25 Ocak, 2016 08:38 tarihinde yayınlandı /Güncelleme: 05.10.2024 08:15
Bu Yazıyı Paylaş
veya linki kopyala
Her Telden (25.Ocak.2016)
VALİ SAYIN ORHAN ALİMOĞLU,BÜROMUZA BİR NEZAKET ZİYARETİNDE BULUNDU VE UZUN SÜRELİ SOHBETİMİZ..
Geçtiğimiz Cuma günü Vali Sayın ORHAN ALİMOĞLU Gazetemiz Bürosuna bir nezaket ziyaretinde bulundu ve çok keyifli bir sohbetimiz oldu,çok yararlandığımız bir sohbet oldu..
Vali Sayın ORHAN ALİMOĞLU Kültürel birikimi müthiş bir insan.
Masamızın üzerinde ki kitaplardan MESNEVİ dikkatini çekti Vali Sayın ORHAN ALİMOĞLU’NUN,okuyor musun diye sordu,bizde içimize bir darlık geldiğinde,sıkıntılı bir durumumuzda bir süre okuyup rahatladığımızı anlattık.
Sayın Vali Mevlana Celaleddin Rumi başta olmak üzere,birçok dil ehli,fikir ehli,kültür/kanaat ehli insandan örnekler verdi,deyişler dile getirdi ve gerçekten çok/çok yararlandığımız bir sohbet oldu..
Osmanlı Döneminden,O Dönem Yönetiminin çeşitli dini,etnik gruplara yaklaşımının olumlu olmasından İmparatorluğun yüzyıllarca devam ettiğinden söz etti,örnekler verdi.
Bizde kendisine MESNEVİ ile kendimizde çok ciddi değişimler yaşadığımızı anlattık ve daha önce bize yönelik aslı/astarı olmayan,yalan yanlış bir dizi iftira niteliğinde eleştirilere cevap vermeye çalışırdık,artık gülüp/geçiyoruz,yolunda bilgiler verdik.
Hazreti Mevlana’nın “BİZİ BİLEN BİLİR-BİLMEYEN KENDİ GİBİ BİLİR..” sözünü “EDEPLİ EDEBİNDEN SUSAR-EDEPSİZ BEN SUSTURDUM SANIR..” sözünü REHBER edindiğimizi anlattık.
Gerçekten müthiş keyifli bir sohbet oldu..
Vali Sayın ALİMOĞLU’NUN kültürel düzeyine erişmek zor..
Müthiş bir kültürel birikimi,insani yanı var..
KARDEMİR “BELKİ DE TARİHİNİN EN KARANLIK GÜNLERİNE DOĞRU YELKEN AÇTI VE YÖNETİMİN GELECEĞİ..”
KARDEMİR belki de “TARİHİNİN EN KARANLIK GÜNLERİNE DOĞRU YELKEN AÇTI…” olayın bu noktasında YÖNETİM İÇİ BİR SIKINTI OLDUĞU Kamuoyu’na yansıdı..
1 KASIM ÖNCESİNDE BAŞLAYAN BİR SIKINTI VAR..
Aslında 1 KASIM öncesinden de çok önceleri yaşanan bir olayın yansıması yaşandı,Karabük’e 3 Kişilik bir CHP Milletvekili Heyeti gelmiş ve KARDEMİR’İ gezmek istemişti..
KARDEMİR’E ALINMADILAR,GİRMELERİNE İZİN VERİLMEDİ..
1 KASIM Genel Seçimleri öncesinde de,SİYASETİN KARDEMİR’E GİRİP/GİRMEMESİ noktasında sorunlar yaşandı ve bu sorun bir Yönetim Kurulu Üyesi’ne maledildi gibi bir hava doğdu.
O SIRADA KARDEMİR’E ALINDIĞI İDDİA EDİLEN yeni işçiler,yeni elemanlar olayın üzerine adeta TÜY DİKEN gelişmeleri tetikledi ve gerek SİYASİ İRADE DE,gerekse KARDEMİR Yönetiminde önemli reaksiyonlar baş gösterdi.
Şimdi,KARDEMİR Yönetim Kurulu içinde de bir kopukluk olduğu Kamuoyu’na yansıdı,Yönetim Kurulu’nda İSTİFA veya GÖREVDEN ALINMA gibi bir dizi konu üzerinde durulduğuna ilişkin görüşler,bilgiler sızdırılıyor..
KARDEMİR TARİHİNİN EN SORUNLU GÜNLERİNİ YAŞIYOR..
Kamuoyu’na sızan bilgiler bu yönde..
“CEVHERDEN ÜRETİM YAPAN TESİSLER PARA KAZANIYOR,KARDEMİR NEDEN ZARAR EDİYOR..” YOLUNDA SÖZLER..
