Anadolu Ajansı tarafından
28 Ağustos, 2024 15:48 tarihinde yayınlandı
A+ A-

Teleme’nin tarifi Homeros’un İlyada’sından çıktı

Homeros'un İlyada'sında Anadolu'nun 2 bin 750 yıllık lezzeti "teleme"nin tarifine rastlandı.

Anadolu'da günümüzde Yörükler tarafından keçi sütüne incir sütü damlatılarak elde edilen "teleme"nin tarifine, gastronomi üzerine yapılan araştırma sırasında Homeros'un Troya Savaşı'nı anlattığı İlyada Destanı'nda rastlandı.

Troya Müze Müdürü Rıdvan Gölcük, yaptıkları araştırma sırasında keşfettikleri Anadolu'da "çobanaşı" olarak da bilinen telemenin tarifine ilişkin Troya Müzesi'nde basın mensuplarına bilgi verdi. Gölcük, Homeros'un İlyada'sında gastronomiye ilişkin neler bulunabileceğine yönelik çalışma sırasında hiç beklemedikleri bir keşif yaşadıklarını söyledi. İlyada'da, mitolojide "savaş tanrısı" Ares'in yaralanmasının ardından ne kadar hızlı iyileştiğini göstermek için Homeros'un bir örnek verdiğini aktaran Gölcük, "Diyor ki 'Ak süte incirin sütünü damlatırsın, karıştırırsın ya hani ve çabucak göz önünde mayalanıverir hemen' Bunu gördüğümüzde incirin sütüyle süt mayalanır mı diye çok şaşırdık ve hemen bir araştırmaya girdik." dedi. Gölcük, Anadolu'da özellikle Yörükler arasında Adana, Hatay, Mersin civarında yeni sağılmış keçi sütüne incir sütü damlatıldığında 5-6 dakika içinde mayalanma olduğunu, yapısal olarak yoğurda benzeyen bir ürünün ortaya çıktığını ve bu ürüne teleme adı verildiğini anlattı. Homeros'un bahsettiği yiyeceğin, bugün Anadolu'da çobanaşı ya da teleme olarak bilinen ürünün tarifi olduğunu gördüklerini ve denemeye başladıklarını bildiren Gölcük, şöyle devam etti: "Keçi sütüne incir sütü damlatarak ya da incirin dalıyla mayalanıp mayalanmadığını görmeye çalıştık. Neredeyse sadece 5 dakika içinde bir mayalanma gerçekleşti. Homeros'un destanında bahsedilen 2 bin 750 yıllık tarifle teleme yaptık. Anadolu'daki telemenin tarifinin, 2 bin 750 yıllık Homeros metninde yer aldığı bugüne kadar bilinmiyordu. Dolayısıyla bu yeni bir keşif oldu. Araştırmalar sonunda şunu gördük; incirin sütü aslında bir nevi lateks denilen bir madde. Keçi sütünü kestiren şey tam da bu maddenin kendisi. Homeros'taki bu tarif, Batıda hiç bilinmiyor yani incirin sütü ile keçi sütünün mayalanabileceği hiç bilinmiyorken, Homeros'un destanında yer alan bu telemenin neredeyse 3 bin yıldır devam ediyor olması, Homeros metninin Anadolu ile nasıl kuvvetli bir bağı olduğunu gösteriyor."

Troya'da antik dönemde keçi yetiştiriciliği yaygındı

Rıdvan Gölcük, telemenin sadece keçi sütüyle yapılabildiğini dile getirdi. Destanda bundan bahsedilirken Troya'daki keçi sayısının da önemli bir veri olabileceğini ifade eden Gölcük, şöyle konuştu: "Kazı sonuçları bize şunu gösteriyor; örneğin Troya-1 yerleşmesinden itibaren çıkan hayvan buluntularının yüzde 50'sinden fazlası keçilere ait. Gökçeada'da hayvan buluntularının yüzde 75'i keçi. Bu bölge keçiyi ve keçi sütünü çok iyi tanıyor. Belki de Anadolu'da telemenin ilk yapıldığı yerlerden biri Çanakkale. Şimdiki amacımız, Homeros'un bu tarifini Anadolu gastronomisinde iyice tanıtmak. Çünkü bu sihir gibi bir şey. Süte incir sütü karıştırarak 5 dakikada mayalama elde etmek bir bakıma sihir gibi."
blank
İhlas Haber Ajansı tarafından
18 Nisan, 2025 03:22 tarihinde yayınlandı
A+ A-

