Bölgenin Sesi Gazetesi tarafından
24 Ocak, 2021 21:39 tarihinde yayınlandı
A+ A-

Sokak Hayvanları İçin Bir Araya Geldiler

Kış şartları ve Covid-19 kısıtlamaları sokak hayvanlarını zor durumda bırakırken, Safranbolu ilçesinde Kaymakamlık, Belediye ve DASKUT sokak hayvanları için bir araya geldi Safranbolu Kaymakamlığı, Safranbolu Belediyesi ile Doğal Afet ve Sağlık Arama Kurtarma Deneği (DASKUT) Karabük İl Temsilciliği tarafından kış ayı olması ve sokağa çıkma kısıtlaması nedeniyle yiyecek bulmakta zorlanan sokak hayvanlarına yiyecek bırakıldı. Safranbolu Belediyesi ekipleri ile DASKUT üyeleri tarafından ilçeye bağlı Ovacuma köyü bölgesinde bulunan sokak hayvanları için hazır mama ve et bırakıldı. Rahatsız olan bir sokak köpeği de uyuşturucu iğne ile bayıltılarak belediye ekipleri tarafından Sokak Hayvanları Barınma ve Rehabilitasyon Merkezine götürülerek tedavi altına alındı. DASKUT Karabük Temsilcisi Mehmet Kımır, İhlas Haber Ajansı muhabirine yaptığı açıklamada, gönüllü olarak bu zor günlerde sokak hayvanlarına destek olduklarını söyledi. DASKUT’un Karabük’te yeni kurulduğunu aktaran Kımır, “DASKUT olarak Karabük ve ilçelerinde arama ve kurtarma faaliyetlerini organize edeceğiz. Tüm eğitimler genel merkez tarafından aldıktan sonra arama kurtarma elemanı olarak görev yapacağız. Bu zaman zarfında boş durmayıp sokak hayvanlarını besleme faaliyetinde bulunuyoruz. Safranbolu Kaymakamlığının talebiyle Safranbolu Belediyesi ve DASKUT üyeleri olarak Ovacuma köyünde sokak hayvanlarını besleme faaliyetini yerine getirdik” dedi. Karabük’te 23 üyeleri olduğunu vurgulayan Kımır, “5 arazi aracımız mevcut. Türkiye çapında DASKUT en büyük motorize ilk yardım ve arama kurtarma faaliyetini uyguluyor. Son olarak İzmir’de yaşanan deprem faaliyetinde 11 araç ve 29 personelle AFAD koordinasyonunda olaya müdahale etti. İnşallah burada böyle bir afet durumu olmaz ama olduğunda da burada ve çevre illerde arama kurtarma olarak faaliyette bulunacağız” diye konuştu. DASKUT olarak her hafta bu tür faaliyetleri uyguladıklarını belirten Kımır, şunları kaydetti: “Kısıtlamalar olduğu için cumartesi ve pazar sokak hayvanlarını besleme faaliyetini üyelerimizle birlikte gerçekleştiriyoruz. Veteriner ve hayvan sevenler mama ve yiyecek desteğinde bulunuyorlar. Elde ettiğimiz yiyecekleri gönüllülerimizle birlikte sokak hayvanlarını besliyoruz. Ayrıca rahatsız olan sokak hayvanlarını da Safranbolu Belediyesi Sokak Hayvanları Barınma ve Rehabilitasyon Merkezine bırakıyoruz. Onlarda gerekli tedaviyi uyguladıktan sonra alındığı yere bırakıyoruz.” “Yardımsever bir halkız ancak koordine edilmediği sürece ulaşım yönünde sıkıntı yaşıyoruz” diyen Kımır, “Yardımsever dernekler var onlara ulaşırlarsa, mama ve maddi yardımda bulunabilirler. Karabük’te çok sayıda gönüllü gruplar var, bir şekilde ihtiyaç durumundaki sokak hayvanlarına yardımda bulunuyorlar” ifadelerine yer verdi.
Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
İhlas Haber Ajansı tarafından
15 Mayıs, 2025 11:11 tarihinde yayınlandı
A+ A-