Siyasi kulislerden,Siyasetçilerden iyi haber alan çevreler,Basın Mensupları,BİR BAKAN’A ATFEN çok önemli bir görüşün dile getiriyorlar ve iddiaya göre O Bakan “CEVHERDEN ÜRETİM YAPAN TESİSLER PARA KAZANIYOR,KARDEMİR NEDEN ZARAR EDİYOR..” şeklinde görüşler açıklamış.
BAKAN BEYİN BU GÖRÜŞÜ ÇOK/ÇOK ÖNEMLİ..
O zaman KARDEMİR YÖNETİMİ’NİN tamamına ve Profesyonel kadroya dikkat etmek gerekir,KARDEMİR’İN bir/iki kişi yüzünden zarar etmesi mümkün değildir elbet.
KARDEMİR Yönetimi ve Profesyonel kadrosu yetersiz demektir..
“CEVHERDEN ÜRETİM YAPAN TESİSLER PARA KAZANIYOR,KARDEMİR ZARAR EDİYORSA..” o zaman duruma daha geniş bir perspektiften bakmak gerekmez mi..?
2015 Yılı Bilançoları henüz Kamuoyu’na yansımadı..
Ancak ; YÜKLÜ BİR ZARAR BEKLENTİSİ HAKİM..
Eğer bir Sayın Bakan “CEVHERDEN ÜRETİM YAPAN TESİSLER PARA KAZANIYOR,KARDEMİR NEDEN ZARAR EDİYOR..” gibi bir görüşü dile getiriyorsa,o zaman ÇOK KÖKLÜ ÖNLEMLER alınacak anlamı çıkmaz mı..?
Diyoruz ya,KARDEMİR çok sıkıntılı günler geçiriyor..
KARDEMİR ÇALIŞANLARINDA ÇOK CİDDİ BİR TEDİRGİNLİK VAR VE TELEFON EDENLER ; “ÜCRETSİZ İZİN OLUR MU..?”
KARDEMİR’DE Çalışan kardeşlerimizle zaman/zaman görüşüyoruz,yolda/izde karşılaşıyoruz görüşüyoruz,ayrıca telefonla arayan kardeşler oluyor..
KARDEMİR ÇALIŞANLARINDA MÜTHİŞ BİR TEDİRGİNLİK VAR.
Kamuoyu’na yansıyan “ÜCRETSİZ İZİN OLABİLİR..” şeklinde ki haberler KARDEMİR çalışanlarını müthiş tedirgin ediyor ve bunun olup / olmayacağı hakkında bilgi almaya çalışıyorlar..
KARDEMİR EKONOMİK ANLAMDA SIKINTI YAŞIYOR herhalde ve buna ilişkin Kamuoyu’na yansıyan haberler var,eğer böyle bir sıkıntı yaşanıyorsa sonuçları elbet Karabük açısından hoş bir durum çıkartmaz ortaya.
Dün bir grup KARDEMİR işçisi ile karşılaştık,ayak üzeri sohbet ettik ve “ABİ SENDİKADAN HİÇBİR HABER,HİÇBİR BİLGİ GELMİYOR.EN AZINDAN BÖYLE SÖYLENTİLER VAR DOĞRU DEĞİLDİR,İNANMAYIN GİBİ BİR AÇIKLAMA BİLE YOK..” dediler..
SENDİKADAN BİLGİ GELMİYOR olayında ısrar ettiler..
Bir işçi kardeşimiz “ABİ EĞER KARDEMİR ZARAR EDİYORSA,HİÇ SUÇU/GÜNAHI OLMAYAN KESİM BİZ İŞÇİLER.ÜRETİYOR ,ÜZERİMİZE DÜŞENİ DÖRT/DÖRTLÜK YERİNE GETİRİYORUZ..BİZİM NE SUÇUMUZ VAR..” dedi.
Diğer işçilerde o arkadaşlarını onayladılar..
Karabük sıkıntılı bir sürece doğru yuvarlanıyor..
Bunun FATURASI ELBET BİR YERLERE ÇIKAR,ama nereye..!!
“ÇİN HALK CUMHURİYETİNDEN GELEN UCUZ DEMİR ÜRÜNLERİ SEKTÖRÜ PERİŞAN EDİYOR..” YOLUNDA Kİ SÖZLER..
İki/üç gün önce KARDEMİR noktasında çok etkili bir isim aradı ve yaşanan olaylar hakkında birçok bilgiler verdi “ÇİN,ÜLKEMİZ DEMİR ÇELİK SEKTÖRÜNÜ PERİŞAN EDİYOR..” dedi.