Yaralı sürücüye, kovalamaca sırasında peşinde olan polisler yardım etti

Bartın’da arabasını polisin üzerine süren ve "dur" ihtarına uymayan şoför ile polis grupları ortasında kovalamaca yaşandı. Yaklaşık 30 kilometre kaçmayı başaran şoför kaza yapınca yakalandı. Yaralanan şoförün yardımına ise peşindeki polisler yetişti.
Edinilen bilgiye nazaran Orduyeri Caddesi’nde "dur" ihtarına uymayan 74 AAN 037 plakalı Tofaş aracın şoförü E.Y. ile polis aracı ortasında kovalamaca başladı. Bir polisin üzerine aracı süren E.Y., Bartın-Amasra yoluna çıkarak kaçmaya devam etti. Yolda orta refüje çıkan aracın şoförü, kazaya karşın yoluna devam etti. Bartın-Kurucaşile istikametine yanlışsız süratle giden şoför ile polis ortasında yaklaşık 30 kilometre boyunca kovalamaca yaşandı. Şoför peşine taktığı polislere izini kaybettirirken, Bozköy mevkisinde ise araç virajı alamayarak yol kenarındaki su kanalına düştü.
Araçtan çıkarak kanalda sırtüstü yatan yaralı şoförün yardımına ise peşindeki polis grupları yetişti. Bölgede ikinci bir kaza yaşanmaması emeliyle, polis ve jandarma takımları tarafından geniş güvenlik önlemleri alındı.
Otomobili için feryat etti
Yaralı halde yerde yatan şoför ise aracın halini görünce kendi acısını unutarak aracı için ağladı. Yaralı şoför, "Arabam bu hale gelmeyecekti. Babam bu arabayı bu halde görürse ne der? Babam beni boğar. Ben uygunum ağabey ancak bu otomobilin bu türlü kalmasını ben istemiyorum. Bu otomobil bu hale nasıl geldi? Bu arabayı kim bu hale getirdi? Ben mi getirdim arabayı bu hale? Anne, babam nerde? Kaza yaptım, ehliyetim de yok" diye bağırdı
Ehliyetsiz ve alkollü olduğu belirlendi
Araçta yapılan armada kabahat ögesine rastlanılmazken, 23 yaşındaki şoför E.Y.’nin 231 promil alkollü olduğu ve ehliyetinin bulunmadığı belirlendi. Yaralı şoför olay yerine gelen ambulansa alınarak birinci müdahalesi yapıldıktan sonra Bartın Devlet Hastanesi’ne kaldırılarak tedavi altına alındı. Kazada yaralanan ehliyetsiz ve alkollü şoför E.Y’nin babasının mahalle muhtarı olduğu ve aracı müsaadesiz aldığı öğrenildi.
Ailesi kayıp ilanı verdi
Kovalamacanın yaşandığı anlarda ise polisten kaçan E.Y.’yi ailesinin telefonla aradığı ve ulaşılamadığı ileri sürüldü. Çocuğuna ulaşamayan aile ise jandarma karakoluna müracaatta bulunarak kimlik bilgi ve eşkalini verdikleri çocukları E.Y’nin kayıp olduğunu söz etti.
Olayı hastane polisi fark etti
Hastane polisi, kayıp müracaatında bulunulan E.Y’nin yaralı olarak hastaneye getirilen yaralı olduğunu fark etti. Hastane polisinin telsiz anonsu ile durumu haber merkezine duyurması üzerine ise telefonla durum jandarmaya bildirildi.
Jandarma grupları tarafından da kayıp müracaatında bulunan aile bilgilendirilerek hastaneye yönlendirildi.

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.