“Hidrometeorolojik Afetlere Karşı Kentsel Dirençlilik” Çalıştayı Gerçekleşti

Prof. Dr. Küçük: "Sel, taşkın, fırtına, kuraklık ve heyelan gibi afetler, ülkemizi her geçen gün daha fazla etkiliyor"

Kastamonu Üniversitesi’nde "Hidrometeorolojik Afetlere Karşı Kentsel Dirençlilik" çalıştayında konuşan Kastamonu Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ömer Küçük, sel, taşkın, fırtına, kuraklık ve heyelan gibi afetlerin Türkiye’yi her geçen gün daha fazla etkilediğini belirterek, bunun için afetlere karşı dayanıklı yapıların, sağlam düşünce yapılarıyla kurulabileceğini kaydetti.

Kastamonu Üniversitesi İç Su ve Deniz Balıkları Üretim Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından 14-16 Mayıs 2025 tarihleri arasında düzenlenen "Hidrometeorolojik Afetlere Karşı Kentsel Dirençlilik" başlıklı çalıştay, Merkez Kütüphane Sezai Karakoç Salonu’nda açılış töreniyle başladı. Afetlere karşı dirençli şehirler oluşturma hedefiyle düzenlenen çalıştay; bilim insanları, uzmanlar ve ilgili kurum temsilcilerini bir araya getiriyor. Üç gün sürecek etkinlik, kentsel alanlarda meydana gelebilecek hidrometeorolojik afetlere karşı daha dayanıklı yapılar ve sistemlerin geliştirilmesine yönelik bilimsel ve teknik katkılar sunmayı amaçlıyor.
Çalıştay, Kastamonu Valiliği, Tarım ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü 10. Bölge Müdürlüğü, Kastamonu İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü (AFAD), Kastamonu Doğa ve Milli Parklar Şube Müdürlüğü, Bozkurt Belediyesi, Türk Kızılayı Kastamonu Şubesi ve Türk Hava Yolları Kastamonu Müdürlüğü gibi birçok paydaş kurumun desteğiyle gerçekleştiriliyor. Etkinliğin koordinatörlüğünü ise Kastamonu Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Bekir Taştan üstleniyor.

"Afetlere karşı dayanıklı yapılar, sağlam düşünce yapılarıyla kurulur"
Öğrencilerin verdiği konser sonrası başlayan çalıştayda konuşan Kastamonu Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ömer Küçük, iklim değişikliğinin artık uzak bir tehdit değil, hayatın merkezinde yer alan bir gerçeklik olduğunu belirtti.
Sel, taşkın, fırtına, kuraklık ve heyelan gibi afetlerin Türkiye’yi her geçen gün daha fazla etkilediğini söyleyen Prof. Dr. Küçük, "2021 yılında Bozkurt’ta yaşadığımız o elim sel felaketi, sadece bir doğa olayı değil; aynı zamanda bir uyarı, bir dönüm noktasıydı. Bugün bu salonda bir araya gelişimiz, o uyarıyı dikkate aldığımızın ve bu süreci bilgiyle, bilimle ve birlikte akılla dönüştürmeye kararlı olduğumuzun bir göstergesidir. Türkiye’nin dört bir yanından kıymetli akademisyenler, bilgilerini, deneyimlerini ve vizyonlarını bizlerle paylaşmak üzere buradalar. Bu ulusal iş birliği, afetlere karşı geliştirilecek çözüm önerilerine çok katmanlı ve çok sesli bir bakış kazandıracaktır. Afetlere karşı dirençli şehirler, yalnızca sağlam yapılarla değil, sağlam düşünce yapılarıyla kurulur. Bu yapı, bilimsel öngörüyle, disiplinler arası yaklaşımla, toplumsal farkındalıkla ve kurumsal dayanışmayla inşa edilir ve şunu büyük bir memnuniyetle söyleyebilirim ki: Kastamonu, bu bütüncül yapının kurulabileceği nadide şehirlerden biridir. Üniversite olarak, bu süreçte hem akademik çalışmalarla hem de yerel paydaşlarımızla yürüttüğümüz projelerle aktif ve sorumluluk sahibi bir rol üstleniyoruz. Bugünkü çalıştayda, geçmiş afetlerden öğrendiklerimizle, geleceğe dair daha hazırlıklı olmanın yollarını konuşacağız. Dirençli şehirler, bilgiyi paylaşan, birlikte düşünen insanların elinde yükselir. Bugün atılacak her adım, yarının daha güvenli ve sürdürülebilir şehirleri için değerli bir yapı taşı olacaktır" dedi.