“ONLARIN SATTIĞI FİYATA,BİZ KARDEMİR’DE ÜRETEMİYORUZ,ÜRETİM MALİYETİMİZ ONLARIN SATIŞ FİYATINDAN DAHA YÜKSEK..” şeklinde bilgiler verdi.
SİYASET KURUMU ile temas kurmaya çalıştığını/çalıştıklarını anlattı ve “EĞER SIKINTILAR VARSA,BUNLARI ÇÖZERİZ.ZATEN BU ANLAMDA ÇÖZÜM ÖNERİMİZİ İLGİLİLERE İLETTİK..” şeklinde bilgiler verdi.
“KARDEMİR,KARABÜK’ÜN OLMAZSA/OLMAZI.ALLAH KORUSUN KARDEMİR’İN BAŞINA KÖTÜ BİRŞEY GELİRSE HEPİMİZ ALTINDA KALIRIZ.HEPİMİZ BUNUN VEBALİNİ ÇEKERİZ..” şeklinde görüşler dile getirdi.
“OLAY KÖTÜ BİRŞEY AŞAMASINA KADAR DAYANDI MI..?” diye sorduk “BU SEKTÖRÜN YAPISI BÖYLE,ŞALTERİ İNDİRİP ÜRETİME ARA VERDİK DİYEMEZSİNİZ Kİ.ZARAR SÜRER,BİR YERDE TIKANIRSINIZ..” yolunda bilgiler verdi..
Bir sözü dikkatimizi çekti “BU VEBALİ KİMSE ÖDEYEMEZ..” sözü..
Doğru YÜZBİNLERCE İNSANIN VEBALİ,GELECEĞİ VAR..
YEŞİL MAHALLEDE BULUNAN VE MÜLKİYETİ KARABÜK BELEDİYESİ’NİN OLAN BİNA VE YAPILACAK OLAN MASRAF..
Mülkiyeti Karabük Belediyesi’nin olan Yeşil Mahallede ki bina KARABÜK VALİLİĞİNE verilecek,bina önce Hazineye devir edilecek oradan da Valilik olarak kullanımı sağlanacak.
BİNA YILLARDIR KULLANILMIYOR..
TABANINDA 10-15 SANTİM KADAR SU OLDUĞU SÖYLENİYOR..
Dileriz temelleri yıpratmamıştır..
BİNANIN KULLANIMI İÇİN BÜYÜK MASRAF GEREKİYOR..
Bu masrafı Karabük Belediyesi mi yapacak,yoksa TIP FAKÜLTESİ için KARABÜK ÜNİVERSİTESİ’NE tahsis edildiği için,masraflar ÜNİVERSİTEDEN Mİ istenecek..?
HER NEYSE ARTIK..
Geçtiğimiz gün Büromuza bir nezaket ziyaretinde bulunan Vali Sayın ORHAN ALİMOĞLU’NA bir ara sorduk olayı,baktık Vali Sayın ALİMOĞLU bu tür iş konularına girmek istemiyor,ziyaretini sohbet bağlamında tutuyor,bizde üstelemedik.
Dün MEDİKAR Hastanesinde ki bir ziyaretten dönerken,baktık O BİNA İÇİNDE TAMİRAT/TADİLAT başlamış ve dileriz kısa süre içinde biter ve VALİLİK O BİNAYA taşınır..
Bilindiği gibi KARABÜK BELEDİYESİ DE yeni binasına taşındı,şimdi merak edilen husus,eski BELEDİYE BİNASININ ne yapılacağı ve nasıl değerlendirileceği.
ESKİ BİNA BAKALIM NASIL KULLANILACAK..?
“ÖĞRENCİ YURDU YAPILSIN..” DİYEN BİLE VAR
Yakında belli olur..
KARABÜK ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ DEKANLIĞI GÖREVİNE,ASALETEN ATAMA ÇOK İŞİ ÇÖZMEZ Mİ DERSİNİZ..?
KARABÜK ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ’NİN asaleten atanmış Dekanı yok,geçici görevle atanan Prof.Dr.Sayın ABDURRAHMAN EKSİK bu işi geçici görevlendirme ile yürütüyordu.
SANIYORUZ DEKANLIĞI BIRAKTI/BIRAKACAK.
Zira KARABÜK ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ve TIP FAKÜLTESİ Hastanesi,adeta bir sorunlar yumağı ve bırakın haftanın bir günü Karabük’e gelip bu sorunları çözmeyi,her saat Karabük’te görevin başında olsanız,yine zor.
Prof.Dr.Sayın ABDURRAHMAN EKSİK Karabük’ün çocuğu ve öyle olduğu için olayın önünü tıkamamak adına geçici görevi bırakmışta olabilir ve böyle yaptı ise kendisine şükran duymak gerekir.
