KARDEMİR ile Özçelik-İş Sendikası arasında yürütülen 17. Dönem Toplu İş Sözleşmesi süreci, sadece kazanımlar açısından değil, aynı zamanda bir işçi liderinin özverili mücadelesini ortaya koyması bakımından da tarihî bir dönüm noktası oldu. ÖZÇELİK-İŞ SENDİKASI GENEL BAŞKANI YUNUS DEĞİRMENCİ, sergilediği kararlı duruş, samimi söylemleri ve uzlaşmacı yaklaşımıyla işçinin gönlünde bir kez daha taht kurdu. Ve Türkiye Sözleşmesi olarak nitelendirilen tarihi bir sözleşmeye imza attı.
***
Aidiyetin ve Vefanın Söze Dökülmüş Hâli
40 yıla yaklaşan sendikal birikimiyle süreci büyük bir olgunlukla yöneten Değirmenci, toplu sözleşmenin çalışanlara maliyet değil, motivasyon olarak yansımasını sağladı “Kardemir’siz biz, bizsiz Kardemir olamaz” diyerek sadece bir slogan değil, yıllara dayanan emek bağının özünü ifade eden Yunus Değirmenci, işçilerle Kardemir arasındaki karşılıklı bağlılığı en yalın ve samimi haliyle ortaya koydu. Bu sözleriyle, işçinin yalnızca maaş için değil, kuruma duyduğu aidiyetle çalıştığını vurguladı.
Dahası, “Ola ki Kardemir zor günler yaşarsa, gerekirse ücretsiz çalışmaya hazırız” ifadesiyle, sendikacılığın sınırlarını aşarak adeta bir kurumsal sadakat manifestosu sundu. Bu yaklaşım, sadece bir işverenle sendika arasında geçen teknik bir müzakerenin ötesine geçerek, kurum kültürünün ve ortak kader anlayışının güçlü bir tezahürü oldu.
***
Sendikacılığın Kalbi Karabük’te Attı. Değirmenci’ye Büyük Vefa
Değirmenci'nin toplu sözleşme sürecinde sergilediği vizyoner liderlik, işçilerle kurduğu güçlü bağ ile birleşince, Karabük Şubesi anlamlı bir karara imza attı. Şu ana kadar “Merkez Baştemsilciliği” olarak bilinen temsilciliğin ismi, “Yunus Değirmenci Baştemsilciliği” olarak değiştirildi. Bu karar, sadece bir isim değişikliği değil, bir vefa göstergesi ve emeğe duyulan saygının ifadesi oldu.
Sürecin sonunda ortaya çıkan tablo, Yunus Değirmenci’nin sadece bir sendika başkanı değil, aynı zamanda bir işçi lideri olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Değirmenci, masaya alın teriyle oturdu, masadan dualarla kalktı.
***
Safranbolu’da Yangın Güvenliği ve Mühürlemeler… Bayram Öncesi Mühürlenenler, Bayram Sonrası Mühürlenenler…
Kartalkaya faciası olarak nitelendirilen yangından sonra yangın güvenliği konusunda daha ciddi önlemler alındı. Kağıt üzerinde değil de uygulama da tespitler yapılması noktasına gidildi.
Bu tabi ki her şeyden önemli olan insanların can güvenliği açısından çok önemli.
Yangın Güvenliği kapsamında Safranbolu’da birkaç işletme tam da bayram öncesi kapatıldı.
Kapatılan işletme sayısını 3 diyen var, 5 diyen var 8 diyen var. Bir netlik yok, çünkü bu konu da net ve şeffaf bir açıklama yapılmış değil Safranbolu’da…
Yine bayram sonrasında 1-2 işletmeninde aynı gerekçeyle kapatıldığı söyleniyor. Resmi açıklama yok.
Bayram sonrası aynı gerekçeyle kapatıldığı söylenilen işletmelerin neden bayram öncesi değil de bayram sonrası kapatıldığı, diğer işletmelerin ise neden bayram öncesi kapatıldığı sorgulanıyor.
Gerekçe aynı ise bayram da birilerinin iş yapmalarına mani olunduğu, birilerinin ise iş yapmalarının önünün neden açıldığı sorgulanıyor.
***
Resmi Açıklama Yapılmayınca Dedikodular Hatta İthamlar Toplumda Konuşuluyor
Bayram sonrası aynı gerekçe ile kapatıldığı iddia edilen 1-2 işletmenin seçim çalışmaları sürecinde Başkan Köse’ye destek veren isimler olduğu öne sürülerek bayram da iş yapmalarının önü açıldı diye ithama dönük eleştiriler yapılıyor.
Resmi bir açıklama olmayınca kaç işletme bu kapsamda sorunlu, kaçına mühürleme yapıldı, kaçına yapılmadı, şikayet edilip edilmemesi baskın etken mi , (Malum bir ara şikayet edilen kapatılıyor, şikayet edilmeyene dokunulmuyor gibi hilkat garibesi bir söylem dolanıyordu çünkü ortalıklarda) bayramdan sonra aynı gerekçe ile mühürlenen işletmeler var mı, varsa neden diğerleri bayram öncesi onlar bayram sonrası mühürlendi ? gibi sorulara kamuoyunu tatmin edecek ve aydınlatacak cevaplar verilmesi lazım.