"Riskleri en aza indirmek için dirençli şehirler kurmalıyız"
Vali Yardımcısı Aydın Ergün de, 21. yüzyılda iklim değişikliği ve artan nüfus nedeniyle kentlerin doğayla uyum sağlayamamasının pek çok afete zemin hazırladığını belirtti.
Sadece müdahaleye değil, aynı zamanda afetlere öncesinden hazırlıklı olmaya, riskleri en aza indirmeye ve dirençli şehirler kurmaya odaklanmak gerektiğini vurgulayan Ergün, sel, fırtına, kuraklık, aşırı sıcaklıklar ve orman yangınları gibi iklim temelli afetlerin artık daha sık ve daha ağır sonuçlarla karşılarına çıktığını belirtti. Vali Yardımcısı Ergün, "2000-2019 döneminde yaşanan afet sayısı, 1980-1999 dönemine göre neredeyse iki katına çıkmıştır. Bu afetlerin en büyük etkisi ise altyapısı kırılgan, hazırlık düzeyi düşük olan kentlerde görülmektedir. Küresel ısınmanın etkisiyle; buzulların erimesi, deniz seviyelerinin yükselmesi, su kaynaklarının azalması, tarımsal verimliliğin düşmesi gibi sonuçlar, milyarlarca insanın yaşamını doğrudan tehdit etmektedir. Özellikle kıyı ve nehir kenarında kurulu kentler, sel ve taşkın gibi hidrometeorolojik afetlerle daha fazla karşı karşıya kalmaktadır. Ne yazık ki Kastamonu olarak bizler de bu afetlerin acı sonuçlarına yabancı değiliz. 2021 yılında ilimizin Bozkurt, Abana ve Çatalzeytin ilçelerinde yaşanan büyük sel felaketi, hafızalarımızda derin izler bırakmıştır. Bu yaşananlar bize, afetlere karşı yalnızca müdahale değil, öncesinde hazırlık, dirençli şehirler inşa etme ve riskleri minimize etme vizyonunun ne denli hayati olduğunu göstermiştir" şeklinde konuştu.