KBÜ Şirinevler Hastanesi’nde birçok PROFESÖR ÜNVANLI Hekim görev yapıyor ve bunların içinden,BİRKAÇI SÜREKLİ Karabük’te ikamet ediyorlar..
DİĞERLERİ KISA SÜRE KALIP GİDİYORLAR..
KBÜ Şirinevler Eğitim/Araştırma Hastanesi,eğer YALNIZCA EĞİTİM/ARAŞTIRMA olayında kullanılabilse,ÜLKE GENELİNDE ses getirecek işlere imza atacak gibi görünüyor.
Ancak AFİLASYON diye adlandırılan DEVLET Hastanesi görevi ile de meşgul olması HASTANEYİ DÜZENSİZ hale getiriyor,ne yazık o hale getiriyor..
O NEDENLE KARABÜK’E DEVLET HASTANESİ ŞART..
Mutlaka bir DEVLET HASTANESİ olmalı Karabük’te.
Bakın SAFRANBOLU DEVLET Hastanesi ne güzel hizmet veriyor..
Karabük’e DEVLET HASTANESİ ŞART artık..
KARDEMİR GİRİŞİNDE BULUNAN KARAYOLU GÖBEĞİNE YENİ DÜZENLEME VE KARAYOLLARININ ÇALIŞMASI..
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Karabük Milletvekili Sayın MEHMET ALİ ŞAHİN geçtiğimiz günlerde,çok önemli bir girişimlerinden söz etti.
“KARDEMİR GİRİŞİ DÜZENLENECEK..” dedi.
KARAYOLLARI Genel Müdürü,daha önce Kastamonu Bölge Müdürü olarak görev yaptığı için bu Yöreyi yakından bilen bir Bürokrat ve KARDEMİR girişini de iyi biliyor elbet.
Sayın MEHMET ALİ ŞAHİN “KARABÜK TRAFİĞİNDE Kİ ARAÇ SAYISI SON 10 YIL İÇİNDE,28 BİN SAYISINDAN 60 BİN SAYISINA ULAŞMIŞ BULUNUYOR.MUTLAKA YENİ ÖNLEMLER ALMAMIZ LAZIN.YOKSA TRAFİK SIKIŞIKLIĞI OLUR..” anlamında konuştu
Bu yönde bilgiler verdi.
Bu konuyu TBMM Çalışmaları sırasında Karabük Milletvekili Prof.Dr.Sayın BURHANETTİN UYSAL ile paylaştıklarını ve Karabük’ün geleceği için BU KAVŞAKTA esaslı düzenleme yapılması gerektiğine işaret etti.
GALİBA BİR ALT GEÇİT YAPILACAK..
KARABÜK’ÜN GELECEĞİ İÇİN “UMUTLU OLMAYI GEREKTİREN NELER VAR..?”,BİR DÜŞÜNÜN SİZCE NELER VAR..?
Karabük bizim için özellik arz eden bir Kent ve bu nokta da elbet vazgeçilmezimiz,Siyasi İktidar KARABÜK’Ü BİRAZ DAHA kalkındırmak biraz daha yatırım almak,iş,aş,istihdam alanı açabilmek için mücadele veriyor.
KARABÜK’ÜN GELECEĞİ SİZCE NASIL ŞEKİLLENECEK..?
BUNU HİÇ DÜŞÜNDÜNÜZ MÜ..?
KARABÜK’ÜN GELECEĞİ NASIL ŞEKİLLENECEK..?
Örneğin OLMAZSA OLMAZIMIZ noktasında gördüğümüz KARDEMİR pek iyi durumda değil,hiç kimse BİRŞEY OLMAZ CANIM diyerek OMUZ SİLKİP yürümek durumunda değildir..
Bakın KARABÜK ÜNİVERSİTESİ öğrenci sayısı açısından geldiği/gelebileceği noktayı yakalamış ve “50 BİN ÖĞRENCİ BANDINDA KALACAĞINI AÇIKÇA..” söyleyen bir eğitim Kurumu olmuştur.
Yani artık büyümeyecektir..
Peki KARABÜK NE İLE BÜYÜYECEKTİR..?
Bizce bir umut İSMETPAŞA ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ galiba..
Örneğin SİZİN BU NOKTADA Kİ UMUDUNUZ nedir..?
