Kızılcahamam’da başlayıp Gerede’ye sıçrayan yangını söndürme çalışması sürüyor
BOLU (AA) - Ankara'nın Kızılcahamam ilçesinde otluk alanda başlayarak Bolu'nun Gerede ilçesinde ormanlık alana sıçrayan yangına müdahale devam ediyor.
Kızılcahamam ilçesine bağlı Şahinler Mahallesi'nde dün öğle saatlerinde otluk alanda çıkan ve Gerede ilçesindeki ormanlık alana sıçrayan yangını söndürmek için çalışma yürütülüyor.
Alevleri söndürme çalışmalarına 4 helikopter 23 arazöz ile 158 araç ve iş makinesi destek veriyor.
Bölgede görev yapan 561 personel ile yangının söndürülmesi için havadan ve karadan müdahale sürüyor.
Rüzgarın da etkisiyle kısa sürede yayılan yangın nedeniyle dün, Demirler ve Kavacık köylerinde başta yaşlılar, kadınlar, çocuklar ve engelli bireyler olmak üzere 123 kişi tedbir amaçlı tahliye edilmişti.
SON İSTANBUL DEPREMİ VATANDAŞLARI KÖYLERİNE GİTMEYE ZORLADI.
Dedelerimizin., büyük büyük Dedelerimizin kavimler halinde yaşamış oldukları kırsal yaşam alanlarına KÖY denir.
60’LI VE 70’Lİ kuşaklar köyün ne kadar değerli olduklarını iyi bilir.
Daha sonraki kuşaklar ise Köyü gereksiz bir yer olarak görürler.
Ama şunu bilmezler ki gün gelir o ata toprakları çok değerli olur.
Bu son deprem bize bunu gösterdi.
Ve onun içindir ki köyler artık eski değerlerini kazanmaya başlamış gözüküyor.
*
Köyün en güzel yeri neresidir? diye söylesem HARMAN dır dersiniz.
Çocukluğumuz da çok giderdik ata topraklarımıza,
Dört gözle hasretle beklerdik hafta sonu köye gidebilmek için...
Güz zamanı Harman da öküzlerle atlarla tüven sürülürdü bizlerde tüvenlerin üstüne oturur buydağın samandan ayrılmasını seyrederdik.
NE GÜZELDİ O GÜNLER..
ANLATIMAZ YAŞANIR DERLER YA...
*
Geçtiğimiz bayram köyleri biraz dolaştım kendi köyüme de gittim.
En çok dikkatimi çeken köyler de ve köyümüz de o eski ahşap evlerden o kerpiç evlerden artık eser yoktu.
Yeni yeni binalar yapılmış her taraf olmuş betonarme
Köyler köylük ’ten çıkmış yani
Şehirlerde yaşayanlar biraz parası olanlar o eski evleri yıkıp yerlerine beton evler kondurmuş o köyün estetiğinde, güzelliğinden eser yoktu sadece bizim köy için değil diğer köylerde de durum farklı değil.
O eski köyümüzden artık eser kalmamıştı.
*
Şimdiki köyler de;
O ahır kokulu evler var mı? YOK...
Bahçe ve Bostan işleri var mı? YOK...
Her evin altında inekler, keçiler, atlar eşekler var mı? YOK…
Tarlada ekin ekmek var mı? YOK...
Köy Taş Fırınlarında Çörek ve Göbü yapmak var mı? YOK
KÖY odaların da ihtiyarların toplanıp eğlenceler yapılması var mı? YOK
Köyde öküzlerle kağnı arabaları ile saman taşımak var mı? YOK...
Horoz ve tavuk beslemek var mı? YOK...
Hatta tavuk yüzünden komşu kavgaları bile YOK...
DAHA NELER? NELER?
Biz bu değerlerimizi kaybettik.
NE OLACAK ŞİMDİ?
Yeni yetişen nesil köy yaşantısını bilmiyor.
Eski nesiller de yaşlandı artık.
Bu genç nesillere kim öğretecek bu yaşantıyı
*
Şu anki neslin yaptığı tek şey var
Eski ahşap evleri yıkmak!..
Köye gelen manav arabasından ekmek almak,
sebze ve meyve almak bunlarla beslenmek.
Tereyağını, yumurtasını sütünü etini şehre inince marketten almak.
BEN KÖYDE YAŞIYORUM MU DİYECEĞİM?
Devletimizin ve büyüklerimizin bu konuya el atması gerekir.
Köye yerleşecek misin ilk önce AHŞAP EV YAPACAKSIN
Devlet bu konuda üzerine düşen Ağaç desteğini vermesi gerekir
Ahşap ev yapanlara şart getireceksin ki Tarım ve hayvancılık yapacaksın diye
O evin mutlaka bir ineği olacak, bahçesinde tavukları olacak,
Bahçe ve bostan işlerini mutlaka yapacak
Ekip biçeceği tarlası olacak
Buna benzer konularda devlet desteği olursa o köy yaşantılarımız tekrar geriye gelir.
Yoksa ne ekonomi düzelir, ne köyler düzelir nede şehirler düzelir!..
Bu şekilde devam ederse hayat yaşanmaz hale gelir herhalde…