrıca Bunu genel Başkanımız grup toplantısında da üzerine basa basa açıkladı. Şayet, cisim atan, küfreden varsa, bizden değildir. Fakat bu küfür eden birtakım kişilerle, iradesine sahip çıkmak için İstanbul Saraçhane’de barışçıl gösteri yapan milyonlarca yurttaşlarımızı kimse birbirine karıştıramaz.Aynı kefeye koyamaz. Kimse milyonlarca yurttaşımızın haklı tepkisini algı operasyonlarıyla direnmeye yeltenmesin.
Demokrasi, seçme ve seçilme haklarını kullanacakların bilinçli karara varabilmeleri için serbestçe haberleşme olanaklarına sahip olmalarıyla gerçekleşir. İnsanların bir araya gelerek düşüncelerini birbirlerine açıklamalarını sağlayan toplantı özgürlükleri de nitelikleri gereği düşünce özgürlüğüne bağlıdır. Fakat düşünce özgürlüğü, ülkemizde iktidar tarafından ağır bir yara almıştır. Bu ağır darbeyi vuran siyasi parti mensuplarının, birkaç kendini bilmez provokatörün terbiyesizliği üzerinden milyonlarca yurttaşımızın verdiği hak ve hukuk mücadelesini değersizleştiremez.
Biz bu filmleri, aynı taktik, söylem ve davranışları daha önce Ergenekon ve Balyoz davalarında da gördük. Fakat aziz milletimizin artık sabrı taştı ve milyonlarca yurttaşımız ayağa kalktı. Partimizin 31 Mart’ta Türkiye’nin birinci parti olmasını hazmedemeyen iktidar, bu hazımsızlıklarını yargı eliyle sindirmeye çalışmışlardır. Demokrasiyi hazmedemeyerek yargıyı siyasi aparatları haline getiren iktidar, kin ve nefret siyaseti saçarak toplumu zehirlemektedirler.
Cumhuriyet Halk Partililerin ve partimiz üyesi belediye başkanlarımızın veremeyeceği en ufak hesap yoktur. Mülkiye müfettişlerinin yüzlerce incelemesinde tespit edilmeyen suç unsurları, gizli tanıkların “öyle duydum” ve “öyle söylediler” ile dolu hukuktan yoksun birtakım uydurma iddialarıyla suç unsurları oluşturulmaya çalışılmaktadır. İktidar mensuplarını hakikatleri söylemeye, dürüst davranmaya; hakkını arayan yurttaşlarımızı kriminalize etmek yerine dönüp aynaya bakmaya davet ediyorum." ifadelerine yer verdi.