Karabük Şehri geçmişte DÇ fabrikasıyla maksimum büyüme oranını yakalamış ve durağan duruma geçmişti.Buna Karabük Üniversitesiyle Karabük Üniversitesiyle yeni bir ivme katılmıştı.Ancak bu konuda da öğrenci sayısı maksimum seviyeye ulaştı.Zaten Türkiye öğrenci oranlamasına bakıldığında bunun üzerine çok fazla çıkma olanağı da kalmamış görünüyor.Belki biraz da turizm potansiyelini geliştirerek büyüme sağlanabilir. Ama asıl olan sanayi ve ticaretle büyüme kazanmaktır.Bunun sağlanması için de organize sanayi bölgelerinin geliştirilmesi gerekir.Bir de gerçekler var.Arazi darlığı, ticaret potansiyeli ve 100 bin nufusu ile Karabükü Kayseri konya antep mi yapacağız.Bu çok ileri bir hayal olur.Kendi kulvarında en iyisine talip olmak gerçekçilik olur.Havaalanı olsun evet ama Çaycuma havaalanına 80 km kastamonuya 120 km ankaraya 220 km.Mesela Kastamonu’dan günde bir gidiş ve dönüş 2 sefer var. istanbula.Makul ve ekonomik değil ülke için. Zararın neresinden dönülürse kardır.Yeşilmahalledeki binayı yıkalım gitsin.Vebali de Rafet bey yüklensin.Yerine adam gibi bir devlet hastanesi yapılsın.Ulaşımı da kolay.Her iki yoldan bağlantısı da var.
hak yerini bulsun...
•
Günaydın,
Herkese hayırlı haftalar dilerim.
Ahmet Bey, siz görmüş geçirmiş ve bilgi birikimi gayet iyi olan bir gazetecisiniz. Size bir soru sormak istiyorum. Yönetim kurulu üyeleri arasında 3 milyon TL tutarında küçücük bir ihaleye dahi tenezzül eden üyeler varken bu fabrikanın sonunun aydınlık olabileceğine siz inanıyor musunuz? Eğer çekirdek tanesi kadar bir inancınız varsa bunu bizlere aktarın lütfen. Bu konuda yanılmayı arzu ederim. Ortalama 200.000 kişiyi etkileyen bir potansiyelden bahsediyoruz burada. Eğer bu ekmek teknesi zora girerse ki şuanda çok büyük zorluklar içerisinde yoluna devam etmeye çalışıyor. Keza kan kusan yönetim kızılcık şerbeti içiyoruz diyemiyor dese de kimse inanmıyor. Kim ödeyecek bunca işçinin bunca taşeronun vebalini? Bunca yolsuzluk sonucu kazanılmış haram para mı kurtaracak yönetimdeki bazı üyeleri? Kocaman bir ekmek teknesi olan Kardemir’in vebalini kime yükleyelim Ahmet Bey? Şirketin tüm varlığını sömürenlere mi yoksa çıkarları uğruna hakkı söylemekten vazgeçenlere mi? Siz söyleyin şimdi işler bu noktaya gelmişken sizin umudunuz nedir? Devlet sabi sübyanın rızkını Kardemir’e aktarıp bir kez daha çalınanları yerine mi koysun? Yoksa tüm yönetimin mal varlığına el koyup hakkından fazlasını cebine indiren varsa bu fazlalığı Kardemir’e iade mi etsin? Bu ülkede hakkın yerini bulduğu günleri görmeyi canı gönülden arzu ediyoruz. Hepinize helal kazanç dilerim.
krdmd
•
Kardemir zararı kağıt üstünde azaltabilmek için çeşitli değerlemeler ve muhasebe kayıtları yöntemlerinden faydalanabilir ama bunlar gerçek zararı ve nakit akışını değiştirmez. Piyasalar da zaten yapılan açıklamaları böyle algıladı. 2016 yılı için Kardemir’in en büyük sıkıntısının nakit akışı olacağı öngörülüyor. Bu nakit akışı sorununu bir şekilde çözebilseler bile (ki bu da bu ekiple çok zor) , maalesef sektördeki satış fiyatları, Çİn etkisi , Kardemir’in mevcut maliyet yapısı ve ödenmesi gereken döviz bazındaki borçları ile kısa ve orta vadede kar etmesi de mümkün gözükmüyor. Hele hele bu taşra yönetimi zihniyeti , şımarık junior yönetim kurulu üyeleri , bağımsız ama bağımlı ve gerçek misyonlarını yerine getirmedikleri düşünülen bağımsız yönetim kurulu üyeleri, Kardemir’den çok kendi şirketlerini ve şahıslarını düşündükleri değerlendirilen yönetim kurulu üyelerinden oluşan bu çok çeşnili yönetim kurulu ve bunlara her durumda memnuniyetle geçit veren profesyonel yöneticiler ile hiç ümit vermediği piyasalarda konuşuluyor. Kaldı ki son yıllarda hem yatırımlar anlamında hem personel politikası anlamında yapılan çoook yanlışlar olduğu artık Kardemir içinde değil bütün çelik piyasasında konuşuluyor. Siyasi anlamda ise zaten yanlış ata oynandı. Menfaat ilişkileri nedeniyle muhalefet partiye sempatizanlık yapılırken ne şiş yansın ne kebap zihniyetiyle iktidar partisine de yakınmış izlenimi verilmeye çalışıldı. Ama şapka düştü kel göründü. Maalesef sizin de dediğiniz gibi zor günler gelmiş gibi görünüyor. Dileğimiz bu önemli Kuruluşun çok daha iyi yönetilerek bu ülkeye, Karabük’e , çalışanlarına , yatırımcılarına büyük katma değerler sağlayarak üretime devam etmesidir. Bu şirket bu yönetim şeklini hak etmiyor.
