blank
Avatarı
Anadolu Ajansı tarafından
03 Ekim, 2024 12:45 tarihinde yayınlandı

BonVeno mağaza sayısını 30’a çıkardı

İSTANBUL (AA) - Metro Türkiye'nin yeni girişimi BonVeno, İstanbul Caddebostan Ömerpaşa'da yeni mağazasını açarak, 30 mağazaya ulaştı.

Şirketten yapılan açıklamaya göre, BonVeno, yıl sonunda 50 mağazaya ulaşmayı hedefliyor.

Mahalle aralarında, hız ve pratiklik arayanların tercihi olan BonVeno, 30'uncu mağazasının kapılarını Ömerpaşa'da açtı.

Açıklamada görüşlerine yer verilen BonVeno Türkiye Genel Müdürü Eda Özkan, mağazalarının temel market ihtiyacının karşılanabilmesinin yanı sıra pratik yeme içme çözümleri ile mahalle aralarında farklı bir alışveriş deneyimi yaşattığını kaydetti.

Tüketiciler için alışveriş listesindeki her bir ürünü farklı bir noktadan karşılamanın, yoğun yaşanan şehir hayatını daha da yorucu hale getirebildiğini bildiklerini ifade eden Özkan, "2 bin 500'den fazla ürün çeşidi sunduğumuz BonVeno ile ihtiyaçların tek bir markette, üstelik uygun fiyatlarla bulunabilmesini mümkün hale getiriyoruz. Temel market ihtiyaçları ve yeme içme çözümlerini birleştiren yeni nesil mağazacılık anlayışımız sayesinde müşterilerimiz, alışverişlerini keyifli bir molaya dönüştürüyor." değerlendirmesini yaptı.

Özkan, ilk BonVeno mağazasının açıldığı günden bu yana gördükleri ilgiden oldukça memnun olduklarını aktararak, "Müşterilerimiz meyve sebze, taze et, donuk ürünler gibi temel gıda ürünlerine çeşitliliğin yanı sıra uygun fiyatlarla ulaşıyor. Sunduğumuz ürün kalitesinin yanı sıra güler yüzlü çalışanlar ile temiz ve düzenli bir mağazada sunduğumuz keyifli alışveriş deneyimi de müşterilerimiz tarafından çok beğenildi. Bostancı'dan Galata'ya, Tuzla'dan Beşiktaş'a, Göktürk'ten Kalamış'a, Beylikdüzü'nden Koşuyolu'na kadar İstanbul'a yayılan mağazalarımızın 30’uncusu Caddebostan Ömerpaşa'da hizmet vermeye başladı" açıklamasını yaptı.

Amaçlarının yıl sonunda İstanbul'da 50 mağazaya ulaşmak olduğuna işaret eden Özkan, "Toptancı market kimliği ile profesyonellere yönelik odağını güçlenerek sürdüren Metro Türkiye'nin kalite ve güvencesini de arkamıza alarak hızlı bir büyüme gösteriyoruz." ifadelerini kullandı.



Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
Güner ERBAY tarafından
21 Mayıs, 2025 10:03 tarihinde yayınlandı

ARI

Bugün dünya arı günüymüş. İnstagramda gördüm. Tema vakfı paylaşmış. Bu minik dostlarımız için ben de bir yazı yazayım istedim. Dostlarımız onlar bizim. Onlarsız biyolojik çeşitlilik yok dünyamıza. Bitkileri kelebeklerle birlikte tozlaştırıyorlar. Yani döllüyorlar. Onlar olmadan, besin zincirimizi korumamız mümkün olamıyor. Pek çok bitkisel yiyecek onlar sayesinde sofralarımızda yer alıyor. Bu nedenle, arıların varlığı ile yaşamımızı devam ettirebiliyoruz gerçeğini unutmamamız gerekiyor. Tüm bunlara ilaveten balları ile de besleniyor, şifa buluyoruz. Özellikle Rizenin anzer balı şifa özelliği ile öne çıkıyor Çünki bu bal masallardaki kaf dağının çiçeklerinden elde ediliyor.

Bundan birkaç sene önce bir arkadaşımla pikniğe gittik. Seneler sonra ilk defa görüşecektik. Seneler sonra derken; çok seneler sonra, yaklaşık elli falan. Tahmin etmişsinizdir mutlaka, evet, o benim çocukluk arkadaşımdı ! Bir vesileyle izini bulup aradım, buluştuk. Safranbolunun kent ormanına gittik. İkimizin de babası ormancıydı madem, ormanda buluşmak en iyisiydi. Güzel bir gündü. Çocukluk anılarımızdan bahsettik. Yedik içtik sohbetler ettik derken, bir arı geldi reçel tabağına yapıştı. Çıkamıyor bir türlü. Arkadaşım hemen arıyı aldı bir çöpe, piknik masasının üstüne koydu fakat arıcık uçamıyor. Uçamıyor çünki kanatları ve her tarafı yapışkan reçele bulaşmış. Dikkatle ve özenle birkaç kere üstüne su döktü ve arımız uçtu gitti. Aklıma hemen deniz yıldızları geldi!

Hani bir hikaye vardır. Binlerce deniz yıldızları karaya vurmuş. Adamın birisi de, deniz yıldızlarını alıp alıp denize atıyormuş. Yanına gelen başka birisi, binlerce deniz yıldızını gösterip, ne yapıyorsun dünyayı değiştiremezsin böyle demiş. Diğer adamsa denize attığı deniz yıldızını göstererek ama onun için dünya değişti yanıtını vermiş! Arkadaşım da aynısını yapmıştı, minik arının dünyasını değiştirmişti. Ben de ondan öğrendim; Dilek Yarımadası Milli Parkına gittiğimde, denize düşen arıları elime alıp, kıyıya karaya götürüyorum. Onların hayatını değiştirmiş olmakla o günüm mutlanıyor. Arıların bizleri sokmasından korkabilirsiniz belki ama korkmamıza gerek yoktur aslında. Onlar sakin durup beklediğimiz takdirde uçup giderler. Çırpınırsak tehlikede olduklarını düşünüp iğnelerini kullanırlar.Dünya arı günümüz kutlu olsun diyorum.
Sevgilerimle
Dyt. Güner Erbay

Bizi sosyal medyadan takip edin

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.