"Dirençli şehirler, ortak sorumlulukla inşa edilir"
AFAD İl Müdürü Dr. Suat Tüfekçi ise, iklim değişikliğinin etkilerine en açık alanların başında kentlerin geldiğini vurgulayarak, yoğun nüfus, altyapı yetersizlikleri ve doğal kaynakların aşırı kullanımının şehirleri savunmasız bıraktığını ifade etti. Geleceğin en büyük sorunların birisi olacak olan hidrometeorolojik afetlere kentlerin dirençli hale getirmek zorunda olduklarını kabul etmek zorunda olduklarını söyleyen Tüfekçi, "Yeşil alanların artıracağız, dayanıklı altyapı sistemleri inşa edeceğiz, erken uyarı sistemleri ve kriz planlarını ortaya koyacağız. Toplumsal farkındalığı ve katılımı artıracağız. AFAD Başkanlığımız koordinesinde 81 ilimizde risk planlaması yaklaşımı doğrultusunda İl Risk Azaltma Planları hazırlanmış ve hayata geçirilmiştir. İlimizde de yine üniversitemizde 2 gün süren çalıştay sonucunda Kastamonu İl Risk Azaltma Planı hazırlanmış ve hayata geçirilmiştir. Bu kapsamdan toplam 2 amaç 10 hedef ve 211 eylem belirlenmiştir. Belirlenen 4 afet türünden birisidir. Bunlardan biriside hidrometeorolojik ve iklim değişilikliği kaynaklı afet riskleridir. Bu konuda 91 eylem belirlenmiş ve eylemlerin yüzde 72’si tamamlanmıştır. İlimizdeki temel risklerin bu kapsamda yüzde 50’ye yakını iklim değişikliği ile ilgilidir" diye konuştu.
Kentsel dirençliliğin bu sorunlara çözüm sunabileceğini belirten Tüfekçi, "Bireylerden kamu yöneticilerine, akademisyenlerden şehir plancılarına kadar herkes bu sürecin aktif bir parçası olmalı. Bu amaçla yarının nesilleri için dirençli şehirler kuracağız, dirençli şehirlerde yaşayacağız"
dedi.

"Afet yönetimi ile bilimsel bilgi arasında köprü kurmalıyız"
Kastamonu Üniversitesi İç Su ve Deniz Balıkları Üretim Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü aynı zamanda Coğrafya Bölümü Başkanı Prof. Dr. Ekrem Mutlu da, çalıştayın bilimsel, teknik ve yerel bilgiyi afet risklerini azaltma doğrultusunda bir araya getirmeyi hedeflediğini belirtti. Son 30 yıla dönüp baktıklarında İzmir’de, Bartın’da, Zonguldak’ta, Kastamonu’da, Giresun’da, Trabzon’da ve Rize’de yaşanan sel felaketlerinde 149 kişinin hayatını kaybettiğini söyleyen Mutlu, "Bu sel felaketleri hepimizi çok üzmüştür. Bizlere hepimizin daha çok çalışmamız gerektiğini ve kentsel dirençlilik noktasında toplumumuzu daha bilinçli olması zaruriyetini bir kez daha ortaya koymuştur" diye onuştu.
Üniversitenin araştırma misyonu doğrultusunda, bilimsel bilgi ile afet yönetimi arasında güçlü bir köprü kurulmasının önemine değinen Prof. Dr. Mutlu, Karadeniz Bölgesi’nde son yıllarda yaşanan sel ve heyelan olaylarından çıkarılacak derslerle daha dirençli yapılar inşa etmenin yollarının bu çalıştayda tartışılacağını vurguladı.
Konuşmaların ardından çalıştayın düzenlenmesine katkı sağlayan kişi ve kurumlara teşekkür belgeleri takdim edildi.

İlk gün bilimsel sunumlarla tamamlandı
Programın devamında Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Ümran Kömüşcü, "İklim Değişikliği Nedenleri ve Batı Karadeniz’e Etkisi" başlıklı sunumunu gerçekleştirdi. Ardından İstanbul Üniversitesi’nden Prof. Dr. Hüseyin Turoğlu, "Sel-Taşkın Tehlikesine Karşı Dirençlilik Perspektifinde Bozkurt (Kastamonu)" başlıklı çalışmasını katılımcılarla paylaştı.
Çalıştayın ikinci gününde Cemil Meriç Salonu’nda teknik sunumlar ve kentsel dirençlilik oturumları gerçekleştirilecek; afetlere karşı stratejik yaklaşımlar detaylı şekilde ele alınacak.
Etkinliğin son günü olan 16 Mayıs’ta ise katılımcılar, 2021 yılında büyük bir sel felaketine sahne olan Bozkurt-Abana bölgesine düzenlenecek teknik gezi kapsamında afet alanlarında yerinde incelemelerde bulunacak.

Bizi sosyal medyadan takip edin

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.