Kurumsallaş(tırıl)mayan Kardemir bu noktaya bağıra bağıra geldi. Görüyorsunuz Rahmi Koç, şirketi (iyi bir eğitimden sonra) oğlu Mustafa Koç a bırakıp kenara çekilmiş, gözlemiş. Yeri geldiğinde danışılacak akil kişi olarak kendini konumlandırmış. Allah rahmet eylesin Mustafa Koç da işi ceo larına bırakarak hedefledikleri misyon-vizyon çerçevesinde denetleyici role bürünmüş. Gelelim Kardemire, hükümetin bile rahatsız olduğu söylentilerinin çıktığı (ki hükümete yakın kaynaklardan teyit alınmadıkça yazılamayacak) rahatsızlıklıkların olduğu bir yapı ile ancak buraya kadar gelinebilirdi. Görünen o ki yönetimdeki bazı isimler için önceliğin Kardemir mi yoksa kendi şirketleri mi olduğu ile ilgili yabana atılamayacak iddialar ve rahatsızlıklar hükümete kadar yansımış durumda. Emekçi kardeşlerimizin sitemleri haklı, onların dışında gelişen sebeplerden ve birilerinin yanlış kararlarından doğan eza cefayı niye onlar çeksin ki ? Global ekonomik sistemin bir türlü toparlanamadığı günümüzde kardemirin (bir iki kişinin -olduğu iddia edilen- ihtirasları nedeniyle) kötü yönetilme gibi bir lüksü yok. Bakın iş yatırımın kardemir ile ilgili yayınladığı son hisse raporundan bir alıntı ; 2015 performansı beklentilerin çok altında oldu. Kardemir 1Ç15’te Ocak 2015’te devreye giren yüksek fırınla ilgili yaşanan verim kaybı ve göreceli olarak yüksek maliyetli demir cevheri alımları nedeniyle beklentilerin çok uzağında finansal tablolar açıkladı. VAFÖK marjı 2Ç15 itibarı ile iyileşmeye başaldı ancak şirket 3Ç15 finansallarının ardından tüm sene için daha önce paylaştığı %13-14 VAFÖK marjı hedefini %10-12 bandına çekmek zorunda kaldı (9A15 VAFÖK marjı %11 olarak gerçekleşti). 2016 yılı için VAFÖK marjı beklentimiz olan %14 önceki yıla göre 2 puan iyileşmeye işaret ediyor. Biz bu marj tahmininin düşen çelik fiyatlarına rağmen artan kapasite kullanım oranı, satış hacmi ve verimlilik artışı sayesinde karşılanabileceğini düşünüyoruz. Ancak filmaşin yatırımının olumlu katkısının göreceli olarak değerlemeye daha geç dahil olduğunu öngördüğümüz ve satış hacmi beklentimizi aşağı çektiğimiz İNA ve benzer şirket çarpanlarına dayalı yeni hedef değerimiz %5 yukarı potansiyele işaret ediyor. Kardemir hisseleri 2015T ve 2016T FD/VAFÖK çarpanlarına göre sırasıyla %29 ve %1 primli işlem görürken beklenen net zarar sebebiyle P/E çarpanı bulunmamaktadır. Bu nedenle hisse için tavsiyemizi TUT’tan SAT’a çekiyoruz. (yatırım tavsiyesi değildir)
ADNAN
•Karabük Şehri geçmişte DÇ fabrikasıyla maksimum büyüme oranını yakalamış ve durağan duruma geçmişti.Buna Karabük Üniversitesiyle Karabük Üniversitesiyle yeni bir ivme katılmıştı.Ancak bu konuda da öğrenci sayısı maksimum seviyeye ulaştı.Zaten Türkiye öğrenci oranlamasına bakıldığında bunun üzerine çok fazla çıkma olanağı da kalmamış görünüyor.Belki biraz da turizm potansiyelini geliştirerek büyüme sağlanabilir.