Resmi ve durumu açıklayan bir açıklama olmayınca dedikodular- spekülasyonlar ve ithamlar dolaşıyor çünkü…
Şu işletme seçimde destek verdiği için es geçildi ya da bayram sonrasına bırakıldı, bu işletmeyle sorun vardı hemen işlem yapıldı gibi suçlayıcı söylemler geliştiriliyor.
Bunların önüne geçmek aslında çok basit. Bir basın açıklaması yapılarak süreç şeffaf bir şekilde kamuoyuna duyurulur, böylece herkes ne olmuş, neden olmuş öğrenir, dedikodular ve yer yer yapılan ithamlar da son bulmuş olur.
Bu kadar basit aslında.
***
KARDEMİR’de İmza Töreni Geleceğe Güven Mesajı Verdi
İsmail Demir: “Çalışanını yaşat ki, şirket yaşasın”
KARDEMİR ile Özçelik-İş Sendikası arasında yürütülen 17. Dönem Toplu İş Sözleşmesi süreci tamamlandı. Şirket genel müdürlüğünde gerçekleştirilen törende atılan imzalar, sadece ekonomik kazanımların değil, aynı zamanda ortak değerler ve güçlü bir gelecek inancının da simgesi oldu.
KARDEMİR Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir’in törende yaptığı konuşma, bir yöneticinin ötesinde, kurumsal vizyonu şekillendiren bir liderin yaklaşımını yansıtıyordu.
“KARDEMİR’in Kalbi Emekçisidir”
İsmail Demir’in, “Kardemir yarınlara güçlü bir şekilde yürüyorsa, bunun mimarı çalışanlarımızdır” sözleri, üretimin merkezine insanı koyan bir anlayışın açık göstergesi oldu. Ağır sanayinin kalbinin attığı Karabük’te, ilk günden bu yana çalışan emeğine saygı duyan bir duruşun sürdüğü net biçimde ortaya kondu.
Sözleşme Değil, Ortak Geleceğe Atılan İmza
Toplu iş sözleşmesini sadece bir metin olarak değil, bir güven protokolü olarak gören İsmail Demir, “İşveren ile çalışan omuz omuza yürümezse başarıdan söz edemeyiz” sözleriyle birlik ruhuna dikkat çekti.
Bu anlayışla şekillenen sözleşmenin ardında, çalışanların haklarının gözetildiği, yönetimin ise elinden gelen tüm fedakârlığı yaptığı bir süreç olduğu vurgulandı.
Verimliliğin Temeli Mutlu Çalışan
Demir’in “Hiçbir zaman işçinin cebinden keserek kalkınma sağlanamaz” vurgusu, KARDEMİR’in kurumsal kültüründe insan odaklı bakış açısının ne kadar güçlü olduğunu gösterdi. Bu sözlerle birlikte, çalışan mutluluğunun yalnızca bir sosyal tercih değil, doğrudan verimliliği ve başarıyı etkileyen bir unsur olduğu da ifade edilmiş oldu.
İsmail Demir’in konuşmasında dikkat çeken bir diğer yön ise; dışarıdan yapılan olumsuz yorumlara karşı içeride kurulan güçlü dayanışma ruhuydu. “Birlikte atacağımız adımlarla, KARDEMİR’i daha verimli, daha güçlü yarınlara taşıyacağız” sözleri, sadece bugünü değil, uzun vadeli hedefleri de kapsayan bir stratejiyi işaret etti.
Karabük’e ve Türkiye’ye Katkı Sürecek
İmza töreniyle birlikte verilen mesaj açıktı: KARDEMİR, çalışanlarıyla birlikte büyümeye devam edecek. Yönetim ve emekçiler arasında kurulan güven bağı, üretim kapasitesinin artmasının yanı sıra Karabük ekonomisine ve Türkiye sanayisine katkının da artacağının bir işaretiydi.
Bu sözleşme, yalnızca hakların korunması değil, aynı zamanda bir dayanışma kültürünün pekiştirilmesidir. Prof. Dr. İsmail Demir’in önderliğinde atılan bu imza, KARDEMİR’in geleceğine güvenle bakmasını sağlayan güçlü bir adımdır.
Kardemir’de artık daha umutlu, daha üretken ve daha birlik içinde bir dönem başlamaktadır…
Safranbolu’da Fazladan İmalat da Eleştiri Alıyor !
Yangın Güvenliği nedeniyle bayram öncesi – bayram sonrası mühürlenen işletmeler konusu ve daha birçok işletme olduğu onlara henüz hiç işlem yapılmamış olduğuna dair söylentilerin Safranbolu’da konuşulmasının yanı sıra fazladan imalat konusunda da aynı spekülasyonlar, yer yer ithamlar gündemde.
Yine resmi bir açıklama yok.
Safrnbolu’da kaç tane fazladan imalat konusunda sıkıntılı işletme var ? Kaçına işlem yapıldı, kaçına yapılmadı ?
Yapılana neden yapıldı, yapılmayana neden yapılmadı ?
Yıkılan neden yıkıldı, yıkılmayan neden yıkılmıyor ?
Fazladan imalat varsa herkese aynı işlem yapılmalı değil mi ?
Birileri es geçilmemeli değil mi ?
Belediyecilik eşit ve şeffaf olmalı değil mi ?
Okan KÜÇÜK’ün Tüm Yorum Haberleri İçin Burayı Tıklayınız: https://bolgeninsesigazetesi.com/author/okank