Ama asıl olan sanayi ve ticaretle büyüme kazanmaktır.Bunun sağlanması için de organize sanayi bölgelerinin geliştirilmesi gerekir.Bir de gerçekler var.Arazi darlığı, ticaret potansiyeli ve 100 bin nufusu ile Karabükü Kayseri konya antep mi yapacağız.Bu çok ileri bir hayal olur.Kendi kulvarında en iyisine talip olmak gerçekçilik olur.Havaalanı olsun evet ama Çaycuma havaalanına 80 km kastamonuya 120 km ankaraya 220 km.Mesela Kastamonu’dan günde bir gidiş ve dönüş 2 sefer var. istanbula.Makul ve ekonomik değil ülke için.
Zararın neresinden dönülürse kardır.Yeşilmahalledeki binayı yıkalım gitsin.Vebali de Rafet bey yüklensin.Yerine adam gibi bir devlet hastanesi yapılsın.Ulaşımı da kolay.Her iki yoldan bağlantısı da var.
hak yerini bulsun...
•Günaydın,
Herkese hayırlı haftalar dilerim.
Ahmet Bey, siz görmüş geçirmiş ve bilgi birikimi gayet iyi olan bir gazetecisiniz. Size bir soru sormak istiyorum. Yönetim kurulu üyeleri arasında 3 milyon TL tutarında küçücük bir ihaleye dahi tenezzül eden üyeler varken bu fabrikanın sonunun aydınlık olabileceğine siz inanıyor musunuz? Eğer çekirdek tanesi kadar bir inancınız varsa bunu bizlere aktarın lütfen. Bu konuda yanılmayı arzu ederim. Ortalama 200.000 kişiyi etkileyen bir potansiyelden bahsediyoruz burada. Eğer bu ekmek teknesi zora girerse ki şuanda çok büyük zorluklar içerisinde yoluna devam etmeye çalışıyor. Keza kan kusan yönetim kızılcık şerbeti içiyoruz diyemiyor dese de kimse inanmıyor. Kim ödeyecek bunca işçinin bunca taşeronun vebalini? Bunca yolsuzluk sonucu kazanılmış haram para mı kurtaracak yönetimdeki bazı üyeleri? Kocaman bir ekmek teknesi olan Kardemir’in vebalini kime yükleyelim Ahmet Bey? Şirketin tüm varlığını sömürenlere mi yoksa çıkarları uğruna hakkı söylemekten vazgeçenlere mi? Siz söyleyin şimdi işler bu noktaya gelmişken sizin umudunuz nedir? Devlet sabi sübyanın rızkını Kardemir’e aktarıp bir kez daha çalınanları yerine mi koysun? Yoksa tüm yönetimin mal varlığına el koyup hakkından fazlasını cebine indiren varsa bu fazlalığı Kardemir’e iade mi etsin? Bu ülkede hakkın yerini bulduğu günleri görmeyi canı gönülden arzu ediyoruz. Hepinize helal kazanç dilerim.
krdmd
•Kardemir zararı kağıt üstünde azaltabilmek için çeşitli değerlemeler ve muhasebe kayıtları yöntemlerinden faydalanabilir ama bunlar gerçek zararı ve nakit akışını değiştirmez. Piyasalar da zaten yapılan açıklamaları böyle algıladı. 2016 yılı için Kardemir’in en büyük sıkıntısının nakit akışı olacağı öngörülüyor. Bu nakit akışı sorununu bir şekilde çözebilseler bile (ki bu da bu ekiple çok zor) , maalesef sektördeki satış fiyatları, Çİn etkisi , Kardemir’in mevcut maliyet yapısı ve ödenmesi gereken döviz bazındaki borçları ile kısa ve orta vadede kar etmesi de mümkün gözükmüyor. Hele hele bu taşra yönetimi zihniyeti , şımarık junior yönetim kurulu üyeleri , bağımsız ama bağımlı ve gerçek misyonlarını yerine getirmedikleri düşünülen bağımsız yönetim kurulu üyeleri, Kardemir’den çok kendi şirketlerini ve şahıslarını düşündükleri değerlendirilen yönetim kurulu üyelerinden oluşan bu çok çeşnili yönetim kurulu ve bunlara her durumda memnuniyetle geçit veren profesyonel yöneticiler ile hiç ümit vermediği piyasalarda konuşuluyor. Kaldı ki son yıllarda hem yatırımlar anlamında hem personel politikası anlamında yapılan çoook yanlışlar olduğu artık Kardemir içinde değil bütün çelik piyasasında konuşuluyor. Siyasi anlamda ise zaten yanlış ata oynandı. Menfaat ilişkileri nedeniyle muhalefet partiye sempatizanlık yapılırken ne şiş yansın ne kebap zihniyetiyle iktidar partisine de yakınmış izlenimi verilmeye çalışıldı. Ama şapka düştü kel göründü. Maalesef sizin de dediğiniz gibi zor günler gelmiş gibi görünüyor. Dileğimiz bu önemli Kuruluşun çok daha iyi yönetilerek bu ülkeye, Karabük’e , çalışanlarına , yatırımcılarına büyük katma değerler sağlayarak üretime devam etmesidir. Bu şirket bu yönetim şeklini hak etmiyor.
KARDEMİR İŞİNE DİKKAT EDİN
•KARDEMİR İÇİN ÇIKAN/ÇIKARTILAN TARTIŞMALARA DİKKAT EDİN.KARDEMİRİN BATIŞINI SİYASET BİZE YARDIMCI OLMADI,SİYASET BİZİM ARAMIZI AÇTI,SİYASET BİZİM BİRLİĞİMİZİ BOZDU OLAYINA TAŞIMAK İÇİN ÖZEL BİR ÇABA VAR.NEYMİŞ KARDEMİR YÖNETİMİNDEN İKİ KİŞİYİ SİYASET İSTEMEZMİŞ.ORASI ÖZEL ŞİRKETTİ HANİ SİYASET ORAYA KARIŞAMAZDI YÖNETİMEMİ KARIŞIYOR YOKSA ÖYLE SÖYLENTİLER ÇIKARTARAK MUHTEMEL KÖTÜYE GİDİŞİ SİYASETEMİ YÜKLEMEK İSTİYOLAR SİYASETEMİ FATURA ETMEK İSTİYOLAR.
Kul Ahmet
•Kurumsallaş(tırıl)mayan Kardemir bu noktaya bağıra bağıra geldi. Görüyorsunuz Rahmi Koç, şirketi (iyi bir eğitimden sonra) oğlu Mustafa Koç a bırakıp kenara çekilmiş, gözlemiş. Yeri geldiğinde danışılacak akil kişi olarak kendini konumlandırmış. Allah rahmet eylesin Mustafa Koç da işi ceo larına bırakarak hedefledikleri misyon-vizyon çerçevesinde denetleyici role bürünmüş. Gelelim Kardemire, hükümetin bile rahatsız olduğu söylentilerinin çıktığı (ki hükümete yakın kaynaklardan teyit alınmadıkça yazılamayacak) rahatsızlıklıkların olduğu bir yapı ile ancak buraya kadar gelinebilirdi. Görünen o ki yönetimdeki bazı isimler için önceliğin Kardemir mi yoksa kendi şirketleri mi olduğu ile ilgili yabana atılamayacak iddialar ve rahatsızlıklar hükümete kadar yansımış durumda. Emekçi kardeşlerimizin sitemleri haklı, onların dışında gelişen sebeplerden ve birilerinin yanlış kararlarından doğan eza cefayı niye onlar çeksin ki ? Global ekonomik sistemin bir türlü toparlanamadığı günümüzde kardemirin (bir iki kişinin -olduğu iddia edilen- ihtirasları nedeniyle) kötü yönetilme gibi bir lüksü yok. Bakın iş yatırımın kardemir ile ilgili yayınladığı son hisse raporundan bir alıntı ;
2015 performansı beklentilerin çok altında oldu. Kardemir 1Ç15’te Ocak 2015’te devreye giren yüksek fırınla ilgili yaşanan verim kaybı ve göreceli olarak yüksek maliyetli demir cevheri alımları nedeniyle beklentilerin çok uzağında finansal tablolar açıkladı. VAFÖK marjı 2Ç15 itibarı ile iyileşmeye başaldı ancak şirket 3Ç15 finansallarının ardından tüm sene için daha önce paylaştığı %13-14 VAFÖK marjı hedefini %10-12 bandına çekmek zorunda kaldı (9A15 VAFÖK marjı %11 olarak gerçekleşti).
2016 yılı için VAFÖK marjı beklentimiz olan %14 önceki yıla göre 2 puan iyileşmeye işaret ediyor. Biz bu marj tahmininin düşen çelik fiyatlarına rağmen artan kapasite kullanım oranı, satış hacmi ve verimlilik artışı sayesinde karşılanabileceğini düşünüyoruz. Ancak filmaşin yatırımının olumlu katkısının göreceli olarak değerlemeye daha geç dahil olduğunu öngördüğümüz ve satış hacmi beklentimizi aşağı çektiğimiz İNA ve benzer şirket çarpanlarına dayalı yeni hedef değerimiz %5 yukarı potansiyele işaret ediyor. Kardemir hisseleri 2015T ve 2016T FD/VAFÖK çarpanlarına göre sırasıyla %29 ve %1 primli işlem görürken beklenen net zarar sebebiyle P/E çarpanı bulunmamaktadır. Bu nedenle hisse için tavsiyemizi TUT’tan SAT’a çekiyoruz.
(yatırım tavsiyesi değildir)